Washington'dan Riyad'a: Ensarullah Geri Adım Atmayacak!

GİRİŞ: 28.11.2021 06:05      GÜNCELLEME: 28.11.2021 06:05
Rasthaber -  Yemen'de yaşanan son olaylar, Suudi Arabistan'ın müttefiklerinden ayrılık yolunda olduğu bir durumda, bu savaştaki bataklıktan bir çıkış yolu bulmaya çalıştığını gösteriyor.

Yemen'de çeşitli cephelerde yaşanan son gelişmeler gölgesinde ve Ensarullah'ın devam eden zaferleriyle birlikte, bu ülke ABD ve Suudi Arabistan arasında stratejik çıkarların ve görüşlerin kesişme noktası haline geldi.

Yemen savaşının başlamasından yaklaşık yedi yıl sonra, Washington ve Riyad, Ensarullah'ı yenmek ve kaçak Yemen Devlet Başkanı Abrabbu Mansur Hadi hükümetini bu ülkede iktidara getirmek için açıkladıkları hedeflerine ulaşmada birçok zorlukla karşılaştı ve iki taraf arasındaki ilişkiler de yokuş aşağı gitti.

Belirtildiği gibi, bu yıkıcı savaşın üzerinden neredeyse 7 yıl geçti, ancak bu iki hedefin hiçbiri Suudi Arabistan ve ABD tarafından gerçekleştirilemedi. Aksine, bu savaş bölgede yeni bir siyasi-askeri-ekonomik gerçeklik yarattı ve bunun sonucu, Suudi Arabistan ile başta ABD olmak üzere bu savaştaki müttefikleri arasındaki ihtilafların artmasıydı ve sonuç olarak Riyad, hırslarından vazgeçmek zorunda kaldı.

Bununla birlikte, Yemen savaşının artık Marib cephesine kaydığı ve Ensarullah güçlerinin bu stratejik bölgeyi fethetmeye yakın olduğu bir zamanda, Suudiler hala ABD'ye güveniyor ve savaş ortamını değiştirebileceğini ve Suudi Arabistan'ı kurtarabileceğini düşünüyor. ABD'nin Orta Doğu'dan Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Shanker, bu ayın başlarında yazdığı bir makalede şunu vurguladı: ‘ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetiminin, Washington'un Suudi Arabistan'a silah desteği yoluyla ya da ABD ordusunun Yemen'deki savaşa doğrudan katılımı yoluyla Husilerin tam zaferini engellemeye çalışması konusu gündemde değil.’

Lübnan’ın el-Ahbar gazetesi bu konuda, ABD'nin Suudi Arabistan'ı, Yemen savaşını sona erdirmesi gerektiğine ve Riyad'ın Ensarullah’a geri attırmak için üçüncü bir tarafın savaşa girmesini şart koşmamasına ikna etme çabalarına değinilen belgelere atıfta bulundu. 14 Haziran 2021'de Washington'da ABD'nin Yakın Doğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Joey Hood ile Körfez ülkelerinden bazı diplomatlar arasında yapılan toplantıda, ABD’li bu yetkili şu açıklamalarda bulundu: ‘Şu anda hiçbir şey Husilerin konumunu etkilemiyor ve hatta isimleri ABD’nin terörist listesinden çıkarıldıktan sonra bile onlar konumlarını değiştirmiyorlar.

Bu nedenle Suudi Arabistan'ın operasyonlarını durdurmasının ve Yemen'den çekilmesinin savaşın sona ermesine yardımcı olacağına inanıyoruz ve bu öneriyi kabul etmek zor olsa da yapılması gereken doğru şey budur.’

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 21 Şubat 2021'de sızdırılan bir başka belgede, ABD'nin Yemen temsilcisi Tim Lenderking'in son Riyad ziyareti sırasında Suudi yetkililerle Yemen savaşından bir çıkış yolu görüştüğü ve aynı zamanda Suudilerin “Ensarullah'ın Marib cephesindeki ilerleyişi, savaşı sona erdirmek için barışçıl bir anlaşmanın yolunu kapatıyor” dediği belirtiliyor.

Bahsedilen bu toplantıda Suudiler şu açıklamalarda bulundu: ‘Suudi Arabistan'ın Yemen'deki savaştan aniden çekilmesi Suudilere pahalıya mal olacak gibi görünüyor ve Katar, Türkiye ve BAE gibi diğer ülkeler fırsatı değerlendirmek için sahneye girecektir ve çatışmalar uzayabilir.’

Bu belgelerde ifade edilenlere göre, Biden yönetimi, ABD yönetiminin Ensarullah hareketini terör listesinden çıkarılmasının ardından bu hareketin operasyonlarındaki artıştan öfkeli ve Washington'un Ensarullah’ın askeri şahsiyetlerine yeni yaptırımlar uygulama olasılığı yüksek. Elbette bu yaptırımlar, bu hareketin siyasi liderlerini kapsamıyor çünkü bu durum, savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakere sürecini olumsuz etkileyecektir. Amerikalı yetkililerin açıklamalarındaki çelişkilere rağmen tüm bu açıklamalar Suudi Arabistan'ın Yemen bataklığından bir çıkış yolu bulmaya çalıştığını gösteriyor.

Tim Lenderking, Suudi Arabistan'a yaptığı son ziyaretin ardından, Suudi Arabistan'ın Yemen savaşına son vermek istediğine inandığını ve aynı zamanda Ensarullah’ın da San’a Havalimanı'nın ve el-Hudeyde limanının yeniden açılması ve kuzeyde istifa eden hükümet ile San’a hükümeti arasında mali ganimetlerin dağıtılması da dâhil olmak üzere kendi şartlarıyla savaşı sona erdirmek isteyebileceğinin mümkün olduğunu açıkladı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyinde Fars Körfezi İşleri Bölümü Başkanı Kenneth Efans, 26 Şubat 2021'de Körfez ülkelerinden bazı diplomatlarla bir araya geldi ve şunları vurguladı: ‘Husiler, Marib cephesinde kazanabileceklerine inanıyorlar ve bu nedenle bu aşamada karşı tarafa taviz vermeyeceklerdir.’

Kenneth Efans, Yemen'de Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ayrışmanın birçok yönünü gösterebilecek göstergeleri vurgulayarak, “Lenderking’in, eski BM Yemen Temsilcisi Martin Griffiths'in savaşı siyasi diyalog yoluyla sona erdirme çabalarını destekleme sorumluluğu vardır” dedi.

Öte yandan bilgili kaynaklar, Yemen'deki savaşta Suudi Arabistan ile BAE arasındaki yeni ihtilaflara ve iki tarafın bu ülkedeki paralı askerlerine dikkat çekerek, şunları vurguladı: ‘İşgalci Arap koalisyonu beklentilerinin aksine Yemen'de Ensarullah’ı yenemedi ve istifa eden hükümeti bu ülkeye geri döndüremedi. Buna karşılık olarak işgalci Arap koalisyonunda iç bölünmeler hızla başladı ve eski Suudi-BAE ittifakını çöküşün eşiğine getirdi.’

El-Ahbar Gazetesi bu konuda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın 15 Eylül 2019'da Fars Körfezi'ndeki Arap ülkelerinin yetkilileriyle yaptığı görüşme ile ilgili bazı belgelere atıfta bulundu. Bu görüşme, Yemen'deki Suudi ve BAE paralı askerleri arasındaki gerilimi değerlendirmeyi amaçlıyordu. Sızdırılan bu belgelere göre Muhammed bin Selman, çeşitli ülkelerdeki Suudi büyükelçilerini BAE'nin Yemen savaşındaki konumunu kınamaya ve bu ülkenin güneyinde yaşananlardan dolayı Abu Dabi'yi suçlamaya çağırdı.

Bu rapora göre, Suudi Veliaht Prensi ayrıca çeşitli ülkelerdeki Suudi büyükelçilerini, BAE'nin güney Yemen'i işgalini ve Abu Dabi'nin Aden'deki ayaklanmaya desteğini görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'ni bir toplantıya çağırmaya ya da BM İnsan Hakları Konseyi'nde BAE’nin suç ve cinayetleri konusunu gündeme getirmeye çağırdı.

Suudi Arabistan Ekim 2021'de, ABD'nin desteğiyle Hollanda tarafından Güvenlik Konseyi'ne gönderilen ve Yemen'deki savaş suçlarını soruşturmak üzere BM uzmanlarından oluşan bir ekibin görev süresini uzatan bir karar taslağını iptal etti. Muhammed bin Selman'ın Güney Yemen'deki güç paylaşımı konusundaki görüşmeleri Kasım 2019'da Riyad Anlaşması'nın imzalanmasına yol açsa da bu anlaşma o zamandan beri kağıt üzerinde kaldı ve Suudi ve BAE paralı askerleri arasındaki gerilim azalmadı, aksine askeri savaşın eşiğine geldi.

Bir başka belge de Suudi Savunma Bakan Yardımcısı Halid bin Selman’ın medyanın gözünden uzak bir şekilde Amerikan bakış açısıyla Yemen savaşını durdurmaya çalıştığını ve 23 Mart 2021'de Marib, Taiz ve Hacca başta olmak üzere ana savaş alanlarındaki operasyonların durdurulması emrini verdiğini ve istifa eden Yemen hükümetine ABD hükümetinin talebini ilettiğini ortaya koyuyor.  Ancak istifa eden hükümet yetkilileri, Suudi yetkililere ordu güçlerinin operasyonları durdurmayı reddettiğini ve bu operasyonların durdurulmasının aslında istifa eden hükümetin ordu güçlerine ihanet olduğunu söyledi.

Buna karşılık, Suudi yetkililer, bu yılın Mart ayından bu yana Mansur Hadi güçlerine, özellikle Taiz'deki askeri yardım ve hava desteğini askıya aldı. Buna göre, istifa eden hükümet yetkilileri, Mansur Hadi'nin hükümet ile Suudi Arabistan arasında savaşı durdurmak için devam eden temaslarda hazır bulunmamasından dolayı öfkeliler.

Yetkili kaynaklar el-Ahbar gazetesine şunları söyledi: ‘Suudi yetkililer Yemen meselelerinin sorumluluğunu BM'nin yeni Yemen Temsilcisi Hans Grundberg'e bıraktı ve savaşı sona erdirmek için kısmi bir çözüm canlandırmaya çalıştılar, ancak bu, Ensarullah hareketi tarafından hatta bu hareket Marib’de kayda değer bir ilerleme kaydetmeden önce reddedildi.’

Bu kaynaklar, Ensarullah güçlerinin farklı cephelerde ayrı ama koordineli bir şekilde savaşa liderlik ettiğini ve tam hazırlıklı olduklarını vurguladı. Ensarullah, daha önce de Hans Grundberg'e kurtuluş sonrası aşamayı düşünmesini tavsiye etmişti.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM