Trump, Kanada ile ABD arasındaki suni sınırı kaldırıp
Kanada’yı 51. eyaletimiz yapalım dedi. Başbakanları da valimiz olsun diye de
ekledi.
En çok dillendirilen Trump uygulamalarından biri de Çin’e
uygulanacak olan gümrük vergilerindeki artış.
Şimdi tabloya bakalım.
2024 rakamları daha kesinleşmediği için 2023 rakamlarını tablolaştırdım.
En üst 2 satır ABD 2023 yılı dış ticaret rakamları ve
ABD’nin o yıl oluşan dış ticaret açığı. Bir sonraki satır ABD’nin bütçe açığı.
Ondan sonraki tablo da ABD’nin en çok ticaret açığı verdiği
8 ülke.
Anlatıma şöyle başlayalım; ABD 1971 yılında bir karar verdi.
Artık karşılıksız olarak dolar basacaktı. 1 ons altın = 35 dolar eşitliği
tarihe karışmıştı.
Bu kararın devamı olarak artık ABD yapabildiği kadar ithalat
yapmalıydı. Ne kadar fazla ithalat yaparsa refah o kadar fazla olurdu. Nedeni
ise çok basit. Dolar basma makinası kendisindeydi. Bütün dünya kendi parasını
ticaret ve ödeme aracı olarak kullanıyordu. Her yaptığı ithalat bedava refahtı.
Sadece yapması gereken dolara karşı oluşacak herhangi bir
tehdidi yok edecek silahlı kuvvetlerin beslenmesi idi. Saddam, Kaddafi bunun
için katledildiler. New York’ta müthiş bir finansal sistem kuruldu.
Dünyanın neredeyse tüm ticaret ödemeleri buradan geçiyordu.
ABD bedavaya bastığı paralarla ithalatını çılgın şekilde
arttırırken, başka yerlerde bir şeyler değişiyordu.
ABD, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki üretimin yüzde
50’sine sahipken 2000’lerde bu üstünlük önce Japonya ve Almanya’ya daha sonra
Çin’e geçti. Üretimde üstünlük beraberinde siyasi üstünlüğü de getiriyordu.
Dolar üstünlüğünün devamı askeri harcamaların da müthiş
şekilde beslenmesini getiriyordu.
İşte bu tabloya şimdi tekrar bakmaya başlayalım.
ABD her yıl bütçe açığı vermeye başladı. Vergi gelirleri,
giderleri karşılamıyordu. Bütçe açığını kapatmak için gelir gerekiyordu. Yani
vergi toplamak için üretimi artırmaları ya da ithalat yaptıkları ülkelerden
yapılan ithalat üzerinden gümrük vergisi almaları gerekiyordu.
Bu en akla yatkın çözümdü.
Tabloda en büyük ticaret açığı verilen ülkeler, önce Çin 336
milyar dolar. Sonra Meksika 187 milyar dolar ve Kanada 163 milyar dolar ile
geliyordu. Diğer ülkelerde topun ağzında olan ülkeler.
İşte Trump’ın ne yapacağı.
İthalat devam edecekse, gümrük vergisi alacak. İthalat
pahalı gelirse içeride üretim teşvik edilecek.
İlk akla gelen, yüksek ithalat maliyeti aynı zamanda mal
maliyetinin de yükselmesi ve enflasyon anlamına gelir.
Bir başka gelişme, dikkat edilirse Çin hariç listede bulunan
tüm ülkeler Atlantik sistemi içinde ya da etrafında. ABD bu ülkelerin
ekonomisine darbe vuracak. Buna Atlantik sistemi kendi kendini yiyen bir
canavara dönüşüyor diyebiliriz. Bu uygulamaların daha bir çok yan etkisi
olacak.
Sonuç aslında şudur: ABD ve Atlantik sistemi artık
döndürülemez hale gelmiştir. Trump da sistemi kurtaramayacak.
Mazlum ülkeler emperyalist çemberi kıracaklar/aydınlık