Kısa Dalga'dan Hediye Levent'e konuşan Marjane,
"Türkiye'nin ayrıca Suriye topraklarından çekilmeye hazır olduğunu
göstermesi gerektiğini" ifade etti.
Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyine düzenlediği
'Pençe-Kılıç' hava harekatına da değinen Marjane, “Türkiye’nin son hava
saldırısı Kürt ayrılıkçı milislere bir mesajdı ama aynı zamanda şehitler
arasında Suriyeli siviller ve askerler var” dedi.
Merjane, “İki ülke istihbaratları arasındaki temas arabulucu
olmadan gerçekleşiyor. Bu sebeple ikinci aşamaya yani diplomatik diyaloğa
geçmek mümkün ki, buna Adana Anlaşması ve Türkiye’nin Suriye topraklarından
çekilme konusunda istekliliği temel olabilir” dedi.
Arap Ayaklanması' başlamadan önce Türkiye ve Suriye arasında
terörist yapılara yönelik ortak mücadeleyi öngören ve her iki devletin de
haklarını korumayı hedefleyen Adana Anlaşması yapılmıştı.
Ankara-Şam ilişkileri
Suriye’de protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasıyla
15 Mart 2011’de başlayan ve hala devam eden, terör örgütlerinden devletlere
birçok tarafın dahil olduğu, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en kanlı
çatışmalarından olan Suriye İç Savaşı Şam yönetiminin Batı dünyasıyla
bağlantısını kopardı. Şam’ın ülkenin bazı bölümlerinde kontrolü kaybetmesiyle
oluşan güç boşluğundan faydalanan IŞİD gibi radikal İslamcı gruplar da savaşın
tarafı haline geldi.
Türkiye, savaş boyunca Esad’ı devirmeye çalışan muhalif
gruplara destek verdi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun
Başbakanlığı’nda Türkiye, artan IŞİD saldırıları nedeniyle Şah Fırat
Operasyonu’nun düzenleyerek TSK’yı Suriye’ye soktu ve Süleyman Şah’ın naaşını
taşıdı.
Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunu terör örgütü olarak
tanıdığı SDG’nin kontrol etmesini de bir ulusal güvenlik tehdidi olarak
görüyor. ABD’nin IŞİD’le mücadele ve devamında SDG ile YPG’yi desteklemesi,
Ankara-Washington hattında bir gerginlik konusu.
Türkiye 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine 4 kapsamlı
operasyon düzenledi. Bu harekatlar 2016'da Cerablus, El-Bab ve Halep'e yapılan
Fırat Kalkanı, 2018'de Afrin ve Halep'e yapılan Zeytin Dalı, 2019'da Rasulayn
ve Tel Abyad'a yapılan Barış Pınarı, 2020'de İdlib'e yapılan Bahar Kalkanı
harekatları.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş boyunca Esad karşıtı birçok
söylem kullandı, Suriye liderine “katil”, “terörist” dedi, “Muhaliflerin Esad’ı
indireceğini” söyledi. Bu dönemde birçok AKP yetkilisi ve iktidara yakın medya
kuruluşu Esad’a ‘Esed’ diye hitap etmeye başladı.
2022’de Türk dış politikası İsrail, Mısır ve Ermenistan gibi
geçmişte krizler yaşadığı ülkelerle normalleşme sürecine girerken Şam da
gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2022’nin Ağustos ayındaki bir
konuşmasında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü
kamuoyuna duyurdu. Ankara’dan Şam ile de normalleşme sürecine girilebileceğine
dair sinyaller gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanı, Endonezya’daki G20 liderler zirvesi sonrası
yaptığı açıklamada, Esad ile ilgili soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık,
kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz”
şeklinde konuşmuştu.
Erdoğan 23 Kasım’da yaptığı grup toplantısında da,
"Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde
sonunda adımlarımızı atarız" dedi.
Erdoğan ve Esad, son olarak 2011 yılında telefonda
görüşmüştü.