Münih Güvenlik Konferansı Olaylı Bitiyor!

GİRİŞ: 16.02.2025 20:41      GÜNCELLEME: 16.02.2025 20:41
Rasthaber -  Münih Güvenlik Konferansı, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Avrupa liderlerini ifade özgürlüğünü bastırmakla suçlayarak yerden yere vurduğu ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy'nin Avrupa ordusu kurmanın zamanının geldiğini savunduğu olaylı iki günün ardından bugün sona eriyor.

Konferansın ana başlığı Rusya'nın Ukrayna'ya dönük sürdürdüğü harekat olurken, ikili konferansın kenarında bir araya geldi. Zelenskiy Moskova ile herhangi bir görüşmeye girmeden önce "güvenlik garantileri" ve ortak bir ABD-Ukrayna barış planı talep etti.

ABD Başkan Yardımcısı, Avrupa ülkelerine yüklendi

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ilk uluslararası seyahatinde Avrupa ülkelerini hedef aldı ve liderleri ifade özgürlüğünde geri adım atmak, "gevşek" göç politikaları uygulamak ve savunma taahhütlerinde kusurlu olmakla suçladı.

Almanya'daki Münih Güvenlik Konferansı'nda önceki gün yaptığı konuşmada Vance, Donald Trump yönetiminin ABD'nin Avrupa müttefikleriyle ilişkilerinde bir dönüm noktası olacağını duyurdu.

Vance, yıllık konferansta siyasi liderler, askeri subaylar ve diplomatlardan oluşan izleyici kitlesine, "Donald Trump'ın liderliğinde şehirde yeni bir şerif var" dedi.

Vance, ardından Avrupa liderlerini sosyal medyayı sansürlemek, seçimlere müdahale etmek ve Hıristiyanların haklarını ihlal etmekle suçladı.

Vance, "İnsanları reddetmenin, endişelerini görmezden gelmenin veya daha da kötüsü medyayı kapatmanın, seçimleri kapatmanın veya insanları siyasi süreçten dışlamanın hiçbir şeyi korumadığına inanıyorum. Bu, aslında demokrasiyi yok etmenin en kesin yoludur" diye konuştu.

Almanya Başbakanı ve Savunma Bakanı'ndan tepki

Vance'in açıklamaları bazı yetkililerden sert tepki aldı. Kısa bir süre sonra konuşan Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, Vance'in iddialarının cevapsız kalmasına izin veremeyeceğini söyledi.

Pistorius, Vance'ın konuşması için, "Eğer doğru anladıysam, Avrupa'nın bazı bölgelerindeki koşulları otoriter rejimlerdeki koşullarla karşılaştırıyor. Bu kabul edilemez ve yaşadığım ve şu anda kampanya yürüttüğüm yer ne Avrupa ne de demokrasi" ifadelerini kullandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, üç yıllık Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirecek bir barış anlaşmasının Kiev'e dayatılamayacağını söyleyerek Ukrayna'yı güçlü bir şekilde savundu.

Scholz, dün Münih Güvenlik Konferansı'nın ikinci gününde "Ukrayna'nın egemenliği güvence altına alınırsa barış olur" dedi.

Scholz, Ukraynalıların katılımı olmadan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna konusunda yakın zamanda görüşmeler yapan ABD Başkanı Donald Trump'a da tepki gösteren Scholz, "Bu nedenle dayatılan bir barış asla desteğimizi bulamaz" diye ekledi.

Önümüzdeki hafta ülkesinde zorlu bir seçimle karşı karşıya olan Alman lider, Berlin'in yalnızca Avrupa ve ABD güvenliğinin "kopmasına" yol açan uzun süren çatışmanın "hiçbir çözümünü" kabul etmeyeceğini belirtti. Scholz, "Bundan yalnızca bir kişi faydalanacak: Devlet Başkanı Putin" diye konuştu.

Scholz: Aşırı sağla iş birliği yok

Bu arada Scholz da, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in açıklamalarının ardından Alman seçimlerine yabancı müdahaleyi reddetti.

Vance'in eleştirilerinin ardından Scholz, "Almanya demokrasimize, seçimlerimize dışarıdan müdahale edilmesini kabul etmeyecek. Bu uygun değil - özellikle dostlar ve müttefikler arasında" dedi.

Scholz daha sonra muhabirlere "Aşırı sağın siyasi karar alma sürecinin dışında kalması gerektiği ve onlarla hiçbir iş birliğinin olmayacağı konusunda kesinlikle netiz" ifadelerini kullandı.

Scholz, Adolf Hitler'in 1933-45 Nazi rejiminin ideolojisine atıfta bulunarak, "Bir daha asla faşizm, bir daha asla ırkçılık, bir daha asla saldırgan savaş olmayacak. Bu yüzden ülkemizdeki ezici çoğunluk, suçlu Nasyonal Sosyalizmi yücelten veya haklı çıkaran herkese karşı çıkıyor" diye konuştu.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da Vance'in konuşmasının ardından Avrupa politikalarını savundu.

Vance'in "geri çekildiğini" iddia etmesinin ardından Barrot, X'te "İfade özgürlüğü Avrupa'da garanti altına alındı. Kimse bizim modelimizi benimsemek zorunda değil, ancak kimse kendi modelini bize dayatamaz" diye yazdı.

Zelenskiy'den çağrı: 'Avrupa Silahlı Kuvvetleri kurulsun'

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimyr Zelenskiy de, ABD ve Avrupa'nın Rusya'ya karşı savaşında Ukrayna'yı desteklemek için bir araya gelmeleri çağrısında bulundu.

Cuma günü konferansta konuşan Zelenskiy, eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi de dahil olmak üzere ABD'nin Ukrayna'yı hiçbir zaman bir NATO üyesi olarak görmediğini savundu.

Ukrayna lideri, ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın her iki ülkeye de üç yıllık savaşı hızlı bir şekilde sona erdirmeleri için baskı yapması nedeniyle Ukrayna'nın Rusya ile herhangi bir görüşmeden önce "güvenlik garantilerine" ihtiyacı olacağını ifade etti.

Zelenskiy, dün Trump'ın Putin ile görüşmeden önce görüşmesinin "tehlikeli" olacağını ve Ukrayna'nın Rusya ile savaşı sona erdirmeye çalışırken ABD başkanına örtülü bir mesaj olarak Ukrayna'nın arkasından veya Kiev'in katılımı olmadan varılan hiçbir barış anlaşmasını asla kabul etmeyeceğini belirtti.

Zelenskiy ayrıca Putin ile yalnızca Trump ile ortak bir plan müzakere edildikten sonra şahsen görüşmeyi kabul edeceğini söyledi. Zelenskiy, "Birkaç gün önce Başkan Trump bana Putin ile yaptığı görüşmeden bahsetti. Amerika'nın masada Avrupa'ya ihtiyacı olduğunu bir kez bile belirtmedi. Bu çok şey ifade ediyor" diye konuştu.

Zelenskiy, "Barışı çok istiyoruz. Ancak gerçek güvenlik garantilerine ihtiyacımız var" dedi.

"Daha güçlü bir Avrupa" arzusunu dile getiren Zelenskiy, "Ukrayna'nın işgalci bir Rus ordusuna karşı üç yıllık mücadelesinin, bazı kıta liderleri arasında uzun zamandır tartışılan bir Avrupa ordusunun yaratılması için bir temel olduğunu" kanıtladığını söyledi.

Zelenskiy, "Gerçekten zamanının geldiğine inanıyorum. Avrupa'nın silahlı kuvvetleri yaratılmalı" dedi.

Vance, Cuma günü Münih'e yaptığı ziyarette Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ayrıca görüştü

Zelenskiy daha sonra "İlk görüşmemiz, son görüşmemiz olmayacak, eminim" dedi ve "Görüşmelerimize ve çalışmalarımıza devam edeceğiz" diye ekledi.

