Rasthaber - Şeyh Keşşi “Rical” adlı kitabında Zeyd-i Şahham’dan şöyle rivayet etmiştir:
“Bir gün biz Kufe’li olan bir cemaatle birlikte İmam Cafer Sadık’ın (a.s) huzurundaydık. O sırada İmam’ın ashabından olan Cafer ibn-i Affan içeriye girdi. İmam Cafer Sadık (a.s), onu saygı ile yanına oturttu ve sonra “Ey Cafer,” dedi. O “Evet, sana feda olayım.” diyerek karşılık verdi. İmam Sadık, “Ben senin İmam Hüseyin (a.s) hakkında şiir ve mersiyeler okuduğunu ve bu işte başarılı olduğunu duydum.” Cafer “Evet ey kurban olduğum, duyduğunuz doğrudur.” dedi. İmam Sadık (a.s): “Öyle ise oku.” dedi.
Cafer ibn-i Affan okumaya başladı; İmam Cafer Sadık (a.s) ve o mecliste bulunanlar ağlamağa başladılar. İmam Cafer Sadık (a.s) o kadar ağladı ki, mübarek göz yaşları yüzüne ve sakalına aktı. Daha sonra Cafer’e dönerek şöyle buyurdu:
“Ey Cafer, Allah’a and olsun ki, Mukarreb (Allah’a en yakın) melekler buradaydılar; bizim gibi onlar da senin İmam Hüseyin (a.s) hakkında okuduğun sözleri (ağıtı) dinlediler ve bizden daha fazla ağladılar.
Ey Cafer, Allah-u Teâla, (mersiye okuduğun için) cenneti bütün nimetleri ile baştan başa sana farz kıldı ve senin günahlarını bağışladı.”
Sonra İmam (a.s) “Ey Cafer,” dedi “daha da artırayım mı?” Cafer, “Evet efendim” dedi. İmam Sadık (a.s) buyurdu ki:
“Her kim İmam Hüseyin (a.s) hakkında şiir okur, ağlar ve başkalarını da ağlatırsa, Allah Teâla bundan dolayı cenneti ona hak kılar ve onu bağışlar.”
tebyan