Kötülük ve Fesattan Alıkoymanın Zorunluluğu

GİRİŞ: 04.02.2025 07:40      GÜNCELLEME: 04.02.2025 07:40
Rasthaber -  “Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit elbiselerinizi çıkardığınız vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, ayetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Nur, 58

 

Nur suresi incelendiğinde fesattan alıkoyma hedefinin ayetler içerisine serpiştirildiğini görmekteyiz. Örneğin zina eden erkek ve kadını başkalarının gözü önünde tembih ediniz. (1. ayet) Onların evliliklerini sınırlayın. (3. ayet) Eğer dört şahit olmadan bir çirkin nispet verilirse seksen kırbaç vurun. (4. ayet) Her kim Hz. Peygamber (s.a.a)’in eşine iftira atarsa çok çetin bir azapla cezalandırılacaktır. (11. ayet) Eğer bir iftira ve töhmet duyarsanız inanmayın ve hüsn-ü zanda bulunun. (12. ayet) Her kim hayâsızlığın yayılmasını isterse onun için elim bir azap olacaktır. (19. ayet) Şeytanın adımlarını takip etmeyin. (21. ayet) Her kim iffetli kadınlara iftira atarsa büyük bir azaba duçar olacaktır. (23. ayet) Kötü söz habis

insanlardan gelir, sizden değil. (26. ayet) Evlere izinsiz girmeyin ve eğer size geri dönün denilirse kabul edin ve geri dönün. (27. ayet) Kadın ve erkekler gözlerini namahremden çeksinler ve bakma hususunda ısrarcı olmasınlar. (30. – 31. ayet) Kadınlar ziynetlerini göstermesinler ve ayaklarını yere vurmasınlar. Eşleri olmayan erkekler evlenmek için gayret göstersinler ve fakirlikten korkmasınlar. (32. Ayet) Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulur: “Belli saatte insan eşiyle yalnız kaldığında hizmetçileri – köleleri – hatta çocukları izin almadan odalarına girmesinler.” Evet, bu tüm emirler fesadın önünü almak, buluğ çağındakilere ders ve saygınlığın korunması içindir.

 

Bu ayet-i kerimeden elde edilen neticeler şöyledir:

 

1 – Çocuklara dini hükümleri öğretme sorumluluğu mümin ebeveyne aittir. “Ey iman edenler… Sizden izin istesinler…”

 

2 – Ebeveynlerin yatak odaları çocuklarının odalarından ayrı ve mesafeli olmalıdır. Aksi takdirde izin almaya gerek olmazdı: ‘‘Ey iman edenler… Sizden izin istesinler…”

 

3 – Çocuk ve köle olmak başkalarının harimine – özel alanına – girmek için yeterli değildir. “Ey iman edenler… Sizden izin istesinler…”

 

4 – Erkek gece gündüz süresince birkaç saati eşine özel olarak ayırmalıdır ve çocukları da bu saatte kendilerini rahatsız etmemelidir: “Ey iman edenler… Sizden izin istesinler…”

 

5 – Küçüklerin de kendilerine ait bir sorumluluğu vardır: “Ey iman edenler! ... Henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler.”

 

6 – İslam, yaşam dinidir ve fevkalade bir kapsayıcı özelliği bulunmaktadır. Hem cüzi meselelerde -çocukların ebeveynlerinin odalarına girmelerinde olduğu gibi (ele aldığımız ayette işaret edildiği üzere)- hem de hayati meselelerde -evrensel bir dünya devletinin kurulması- (55. ayet-i kerimede bu hususa işaret edilmiştir) belli bir program öngörmektedir.

 

7 – Çocuklar iffetli olmayı ev muhitinde öğrenmelidirler: “Ey iman edenler! ... Henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler.”

 

8 – İslami edep ve terbiyeyi çocuklara buluğ çağına girmeden öğretmemiz gerekir: “Ey iman edenler! ... Henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler.”

 

9 – İnsan, evinde iş ve çalışma elbisesini kullanmamalıdır. “… Bu üç vakit elbiselerinizi çıkardığınız vakitlerdir…”

 

10 – Dinlenmeler, iş arasında öğlen vakti faydalı ve uygundur: “… Öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit…”

 

11 – Müslüman kimse hayatındaki zamanını tanzim edip düzenlerken, namaz vakitlerini esas almalıdır. “… Günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra…”

 

12 – Tüm ilahi hükümler hikmet esasına göredir: “…Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM