Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy
Nebenzya, İsrail rejiminin Şam'daki İran konsolosluğuna ve Suriye’ye
saldırısını kınayarak, bu eylemlerin bölgedeki çatışmaları yoğunlaştıracağını
söyledi.
RUSYA: İSRAİL'İN EYLEMLERİ SİVİLLERİ HEDEF ALDI
Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi şunları
söyledi: ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin büyükelçilik binasının hedef alınmasını ve
çalışanlarının ölümüne yol açan bu eylemi en güçlü şekilde kınıyoruz. Diplomatik
merkezlere yönelik saldırıyı hiçbir zaman tasvip etmedik ve etmiyoruz ve bunu
kınıyoruz.
1963 Viyana sözleşmesine göre büyükelçilik çalışanlarının
diplomatik dokunulmazlığına saygı gösterilmesi gerekiyor. Bu, İsrail'in
Suriye'de sivillere karşı ilk eylemi değildi. 7 Ekim başından bu yana İsrail'in
sivillere yönelik eylemlerinin katlanarak arttığına şahit oluyoruz.
Geçtiğimiz birkaç ayda İsrail uçakları, Birleşmiş
Milletler'in insani yardım kapısı olan Şam havaalanı da dahil olmak üzere
çeşitli havalimanlarını hedef aldı. Amerikalı yetkililer bu konuda yüksek sesle
açıklamalar yapmalarına rağmen İsrail'in eylemlerine karşı sessiz kalıyorlar.’
ÇİN, İSRAİL'İN EYLEMLERİNİN BÖLGEDE DAHA FAZLA KAOSA YOL
AÇACAĞI KONUSUNDA UYARDI
Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı
Geng Shuang da Güvenlik Konseyi'nin bu toplantısında İsrail'in Gazze'deki
eylemlerini kınayarak, bu eylemlerin bölgede daha fazla isyan ve kargaşaya yol
açacağı uyarısında bulundu.
Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı, Güvenlik
Konseyi'nin acil toplantısında şunları söyledi: ‘İsrail'in eylemi, Suriye'nin
toprak bütünlüğünün ihlalidir ve Çin, İsrail’in bu eylemini şiddetle
kınamaktadır.
Yirmi yıl önce Yugoslavya'daki Çin büyükelçiliği Amerika’nın
bir hava saldırısıyla hedef alındı ve çok sayıda kişi öldü. Yaşanan bu olay
nedeniyle İran halkının yaşadığı acıyı ve üzüntüyü derinden anlıyor ve onlara
taziyelerimizi iletiyoruz.
İsrail'in eylemi, 1968 Viyana Sözleşmesi'nin ağır bir
ihlalidir. Diplomatik merkezlere karşı bu tür pervasız eylemlere izin verilmemelidir.’
CEZAYİR: ULUSLARARASI KANUNLARIN İSRAİL TARAFINDAN İHLAL
EDİLMESİNE TAHAMMÜL EDİLEMEZ VE HAKLI GÖSTERİLEMEZ
Cezayir'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad
Mansur da Güvenlik Konseyinin bu toplantısında İsrail'in Şam'daki İran
konsolosluk binasına düzenlediği saldırıda İranlı danışman ve güçlerin şehit
edilmesinden dolayı başsağlığı dileklerini iletti ve şunları söyledi: ‘İşgalci
İsrail rejiminin uluslararası yükümlülükleri bu şekilde ihlal etmesi haklı
gösterilemez ve buna tahammül edilemez.
İsrail'in Gazze'de ateşkes sağlanması yönünde uluslararası
baskıyla karşı karşıya olduğu bir ortamda bu saldırının zamanlaması, tüm
uluslararası toplumun düşmanlıkların durdurulması yönündeki talebinin kasıtlı
olarak göz ardı edildiğini gösteriyor.
Böyle kasıtlı bir eylemin amacı açıktır ve amacı, uluslararası
baskılara çatışmaları tırmandırarak karşılık vermektir ve bu eylemin amacının
tüm bölgeyi çatışmaya sürüklemek olduğu ortadadır. Bu da kendisini uluslararası
hukukun üstünde gören işgalci İsrail rejiminin dokunulmaz olduğu duygusunu
taşıdığını gösteriyor. İsrail'in davranışı bir Birleşmiş Milletler üyesinden
beklediğimizden çok uzaktır.
Güvenlik Konseyi, ülkelerin egemenliği, diplomatik yerlerin
dokunulmazlığı ve ülkelerin toprak bütünlüğü ilkelerine yönelik bu baskılara
kararlı bir şekilde yanıt vermelidir. Uluslararası düzenimizin bütünlüğü risk
altında ve hukuka olan kolektif bağlılığımızı sürdürebilmemiz için, hukuka
yönelik bu bariz saygısızlığın sonuçları olması gerekiyor.’
İsviçre'nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi de Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil toplantısında İsrail rejiminin Şam'daki
İran konsolosluğuna yönelik saldırısını kınadı ve Güvenlik Konseyi'nin ateşkes
kararlarına uyulması çağrısında bulundu.
RUSYA, İSRAİL'İN SURİYE'DEKİ İRAN KONSOLOSLUĞUNA
SALDIRISINI KINAMAYAN BATILILARI SERT BİR ŞEKİLDE ELEŞTİRDİ
Güvenlik Konseyinin bu acil toplantısında ABD, İngiltere ve
Fransa'nın büyükelçileri ve temsilcilerinin İsrail rejiminin İran
konsolosluğuna yönelik saldırısını kınamaması, Rusya'nın Birleşmiş Milletler
büyükelçisinin sert tepkisine yol açtı.
Güvenlik Konseyi'nin bu toplantısında Fransa'nın Birleşmiş
Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nicolas de Riviere, İsrail rejiminin
suçunu kınamadan, İran İslam Cumhuriyetinin Şam'daki konsolosluğuna düzenlenen
saldırıyla ilgili olarak bölgedeki tüm aktörlerden itidal talebinde bulundu ve
bu sözleri Rusya temsilcisinin tepkisini beraberinde getirdi ve Rusya
temsilcisi Fransa temsilcisine şunları söyledi: ‘Uluslararası hukukun İsrail tarafından ihlal
edilmesini kınama konusunda tek kelime etmediniz, eğer kendi konsolosluğunuz
hedef alınsaydı tepkiniz bu mu olurdu?
Amerika her zaman birinci elden verdiği bilgilerle gurur
duymaktadır ancak İran konsolosluğuna yapılan saldırıyla ilgili herhangi bir
bilgi elde edememiştir ve bu da inandırıcı değildir.
Batılılar İsrail'in saldırısını kınamadığı gibi bir de İran'ı
suçlamaktadır. Saldırının kurbanı olanlara, bu saldırıya tepki vermemelerini
söyleyemezsiniz.’
İSRAİL'İN İRAN'IN SURİYE'DEKİ KONSOLOSLUĞUNA DÜZENLEDİĞİ
SALDIRIYI KINAMAYAN ÜLKELER
Amerika, İngiltere, Fransa, Japonya ve Güney Kore'nin konuşmalarında
İsrail rejiminin saldırısını kınamaması, Rusya'nın tepkisine neden oldu.
İngiltere'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi James
Kariuki, Güvenlik Konseyi toplantısında İsrail rejiminin İran’ın Suriye’deki
konsolosluğuna düzenlediği saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları
söyledi: ‘Diplomatik mekânların ve personelin güvenliği, diplomatik ilişkilerin
temel ve yol gösterici ilkesidir.
İngiltere, İran'ın Şam'daki konsolosluğuna düzenlenen
saldırının ardından, diplomatik makamların ve çalışanların dokunulmazlığına
saygı gösterilmesinin önemini vurgulamaktadır.’
İngiltere’nin Temsilcisi konuşmasının devamında şu
iddialarda bulundu: ‘Ancak İran'ın saldırıda bulunan ve tehdit eden grupları
destekleyerek bölgeyi istikrarsızlaştırmak istemesi kabul edilemez. Bu gruplar
arasında Hamas, Filistin İslami Cihad Hareketi, Hizbullah, Suriye ve Irak'taki
milisler ve Husiler bulunmaktadır.
İran'ın eylemlerinin bölgedeki istikrarsızlaştırıcı durumda
rolü olduğunu açıkça söyledik. İran, Yemenlileri, Hizbullah'ı, Hamas'ı ve
İslami Cihad'ı desteklemeye devam ediyor. Dışişleri Bakanımız, İran Dışişleri
Bakanı ile yaptığı görüşmelerde bu gruplar üzerindeki nüfuzunu kullanmasını defalarca
vurguladı.
İngiltere başından beri Gazze'deki çatışmaya insani açıdan
son verilmesi çağrısında bulunuyor ve bölgede gerilimin tırmanması ihtimalinden
son derece kaygılıdır.’
ABD'nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında şunları söyledi: ‘İran’ın Suriye'deki konsolosluğuna
düzenlenen saldırıyla Washington'ın hiçbir ilgisi yoktur ve Washington’un bu
saldırıdan haberi yoktu ve bu konuyu İran'a iletmiştir.
Robert Wood, İsrail rejiminin İran’ın Suriye’deki
konsolosluğuna düzenlediği saldırıyla ilgili olarak Güvenlik Konseyi'nin acil
toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in saldırıda parmağı olduğunu
doğrulamayı reddetti.
ABD'nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood şunları söyledi:
‘Beyaz Saray'ın daha önce yaptığı açıklamada da belirttiği gibi, Suriye'ye
düzenlenen saldırıda ABD'nin herhangi bir rolü yoktu ve bu saldırı
gerçekleşmeden önce bizim bundan haberimiz bile yoktu. İran'ı bu konu hakkında
doğrudan bilgilendirdik. Bu olayla ilgili herhangi bir bilgiyi
doğrulayamıyoruz. Detayları bir araya getirdiğimizde bir konu netleşiyor. İran İslam
Cumhuriyeti ve vekâlet güçleri bölgede gerilimi tırmandırmaktan kaçınmalıdır.
Aslında, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği
saldırılardan bu yana ABD, İran İslam Cumhuriyeti'ni İsrail ve diğer aktörlerle
bir vekâlet savaşını tırmandırmak için durumu kötüye kullanmaması konusunda
defalarca uyardı. Bu sabah İran İslam Cumhuriyeti, Suriye ve Tahran tarafından
desteklenen teröristlerin ve diğer militan grupların Suriye topraklarını
İsrail'e ve Amerikan tesislerine ve personeline karşı bir saldırı hazırlamak
için kullandıklarını yalanladı.’
ABD’li bu temsilci şu iddialarda bulundu: ‘İran İslam
Cumhuriyeti ve Lübnan Hizbullah’ı, İsrail ile Lübnan arasındaki sınırdan düzenli
olarak İsrail'e saldırıyor. İran'ın Kızıldeniz'deki müttefikleri uluslararası
yasaları ihlal etti ve ticari gemilere defalarca saldırdı. Tahran'ın
desteklediği militan gruplar da Irak'taki ABD diplomatik tesislerine saldırdı
ve IŞİD'e karşı savaşan ABD askeri personeline saldırılar düzenledi. İran İslam
Cumhuriyeti'nin eli, tüm bu terörist ve paramiliter grupların eylemlerine uzanmaktadır.’