Çatışma kötüleştikçe biz de savaşa daha güçlü bir şekilde
gireceğiz. Artık güçlü bir şekilde savaş alanında varız ve İsrail'in hassas mevzilerine
ulaşan Berkan gibi büyük füzeler ve İHA’larla savaşa güçlü bir şekilde devam
ediyoruz. İsraillilere karşı her gün birçok operasyon gerçekleştiriyoruz. Bu da
mevcut durumda Gazze'ye destek mekanizmamızdır.’
EĞER İSRAİL SAVAŞI GENİŞLETMEK İSTİYORSA BUNUNLA
MÜCADELEYLE HAZIRIZ
Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: ‘Hizbullah'ın savaşa girme
kararı kapsamlı bir karar değil ve biz sahaya Gazze'yi desteklemek, bu
konumumuza ve hedefimize bağlı kalmak için geldik ve operasyonlarımızın etkisi,
işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki 100 binden fazla yerleşimcinin yerinden
edilmesinde ve Siyonist ordunun büyük hasara uğramasında görülebilir. Ayrıca
İsrail ordusu kuvvetlerinin yaklaşık üçte ikisini sınırlarımıza getirmek
zorunda kaldı, biz de onları sınırlarda oyaladık. Bu yolda devam edeceğiz ve
dediğimiz gibi hiçbir zaman kapsamlı bir savaşa doğru ilerlemedik ama düşman
böyle bir savaş istiyorsa buna da hazırız.
Gazze'de soykırımın devamını önlemek için uluslararası
dayanışma ve birliğe ihtiyaç var. Biz Hizbullah olarak güneydeki çatışmayı
Gazze'de yaşananlarla ilişkilendiriyoruz. Gazze'deki savaş sona erdiğinde
güneyde de otomatik olarak duracaktır, ancak aksi takdirde güney Lübnan'da
Siyonist düşmana karşı operasyonlarımızı durdurmanın hiçbir yolu yoktur.’
FİLİSTİNLİLERİ EN ÇOK İRAN VE DİRENİŞ EKSENİ SAVUNDU
Direniş ile işgalci rejim ordusu arasındaki mevcut çatışma,
Lübnan ve işgal altındaki Filistin sınırında belirli kural ve sınırlarla devam
ediyor. Başka değişiklikler olursa durumu gözden geçirip şartlara göre karar
vereceğiz. 2006 yılında Siyonistlere karşı kesin bir zafer kazandık ve şimdi
çok zor şartlarda Gazze'ye destek için harekete geçtik ve bugün İslam
dünyasında Hizbullah ve Gazze ile bir İslami dayanışmanın olduğunu herkes
görüyor.
Artık Filistinlilerin Hizbullah'la nasıl etkileşim halinde
olduğunu görüyorsunuz ve bu büyük bir başarıdır. Filistinlilerin ve İslam
uluslarının işgal altındaki Filistin semalarında direniş füzeleri ve insansız
hava araçlarını görmekten ne kadar mutlu olduklarını da görebilirsiniz. Bu
sahneler çok büyük ve şaşırtıcıdır. Bana göre hiçbir taraf Hizbullah'ın,
İran'ın ve direniş ekseninin Filistinlileri savunmak için yaptığını
yapmamıştır.’
GAZZE'DEKİ SAVAŞIN BAŞLATILMASINDAN VE DEVAM ETMESİNDEN
WASHİNGTON SORUMLUDUR
Şeyh Naim Kasım ayrıca ABD'nin Gazze'deki yıkıcı savaşta
oynadığı role değindi ve şunu vurguladı: ‘Amerika bu savaşa doğrudan müdahildir
ve savaşın başlatılması ve devam ettirilmesi kararı Amerika ve İsrail’in
kararıdır. ABD Başkanı Joe Biden'ın ikiyüzlülüğü ve yalanı da faydasızdır.
Siyonistlerin Gazze'de işlediği bu suçları durdurmak Amerikan hükümetinin
sorumluluğundadır. Gazze'de olup bitenlerin sorumlusu ABD hükümetidir ve ABD
giderek dünyanın gözünden düştüğünü bilmelidir.’
BİDEN VE NETANYAHU’NUN GAZZE'DE SAVAŞ VE KATLİAM
KONUSUNDA İHTİLAFLARI YOK
Bu Hizbullah yetkilisi, Biden ile işgalci rejimin başbakanı
Binyamin Netanyahu arasındaki ihtilaflara değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘
Onların aralarındaki ihtilaf savaşın prensibiyle ilgili değil, Gazze'de suç ve
cinayetlerin işlenme mekanizmasıyla ilgilidir. Onlar, Filistin halkına yönelik
soykırım ve Filistin halkının topraklarını özgürleştirme hakkının yok edilmesi
konusunda birbirleriyle tamamen hemfikirdirler. Örneğin Biden, bu bölgedeki
nüfusun başka bir yere taşınmasına yönelik net bir plan sunulmadığı sürece
Refah'a girmeye karşı çıkıyor. Dolayısıyla bu, Biden'ın Refah'a girmeye ya da
savaşa devam etmeye karşı olmadığı, Amerika'nın imajını yeniden tesis etmenin
bir yolunu aradığı anlamına geliyor. Dünyada. Genel olarak Biden ve Netanyahu
bir proje üzerinde anlaşıyorlar ve görüşlerindeki küçük ihtilaflar projenin aslını
etkilemiyor.’
Şeyh Naim Kasım konuşmasının devamında ABD halkına mesaj
göndererek şunları söyledi: ‘Sahneye çıkıp Filistin'i destekleyen ve Biden'a
davranışını değiştirmesi için baskı yapan Amerikan halkının büyük bölümünü
takdir ediyor ve onlara şunu söylüyorum; Gazze'de yaşananların insanlığa aykırı
olduğuna, çocukların ve kadınların öldürülmesinin, evlerin yıkılmasının ve
Amerika'nın bunu sadece izlemesinin doğru olmadığına başkalarını ikna edin;
Çünkü Amerikan başkanı İsrail'i dünyayı yok etse bile seviyor!
Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı röportajının devamında
İran İslam Cumhuriyeti'nin Siyonist rejimin İran’ın Şam’daki konsolosluk
binasına düzenlediği saldırıya yanıt olarak gerçekleştirdiği “Gerçek Vaad”
misilleme operasyonuna değinerek şunları söyledi: ‘İsrail'in Suriye'deki İran
konsolosluğuna düzenlediği terör saldırısına İran'ın tepkisini değerlendirmek
istediğimizde, İran'ın bu tepkiyle hedefinin ne olduğunu görmemiz gerekiyor.
İranlı yetkililer bu hedefin füzelerinin işgal altındaki Filistin'e ulaşması
olduğunu söyledi. Bu da gerçekleşti ve İran balistik füzeleri Negev'deki Navatim
üssüne ve Cebel el-Şeyh'teki bir başka istihbarat üssüne ulaştı. Bu nedenle
İran, füzelerini işgal topraklarına göndermek istedi ve bu amacına da ulaştı.’
Naim Kasım, Gazze'deki gelişmeler ve Siyonist düşmanla savaş
konusunda Arap ülkelerinin sergilediği duruşa değindi ve şunları söyledi: ‘Tüm
bahaneleri bir kenara bırakarak şu bir gerçek ki, hiçbir Arap ülkesinin
Siyonist rejimi desteklemesi kesinlikle doğru değildir ve onlar sergiledikleri
bu duruştan dolayı uluslarına karşı sorumludur.
Elbette Arap ülkelerinin İsrail'i destekleyip desteklememesi
bu rejimin içinde bulunduğu durumu değiştirmiyor. İran'ın füze ve insansız hava
araçlarına karşı Amerika, Fransa ve İngiltere'nin İsrail'in yardımına geldiğini
herkes gördü ama bu füzeler sonunda İran'ın istediği yere ulaştı ve bu, İsrail'e
ve destekçilerine ve herkese bir mesajdır.’
İRAN TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE İSRAİL'E CEVAP VERDİ
Şeyh Naim Kasım şu ifadelerde bulundu: ‘İran açık ve fiili
olarak savaş istemediğini ve Siyonistlerin Şam'daki konsolosluğa yönelik
saldırılarına karşılık verdiğini vurguladı. İran söylediklerinde tamamen
dürüsttür ve bunu bize söyledi ve medyada da aynısını söyledi. Ancak İsrail
herhangi bir biçimde başka bir saldırı eylemi düşünürse, İran buna güç
kullanarak karşılık verecektir ve elimizdeki bilgiler, İsrail'in yeni bir
aptallık düşündüğü takdirde İran'ın güçlü bir şekilde buna karşılık vermeye hazır
olduğudur.
Kendini savunmak için hiçbir tarafa ihtiyacı olmayan İran,
İsrail'in saldırılarına tüm dünyanın gözü önünde karşılık vermiş ve hiçbir
saldırı karşısında sessiz kalmayacağını tüm dünyaya duyurmuştur. Dolayısıyla
Siyonistlerin yeni bir saldırı eylemi yapması halinde İran yine karşılık
verecektir ve ne yapılacağına ve nasıl yanıt verileceğine İran karar
verecektir.’