Konferansın ana başlığı Rusya'nın Ukrayna'ya dönük
sürdürdüğü harekat olurken, ikili konferansın kenarında bir araya geldi.
Zelenskiy Moskova ile herhangi bir görüşmeye girmeden önce "güvenlik
garantileri" ve ortak bir ABD-Ukrayna barış planı talep etti.
ABD Başkan Yardımcısı, Avrupa ülkelerine yüklendi
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ilk uluslararası seyahatinde
Avrupa ülkelerini hedef aldı ve liderleri ifade özgürlüğünde geri adım atmak,
"gevşek" göç politikaları uygulamak ve savunma taahhütlerinde kusurlu
olmakla suçladı.
Almanya'daki Münih Güvenlik Konferansı'nda önceki gün
yaptığı konuşmada Vance, Donald Trump yönetiminin ABD'nin Avrupa
müttefikleriyle ilişkilerinde bir dönüm noktası olacağını duyurdu.
Vance, yıllık konferansta siyasi liderler, askeri subaylar
ve diplomatlardan oluşan izleyici kitlesine, "Donald Trump'ın
liderliğinde şehirde yeni bir şerif var" dedi.
Vance, ardından Avrupa liderlerini sosyal medyayı
sansürlemek, seçimlere müdahale etmek ve Hıristiyanların haklarını ihlal
etmekle suçladı.
Vance, "İnsanları reddetmenin, endişelerini
görmezden gelmenin veya daha da kötüsü medyayı kapatmanın, seçimleri kapatmanın
veya insanları siyasi süreçten dışlamanın hiçbir şeyi korumadığına inanıyorum.
Bu, aslında demokrasiyi yok etmenin en kesin yoludur" diye konuştu.
Almanya Başbakanı ve Savunma Bakanı'ndan tepki
Vance'in açıklamaları bazı yetkililerden sert tepki aldı.
Kısa bir süre sonra konuşan Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, Vance'in
iddialarının cevapsız kalmasına izin veremeyeceğini söyledi.
Pistorius, Vance'ın konuşması için, "Eğer doğru
anladıysam, Avrupa'nın bazı bölgelerindeki koşulları otoriter rejimlerdeki
koşullarla karşılaştırıyor. Bu kabul edilemez ve yaşadığım ve şu anda kampanya
yürüttüğüm yer ne Avrupa ne de demokrasi" ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, üç yıllık Rusya-Ukrayna
savaşını sona erdirecek bir barış anlaşmasının Kiev'e dayatılamayacağını
söyleyerek Ukrayna'yı güçlü bir şekilde savundu.
Scholz, dün Münih Güvenlik Konferansı'nın ikinci gününde
"Ukrayna'nın egemenliği güvence altına alınırsa barış olur" dedi.
Scholz, Ukraynalıların katılımı olmadan Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin ile Ukrayna konusunda yakın zamanda görüşmeler yapan ABD Başkanı
Donald Trump'a da tepki gösteren Scholz, "Bu nedenle dayatılan bir
barış asla desteğimizi bulamaz" diye ekledi.
Önümüzdeki hafta ülkesinde zorlu bir seçimle karşı karşıya
olan Alman lider, Berlin'in yalnızca Avrupa ve ABD güvenliğinin
"kopmasına" yol açan uzun süren çatışmanın "hiçbir
çözümünü" kabul etmeyeceğini belirtti. Scholz, "Bundan yalnızca
bir kişi faydalanacak: Devlet Başkanı Putin" diye konuştu.
Scholz: Aşırı sağla iş birliği yok
Bu arada Scholz da, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in
açıklamalarının ardından Alman seçimlerine yabancı müdahaleyi reddetti.
Vance'in eleştirilerinin ardından Scholz, "Almanya
demokrasimize, seçimlerimize dışarıdan müdahale edilmesini kabul etmeyecek. Bu
uygun değil - özellikle dostlar ve müttefikler arasında" dedi.
Scholz daha sonra muhabirlere "Aşırı sağın siyasi
karar alma sürecinin dışında kalması gerektiği ve onlarla hiçbir iş birliğinin
olmayacağı konusunda kesinlikle netiz" ifadelerini kullandı.
Scholz, Adolf Hitler'in 1933-45 Nazi rejiminin ideolojisine
atıfta bulunarak, "Bir daha asla faşizm, bir daha asla ırkçılık, bir
daha asla saldırgan savaş olmayacak. Bu yüzden ülkemizdeki ezici çoğunluk,
suçlu Nasyonal Sosyalizmi yücelten veya haklı çıkaran herkese karşı çıkıyor"
diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da Vance'in
konuşmasının ardından Avrupa politikalarını savundu.
Vance'in "geri çekildiğini" iddia etmesinin
ardından Barrot, X'te "İfade özgürlüğü Avrupa'da garanti altına alındı.
Kimse bizim modelimizi benimsemek zorunda değil, ancak kimse kendi modelini
bize dayatamaz" diye yazdı.
Zelenskiy'den çağrı: 'Avrupa Silahlı Kuvvetleri kurulsun'
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimyr Zelenskiy de, ABD ve
Avrupa'nın Rusya'ya karşı savaşında Ukrayna'yı desteklemek için bir araya
gelmeleri çağrısında bulundu.
Cuma günü konferansta konuşan Zelenskiy, eski Başkan Joe
Biden'ın yönetimi de dahil olmak üzere ABD'nin Ukrayna'yı hiçbir zaman bir NATO
üyesi olarak görmediğini savundu.
Ukrayna lideri, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın her iki
ülkeye de üç yıllık savaşı hızlı bir şekilde sona erdirmeleri için baskı
yapması nedeniyle Ukrayna'nın Rusya ile herhangi bir görüşmeden önce
"güvenlik garantilerine" ihtiyacı olacağını ifade etti.
Zelenskiy, dün Trump'ın Putin ile görüşmeden önce
görüşmesinin "tehlikeli" olacağını ve Ukrayna'nın Rusya ile savaşı
sona erdirmeye çalışırken ABD başkanına örtülü bir mesaj olarak Ukrayna'nın
arkasından veya Kiev'in katılımı olmadan varılan hiçbir barış anlaşmasını asla
kabul etmeyeceğini belirtti.
Zelenskiy ayrıca Putin ile yalnızca Trump ile ortak bir plan
müzakere edildikten sonra şahsen görüşmeyi kabul edeceğini söyledi. Zelenskiy,
"Birkaç gün önce Başkan Trump bana Putin ile yaptığı görüşmeden
bahsetti. Amerika'nın masada Avrupa'ya ihtiyacı olduğunu bir kez bile
belirtmedi. Bu çok şey ifade ediyor" diye konuştu.
Zelenskiy, "Barışı çok istiyoruz. Ancak gerçek
güvenlik garantilerine ihtiyacımız var" dedi.
"Daha güçlü bir Avrupa" arzusunu dile getiren
Zelenskiy, "Ukrayna'nın işgalci bir Rus ordusuna karşı üç yıllık
mücadelesinin, bazı kıta liderleri arasında uzun zamandır tartışılan bir Avrupa
ordusunun yaratılması için bir temel olduğunu" kanıtladığını söyledi.
Zelenskiy, "Gerçekten zamanının geldiğine
inanıyorum. Avrupa'nın silahlı kuvvetleri yaratılmalı" dedi.
Vance, Cuma günü Münih'e yaptığı ziyarette Ukrayna Devlet
Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ayrıca görüştü
Zelenskiy daha sonra "İlk görüşmemiz, son görüşmemiz
olmayacak, eminim" dedi ve "Görüşmelerimize ve çalışmalarımıza
devam edeceğiz" diye ekledi.
Vance ise Trump yönetiminin Ukrayna ve Rusya arasında kalıcı
bir barış bulmaya kararlı olduğunu belirtti.
Alman muhafazakar liderden Trump'a destek
Cuma günü Münih'te, Almanya'nın muhtemel bir sonraki
şansölyesi olarak görülen muhafazakar parti lideri Friedrich Merz de dahil
olmak üzere bazı dünya liderleri Trump yönetiminin yanında yer aldı.
Merz konferansın yan etkinliğinde, "Ayrıca kalıcı
bir barışa giden yolun ancak Amerika ve Avrupa arasındaki en yakın
koordinasyonla başarılı olabileceği konusunda bir fikir birliği vardı"
dedi.
Vance ne dedi?
Vance'in ilk büyük uluslararası konuşmasında birçok ülke
iğneleyici ve sert eleştiriler aldı.
Örneğin ABD başkan yardımcısı, Aralık ayında seçimlerini
Rusya'nın müdahalesi iddiasıyla iptal eden Romanya'ya işaret etti ve İsveç'i,
Kuran'ı kamuya açık bir şekilde yaktığı için bir aktivisti nefret suçundan
mahkum ettiği için kınadı.
Vance, ayrıca Birleşik Krallık'ı, bir kürtaj kliniğinin
dışındaki korunan alanı terk etmeyi reddeden bir aktivisti tutukladığı için
dini haklar konusunda geri adım atmakla suçladı.
Konferansın ev sahibi ülkesi Almanya'ya gelince, Vance ana
akım siyasi partiler arasında aşırı sağcı, göçmen karşıtı grup Almanya İçin
Alternatif (AfD) ile çalışmama konusunda varılan fikir birliğini
eleştirdi.
AfD'ye dönük siyasi izolasyon politikasına "güvenlik
duvarı" adı verildiğini hatırlatan Vance, "Demokrasi, halkın
sesinin önemli olduğu kutsal ilkesine dayanır. Güvenlik duvarlarına yer yoktur"
dedi.
Bu tür politikaların diyaloğu engellediğini savunan Vance,
Avrupa liderlerini genel olarak, kendileriyle aynı fikirde olmayanların
seslerini susturmaya çalışmakla suçladı.
Vance, "Şimdi, bu durum Atlantik'in diğer
yakasındaki çoğumuz için, 'yanlış bilgi' ve 'dezenformasyon' gibi çirkin Sovyet
dönemi kelimelerinin arkasına saklanan eski kökleşmiş çıkarlar gibi görünüyor
ve onlar, alternatif bir bakış açısına sahip birinin farklı bir görüş ifade
etmesinden hoşlanmıyorlar" ifadelerini kullandı.
Almanya Savunma Bakanı Pistorius ise, Vance'a cevabında
AfD'nin Almanya'daki diğer siyasi partiler gibi kampanya yürütebildiğini ve
mesajlarını yayabildiğini savundu.
“Demokrasi, gürültücü azınlığın otomatik olarak haklı
olduğu anlamına gelmez” diyen Almanya Sosyal Demokrat Partisi üyesi
Pistorius, AfD'yi “kısmen aşırılıkçı” olarak nitelendirerek şunu ekledi: “Demokrasi,
onu yok etmek isteyen aşırılıkçılara karşı kendini savunabilmelidir.”
Konuşmasında göçmen karşıtı söylemi benimsediği de görülen
Vance, “Burada temsil edilen ulusların karşı karşıya olduğu tüm acil
zorluklar arasında, kitlesel göçten daha acil bir şey olmadığına inanıyorum”
dedi.
Örnek olarak, Münih'te 36 kişinin yaralandığı arabalı
saldırıya işaret eden Vance, “Yolumuzu değiştirip ortak medeniyetimizi yeni
bir yöne götürmeden önce bu korkunç aksilikleri kaç kez yaşamamız gerekiyor?”
diye sordu. Vance, "Bu kıtada hiçbir seçmen, milyonlarca denetlenmemiş
göçmene kapıları açmak için sandık başına gitmedi" diye devam etti.
Avrupa'yla ilişkileri 'sıfırlama' mesajı
ABD Başkan Yardımcısının Avrupa'ya yaptığı ilk ziyaret,
Trump'ın 20 Ocak'ta ikinci dönemine başlamasından dört haftadan kısa bir süre
sonra geldi ve ABD'nin Avrupa müttefikleriyle ilişkilerinde kapsamlı bir
"sıfırlama" mesajı verdi.
Eski Başkan Joe Biden, Trump'ın 2017'den 2021'e kadar olan
ilk döneminin sona ermesinin ardından bu bağları yeniden inşa etmeye
çalışmıştı. Son yıllardaki görüşmeler büyük ölçüde Rusya ve Çin'den kaynaklanan
ortak güvenlik tehditlerine odaklanmıştı.
Ancak Trump'ın ikinci döneminin açılış haftalarındaki hızlı
değişiklikler Avrupa liderlerini sarstı.
Trump, bu haftanın başlarında, 12 Mart'ta yürürlüğe girmesi
planlanan çelik ve alüminyum ithalatına kapsamlı yüzde 25'lik tarifeler
duyurmuştu. Geçtiğimiz perşembe günü ayrıca danışmanlarına ABD ile eşit olmayan
ticaret bağları olduğu düşünülen herhangi bir ülkeye karşılıklı tarifeler
hesaplamalarını emretmişti.
Değişiklikler ABD'nin ekonomik bağlarının ötesine uzandı.
Trump ayrıca, Avrupa'nın geri kalanı için önemli bir güvenlik sorunu olan
Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının sona ermesi için müzakereleri yönlendirmeye
çalıştı.
Avrupa, Trump'ın Putin'le görüşmesinden tedirgin
Geçtiğimiz çarşamba günü Trump, Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaparak, Avrupa ülkeleri ile
Ukrayna'nın Rusya'nın işgalini sona erdirme görüşmelerinde kenara
çekilebileceğine dair kıtada tedirginlik yarattı.
Amerikan başkanı ve üst düzey güvenlik ve diplomatik
yetkilileri ayrıca savaşın sona ermesi için Ukrayna'nın Rusya'nın taleplerinin
çoğunu kabul etmesi gerektiğini ima etmişti. Bunlar arasında Kiev'in Moskova
tarafından alınan Kırım topraklarından vazgeçmesi ve NATO ittifakına katılma
teklifinden vazgeçmesi de var.
Trump daha sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir
Zelenskiy'e barış görüşmeleri için masada kendisinin de bir yeri olacağına dair
güvence verdi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ayrıca Belçika'nın Brüksel
kentindeki müttefiklerine Ukrayna'nın nihayetinde NATO üyesi olmayacağını ve
2014'ten beri Rusya'ya kaybedilen toprakları geri kazanmasının muhtemel
olmadığını kabul etmesi gerektiğini ifade etmişti.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, NATO Genel
Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile ayrı bir
görüşmede Vance, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırmaları yönündeki
çağrılarını da yineledi.
Trump yönetimi, NATO üyelerinin gayri safi yurtiçi
hasılalarının (GSYİH) yüzde 5'ini savunmaya harcamaları çağrısında bulunuyordu.
Birçok ülke şu anda mevcut yüzde 2 taahhüdünü yerine
getirmekte zorlanıyor. ABD şu anda GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 3,4'ünü savunma
harcamalarına ayırıyor.
Vance, ABD'nin odağını başka yerlere, özellikle Asya'ya
yöneltebilmesi için NATO'nun "Avrupa'da biraz daha fazla yük
paylaşımı" yapmasını istediğini ifade etti.
Barış sağlanırsa Rusya'nın tekrar saldırmamasını sağlamak
için Kiev'in destekçilerinin "her şeyden önce" gelecekte Ukrayna'nın
silahlı kuvvetlerini güçlendirmeleri gerektiğini söyleyen Scholz ise, "Savaş
sonrası zamanlarda Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna'nın
uluslararası ortakları ve dostları için bunun gerçekleşmesi için bir sorumluluk
olacak" ifadelerini kullandı.
ABD Rusya'yla Suudi Arabistan'da görüşecek iddiası
Diğer yandan, Avrupa liderleri dün birleşik bir cephe kurmak
için çabalarken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya Dışişleri Bakanı
Sergei Lavrov ile telefonda görüştü.
ABD'nin en üst düzey diplomatının önümüzdeki hafta Suudi
Arabistan'a bir heyete başkanlık ederek Rus yetkililerle görüşeceği ve savaşı
sona erdirme görüşmelerine başlayacağı yönünde haberler var.
Diğer ABD-Avrupa atışmaları
Trump'ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg ise,
Avrupa'nın Rusya, Ukrayna ve ABD arasındaki görüşmelerden danışılacağını ancak
nihayetinde dışlanacağını söyledi. Kellogg Cumartesi günü Münih konferansında,
"Avrupalı dostlarıma şunu söylemek isterim: 'Tartışmaya katılın, evet
veya hayır, masada olabileceğinizden şikayet ederek değil, somut öneriler,
fikirler ortaya koyarak, [savunma] harcamalarını artırarak'" dedi.
Finlandiya cumhurbaşkanı Alexander Stubb, görüşmelerden
dışlanma ihtimaline yanıt olarak "Avrupa'nın daha az konuşması ve daha çok
şey yapması gerekiyor" dedi. Stubb Münih'te gazetecilere "Avrupalılar
olmadan Ukrayna, Ukrayna'nın geleceği veya Avrupa güvenlik yapısı hakkında
tartışma veya müzakere yapmamızın hiçbir yolu yok. Ancak bu, Avrupa'nın
harekete geçmesi gerektiği anlamına geliyor."
NATO başkanı Mark Rutte, Avrupa'nın ABD liderliğindeki
görüşmelere katılmak istiyorsa Ukrayna'da barışı güvence altına almak için
"iyi öneriler" sunması gerektiğini söyledi. Rutte gazetecilere
"Avrupalılar söz sahibi olmak istiyorsa, kendinizi önemli kılın"
dedi.
Çin: Washington'la çatışma hevesimiz yok ama ABD
kararlıysa sonuna kadar oynarız
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ve Zelenskiy'in
Genelkurmay Başkanı Andriy Yermak ise, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Kiev'in
barışa giden yol vizyonunu görüştüler. Sybiha, X'te Münih konferansı aralarında
gerçekleşen toplantının "toprak bütünlüğüne karşılıklı saygıyı yeniden
teyit etmek" için olduğunu ifade etti.
Cuma günü Wang konferansa, Çin'in Ukrayna'daki savaştaki tüm
paydaşların barış görüşmelerine katılması gerektiğine inandığını belirterek,
Avrupa'nın bu görüşmelerdeki rolünün altını çizdi.
Wang ayrıca, Pekin'in, Washington ile çatışmak istemediğini,
ancak ABD ülkeyi bastırmaya kararlıysa "sonuna kadar oyuna dahil
olacağını" söyledi.
Avrupa liderleri Paris'te acil zirve yapacak
İngiliz Başbakanı Keir Starmer da dahil olmak üzere Avrupa
liderleri, Ukrayna'daki savaş hakkında acil bir zirve için önümüzdeki hafta
Paris'te bir araya gelecekler.
Pazartesi günü yapılması muhtemel toplantıda, ABD'nin Avrupa
liderlerini barış görüşmelerinden dışlama çabaları, Avrupa'nın Ukrayna'nın
gelecekteki NATO üyeliği konusunda benimsemesi gereken pozisyon ve Ukrayna'ya
NATO veya bir Avrupa gücü aracılığıyla nasıl güvenlik garantileri
sunulabileceği ele alınacak.
Downing Street Cumartesi günü önerilen toplantı hakkında
bilgi aldığını doğruladı ve yetkililer Starmer'ın bu hafta Washington'a katılıp
toplantıdan aldığı mesajları ileteceğini ve Başkan Trump ile görüşeceğini
açıkça belirtti.
İngiltere kaynakları, Emmanuel Macron tarafından Paris'e
davet edilenlerin NATO genel sekreteri Mark Rutte ve Almanya, İtalya, İngiltere
ve Polonya liderleri olacağına inandıklarını kaydetti.