Haberin ilk anında büyük bir şok yaşadığını belirten Cevad
Nasrullah, “İlk tepkim, şehidin naaşını görmek için harekete geçmek oldu. Ancak
daha sonra bizlerin Allah’a kesin bir inançla bağlı olduğunu ve bu inancı
babamızdan öğrendiğimizi hatırladım” dedi.
Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre, şehadet haberinin
ardından en büyük endişesinin direnişin geleceği olduğunu belirten Seyyid
Cevad, “Samimi olarak söylemek gerekirse, hepimiz direniş ehli için dua
ediyorduk. Bize defalarca Lübnan’ı terk etmemiz önerildi, ancak bunu kabul
etmedik. Annem bu konuda en kararlı olan kişiydi” ifadelerini kullandı.
Cevad Nasrallah, annesinin, “Ya halkımızla birlikte şehit
oluruz ya da onlarla birlikte zafer kazanırız” diyerek, ailece Lübnan’da kalma
kararı aldıklarını söyledi.
Seyyid Cevad, “Bu şehadet, en şerefli yolda, savaş
meydanında gerçekleşti. Biz Müslüman’ız ve Allah’a hamd ediyoruz. Babam için
bundan daha güzel bir son olamazdı” şeklinde konuştu.
Babası için Allah’tan bir lütuf olarak naaşının sağ
kaldığını belirten Nasrullah, “Seyyid Hasan Nasrullah’a karşı 84 ton patlayıcı
kullanıldı. Düşmanlarının ona duyduğu nefret ve vahşet bu kadar büyüktü. Buna
rağmen naaşının sağlam kalması, ilahi bir ikramdır” ifadelerini kullandı.