Kur'an'ın Gelecekten Haber Vermesi 1

GİRİŞ: 01.09.2024 08:56      GÜNCELLEME: 01.09.2024 08:56
Rasthaber -  Kur'an-ı Kerim, gelecekte olacak olaylardan haber vermiştir. Bu haberlerin bazıları Kur'an-ı Kerim'in kendisi ile ve bazıları da dış âlemdeki olaylarla ilgilidir. Bazıları tarihin belli bir kısmındaki olaylar ve bazıları da tarihin bütün bölümleri ile ilgilidir. Bazılarının vuku bulma zamanı gelmiş ve tarih açısından Kur'an-ı Kerim'in doğruluğunu ve hak oluşunu ispatlamıştır. Bunun karşısında diğer bazı haberler ise daha ileride gerçekleşecektir. Örnek olarak: Salihlerin hâkimiyeti, adalet ve tevhit üzerine evrensel bir hükümetin kurulması ve İslami örnek şehrin kurulmasıdır.

Dorman şöyle yazmaktadır: Kur'an-ı Kerim'in mucizevî yönlerinden bir diğeri de gelecekten haber vermesidir. Onun içinde Hz. Muhammed (s.a.a) gibi ders okumamış birisinin getiremeyeceği şaşırtıcı haberler yer almaktadır.[1]

Zikredilen bazı konular kısaca açıklanacaktır:

a) Tahrif edilemeyeceği

Kur'an-ı Kerim açıkça ilan etmektedir: Tahrif etmek isteyenlerin elleri, bu mukaddes kitaba ulaşamayacaktır ve ilahi koruma ve inayet, onun her türlü tahriften korunacağının garantisidir: " "اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ(Şüphe yok ki, o Kur'an'ı Biz indirdik Biz. Ve muhakkak ki, onun için muhafız olanlar da Bizleriz.)[2]

"اِنَّ الَّذينَ كَفَرُوا بِالذِّكْرِ لَمَّا جَاءَهُمْ وَاِنَّهُ لَكِتَابٌ عَزيزٌ لَا يَاْتيهِ الْبَاطِلُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَلَا مِنْ خَلْفِه تَنْزيلٌ مِنْ حَكيمٍ حَميدٍ"

"Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır. Bâtıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından. Hakîm ve Hamîd Allah'tan bir indirmedir o."[3] 

Kur'an-ı Kerim'in bu iddiası, on beş asırlık bir tecrübeyi geride bırakmış ve düşmanların bu husustaki çabalarının boşa çıktığını ve hatta bir kelime dahi ondan eksiltememenin acısını içlerinde bırakmıştır. Onlar, hatta gelecekte dahi bunu başaracakları hususunda dahi tamamen ümitsiz olmuşlardır.

b) Meydan okuması

Kur'an-ı Kerim, çeşitli şekillerde insanlara, onun bir benzerini getirmeleri hususunda meydan okumaktadır: Bütün insanlar bir araya gelseler dahi onun bir benzerini getiremezler:

" قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰى اَنْ يَاْتُوا بِمِثْلِ هٰـذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَاْتُونَ بِمِثْلِه وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَهيرًا"

"De ki: Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler."[4]  

............................................................................
[1]  Nasrullah, Nikbin, Batılı düşünürler açısından İslam, s. 48. 
[2] Hicr Suresi, 9. ayet.
[3] Fussilet Suresi, 41 ve 42. ayetler.
[4] İsra Suresi, 88. ayet.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM