Makarius Gelume, el-Meyadin haber ağına verdiği demeçte,
"Tekfircilerin yönetimini isteyen Hristiyanlara karşıyım ve tüm Suriye'yi
savunan Şiileri destekliyorum." açıklamasında bulundu.
Hristiyan papaz, "Hizbullah, Suriye ordusu ve müttefik
kuvvetlerinin fedakarlıkları olmasaydı, bugün Melula (Şam çevresinde bir
Hıristiyan şehri) olmayacaktı. Direnişin varlığı olmasaydı ve Suriye ordusunun
yanında yer almasaydı, İsrail bugün tüm Lübnan'ı işgal ederdi." dedi.
Makarius Gelume açıklamalarına şöyle devam etti:
"Savaş, ateş ve mermiler ölümden başka bir şey değil ve biz dostluk,
birliktelik ve başkalarının kabulünü istiyoruz."
El-Gai Kilisesi papazı, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid
Hasan Nasrallah'ın Pazartesi gecesi yaptığı konuşmaya destek verdiğini de ifade
etti.
Lübnan'daki el-Gai Kilisesi'nin papazı Elyan Nasrullah ise
yine aynı haber merkezine verdiği röportajda şunları söyledi: "Lübnan ve
Suriye'de bir terörist hilafet kurma planı vardı. Tekfirci plana karşı çıkan en
büyük güç Seyyid Hasan Nasrallah liderliğindeki direnişti. Teröristlerin planı
başarılı olsaydı, genişleyip Avrupa'ya ulaşacaklardı."
Elyan Nasrullah, "Hizbullah ile ilişkimiz eski ve
tarihidir, hiçbir endişemiz yok; aramızda dostluk ve saygı var." diye
belirtti.
Lübnan'daki çeşitli Hristiyan isimlerin, Hizbullah'ın
Hristiyanlara yaklaşımını ve Seyyid Hasan Nasrallah'ın Pazartesi gecesi
açıkladığı tutumunu desteklediğini belirtmek gerekir.
Lübnan'da eski bir Hristiyan milletvekili olan Emil Rahme bu
konuda şunları söyledi: "Hizbullah olmasaydı, Beka'da yaşadığım köye bugün
gidemezdim."
Baalbek'te Hristiyan bir isim olan İbrahim Namu da,
"Hizbullah, Hristiyan bölgelerimiz için birçok fedakarlık yaptı.
Baalbek'te ordu, millet ve direnişin altın denklemine dayalı barış ve istikrarı
sağladık." dedi.
Pazartesi gecesi direniş grubu ile Lübnan'daki Hristiyan
cemaati arasındaki iyi ilişkileri anlatan Seyyid Hasan Nasrallah, Samir Caca liderliğindeki
Lübnan Güçleri Partisi'nin Lübnanlı Hristiyanlar için en büyük tehdit olduğunu
ifade etti.