Vance ise Trump yönetiminin Ukrayna ve Rusya arasında kalıcı bir barış bulmaya kararlı olduğunu belirtti.

Alman muhafazakar liderden Trump'a destek

Cuma günü Münih'te, Almanya'nın muhtemel bir sonraki şansölyesi olarak görülen muhafazakar parti lideri Friedrich Merz de dahil olmak üzere bazı dünya liderleri Trump yönetiminin yanında yer aldı.

Merz konferansın yan etkinliğinde, "Ayrıca kalıcı bir barışa giden yolun ancak Amerika ve Avrupa arasındaki en yakın koordinasyonla başarılı olabileceği konusunda bir fikir birliği vardı" dedi.

Vance ne dedi?

Vance'in ilk büyük uluslararası konuşmasında birçok ülke iğneleyici ve sert eleştiriler aldı.

Örneğin ABD başkan yardımcısı, Aralık ayında seçimlerini Rusya'nın müdahalesi iddiasıyla iptal eden Romanya'ya işaret etti ve İsveç'i, Kuran'ı kamuya açık bir şekilde yaktığı için bir aktivisti nefret suçundan mahkum ettiği için kınadı.

Vance, ayrıca Birleşik Krallık'ı, bir kürtaj kliniğinin dışındaki korunan alanı terk etmeyi reddeden bir aktivisti tutukladığı için dini haklar konusunda geri adım atmakla suçladı.

Konferansın ev sahibi ülkesi Almanya'ya gelince, Vance ana akım siyasi partiler arasında aşırı sağcı, göçmen karşıtı grup Almanya İçin Alternatif (AfD) ile çalışmama konusunda varılan fikir birliğini eleştirdi. 

AfD'ye dönük siyasi izolasyon politikasına "güvenlik duvarı" adı verildiğini hatırlatan Vance, "Demokrasi, halkın sesinin önemli olduğu kutsal ilkesine dayanır. Güvenlik duvarlarına yer yoktur" dedi.

Bu tür politikaların diyaloğu engellediğini savunan Vance, Avrupa liderlerini genel olarak, kendileriyle aynı fikirde olmayanların seslerini susturmaya çalışmakla suçladı.

Vance, "Şimdi, bu durum Atlantik'in diğer yakasındaki çoğumuz için, 'yanlış bilgi' ve 'dezenformasyon' gibi çirkin Sovyet dönemi kelimelerinin arkasına saklanan eski kökleşmiş çıkarlar gibi görünüyor ve onlar, alternatif bir bakış açısına sahip birinin farklı bir görüş ifade etmesinden hoşlanmıyorlar" ifadelerini kullandı.

Almanya Savunma Bakanı Pistorius ise, Vance'a cevabında AfD'nin Almanya'daki diğer siyasi partiler gibi kampanya yürütebildiğini ve mesajlarını yayabildiğini savundu.

Demokrasi, gürültücü azınlığın otomatik olarak haklı olduğu anlamına gelmez” diyen Almanya Sosyal Demokrat Partisi üyesi Pistorius, AfD'yi “kısmen aşırılıkçı” olarak nitelendirerek şunu ekledi: “Demokrasi, onu yok etmek isteyen aşırılıkçılara karşı kendini savunabilmelidir.

Konuşmasında göçmen karşıtı söylemi benimsediği de görülen Vance, “Burada temsil edilen ulusların karşı karşıya olduğu tüm acil zorluklar arasında, kitlesel göçten daha acil bir şey olmadığına inanıyorum” dedi. 

Örnek olarak, Münih'te 36 kişinin yaralandığı arabalı saldırıya işaret eden Vance, “Yolumuzu değiştirip ortak medeniyetimizi yeni bir yöne götürmeden önce bu korkunç aksilikleri kaç kez yaşamamız gerekiyor?” diye sordu. Vance, "Bu kıtada hiçbir seçmen, milyonlarca denetlenmemiş göçmene kapıları açmak için sandık başına gitmedi" diye devam etti.

Avrupa'yla ilişkileri 'sıfırlama' mesajı

ABD Başkan Yardımcısının Avrupa'ya yaptığı ilk ziyaret, Trump'ın 20 Ocak'ta ikinci dönemine başlamasından dört haftadan kısa bir süre sonra geldi ve ABD'nin Avrupa müttefikleriyle ilişkilerinde kapsamlı bir "sıfırlama" mesajı verdi.

Eski Başkan Joe Biden, Trump'ın 2017'den 2021'e kadar olan ilk döneminin sona ermesinin ardından bu bağları yeniden inşa etmeye çalışmıştı. Son yıllardaki görüşmeler büyük ölçüde Rusya ve Çin'den kaynaklanan ortak güvenlik tehditlerine odaklanmıştı.

Ancak Trump'ın ikinci döneminin açılış haftalarındaki hızlı değişiklikler Avrupa liderlerini sarstı.

Trump, bu haftanın başlarında, 12 Mart'ta yürürlüğe girmesi planlanan çelik ve alüminyum ithalatına kapsamlı yüzde 25'lik tarifeler duyurmuştu. Geçtiğimiz perşembe günü ayrıca danışmanlarına ABD ile eşit olmayan ticaret bağları olduğu düşünülen herhangi bir ülkeye karşılıklı tarifeler hesaplamalarını emretmişti.

Değişiklikler ABD'nin ekonomik bağlarının ötesine uzandı. Trump ayrıca, Avrupa'nın geri kalanı için önemli bir güvenlik sorunu olan Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının sona ermesi için müzakereleri yönlendirmeye çalıştı.

Avrupa, Trump'ın Putin'le görüşmesinden tedirgin

Geçtiğimiz çarşamba günü Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaparak, Avrupa ülkeleri ile Ukrayna'nın Rusya'nın işgalini sona erdirme görüşmelerinde kenara çekilebileceğine dair kıtada tedirginlik yarattı.

Amerikan başkanı ve üst düzey güvenlik ve diplomatik yetkilileri ayrıca savaşın sona ermesi için Ukrayna'nın Rusya'nın taleplerinin çoğunu kabul etmesi gerektiğini ima etmişti. Bunlar arasında Kiev'in Moskova tarafından alınan Kırım topraklarından vazgeçmesi ve NATO ittifakına katılma teklifinden vazgeçmesi de var.

Trump daha sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'e barış görüşmeleri için masada kendisinin de bir yeri olacağına dair güvence verdi.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ayrıca Belçika'nın Brüksel kentindeki müttefiklerine Ukrayna'nın nihayetinde NATO üyesi olmayacağını ve 2014'ten beri Rusya'ya kaybedilen toprakları geri kazanmasının muhtemel olmadığını kabul etmesi gerektiğini ifade etmişti.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile ayrı bir görüşmede Vance, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırmaları yönündeki çağrılarını da yineledi.

Trump yönetimi, NATO üyelerinin gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) yüzde 5'ini savunmaya harcamaları çağrısında bulunuyordu.

Birçok ülke şu anda mevcut yüzde 2 taahhüdünü yerine getirmekte zorlanıyor. ABD şu anda GSYİH'sinin yaklaşık yüzde 3,4'ünü savunma harcamalarına ayırıyor.

Vance, ABD'nin odağını başka yerlere, özellikle Asya'ya yöneltebilmesi için NATO'nun "Avrupa'da biraz daha fazla yük paylaşımı" yapmasını istediğini ifade etti.

Barış sağlanırsa Rusya'nın tekrar saldırmamasını sağlamak için Kiev'in destekçilerinin "her şeyden önce" gelecekte Ukrayna'nın silahlı kuvvetlerini güçlendirmeleri gerektiğini söyleyen Scholz ise, "Savaş sonrası zamanlarda Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna'nın uluslararası ortakları ve dostları için bunun gerçekleşmesi için bir sorumluluk olacak" ifadelerini kullandı.

ABD Rusya'yla Suudi Arabistan'da görüşecek iddiası

Diğer yandan, Avrupa liderleri dün birleşik bir cephe kurmak için çabalarken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile telefonda görüştü.

ABD'nin en üst düzey diplomatının önümüzdeki hafta Suudi Arabistan'a bir heyete başkanlık ederek Rus yetkililerle görüşeceği ve savaşı sona erdirme görüşmelerine başlayacağı yönünde haberler var.

Diğer ABD-Avrupa atışmaları

Trump'ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg ise, Avrupa'nın Rusya, Ukrayna ve ABD arasındaki görüşmelerden danışılacağını ancak nihayetinde dışlanacağını söyledi. Kellogg Cumartesi günü Münih konferansında, "Avrupalı ​​dostlarıma şunu söylemek isterim: 'Tartışmaya katılın, evet veya hayır, masada olabileceğinizden şikayet ederek değil, somut öneriler, fikirler ortaya koyarak, [savunma] harcamalarını artırarak'" dedi.

Finlandiya cumhurbaşkanı Alexander Stubb, görüşmelerden dışlanma ihtimaline yanıt olarak "Avrupa'nın daha az konuşması ve daha çok şey yapması gerekiyor" dedi. Stubb Münih'te gazetecilere "Avrupalılar olmadan Ukrayna, Ukrayna'nın geleceği veya Avrupa güvenlik yapısı hakkında tartışma veya müzakere yapmamızın hiçbir yolu yok. Ancak bu, Avrupa'nın harekete geçmesi gerektiği anlamına geliyor."

NATO başkanı Mark Rutte, Avrupa'nın ABD liderliğindeki görüşmelere katılmak istiyorsa Ukrayna'da barışı güvence altına almak için "iyi öneriler" sunması gerektiğini söyledi. Rutte gazetecilere "Avrupalılar söz sahibi olmak istiyorsa, kendinizi önemli kılın" dedi.

Çin: Washington'la çatışma hevesimiz yok ama ABD kararlıysa sonuna kadar oynarız

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ve Zelenskiy'in Genelkurmay Başkanı Andriy Yermak ise, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Kiev'in barışa giden yol vizyonunu görüştüler. Sybiha, X'te Münih konferansı aralarında gerçekleşen toplantının "toprak bütünlüğüne karşılıklı saygıyı yeniden teyit etmek" için olduğunu ifade etti. 

Cuma günü Wang konferansa, Çin'in Ukrayna'daki savaştaki tüm paydaşların barış görüşmelerine katılması gerektiğine inandığını belirterek, Avrupa'nın bu görüşmelerdeki rolünün altını çizdi.

Wang ayrıca, Pekin'in, Washington ile çatışmak istemediğini, ancak ABD ülkeyi bastırmaya kararlıysa "sonuna kadar oyuna dahil olacağını" söyledi.

Avrupa liderleri Paris'te acil zirve yapacak

İngiliz Başbakanı Keir Starmer da dahil olmak üzere Avrupa liderleri, Ukrayna'daki savaş hakkında acil bir zirve için önümüzdeki hafta Paris'te bir araya gelecekler.

Pazartesi günü yapılması muhtemel toplantıda, ABD'nin Avrupa liderlerini barış görüşmelerinden dışlama çabaları, Avrupa'nın Ukrayna'nın gelecekteki NATO üyeliği konusunda benimsemesi gereken pozisyon ve Ukrayna'ya NATO veya bir Avrupa gücü aracılığıyla nasıl güvenlik garantileri sunulabileceği ele alınacak.

Downing Street Cumartesi günü önerilen toplantı hakkında bilgi aldığını doğruladı ve yetkililer Starmer'ın bu hafta Washington'a katılıp toplantıdan aldığı mesajları ileteceğini ve Başkan Trump ile görüşeceğini açıkça belirtti.

İngiltere kaynakları, Emmanuel Macron tarafından Paris'e davet edilenlerin NATO genel sekreteri Mark Rutte ve Almanya, İtalya, İngiltere ve Polonya liderleri olacağına inandıklarını kaydetti.

 sol

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM