Rasthaber - Neden affetmeli ve iyilik yapmalı? Bu sorunun cevabını Kum şehrinin Cuma imamı Ayetullah İbrahim Emini'nin "Fazilet Örnekleri" adlı eserinden sizlere aktarıyoruz:Rivayete göre İmam Zeynelabidin'in (a.s) akrabalarından birisi o hazrete arkadaşlarının arasında ağır hakaretlerde bulundu, kötü sözler söyledi. Fakat İmam ona hiçbir cevap vermedi. Bir süre sonra yarenlerine şöyle buyurdu: O adamın hakaretlerini hepiniz duydunuz. Şimdi gidip onun cevabını vereceğim. İsterseniz siz de yanımda gelebilirsiniz.
Hazret o adamın evine doğru yola çıktı. Yürürken şu ayeti okuyordu:
“Öfkelerini yutarlar, insanları affederler ve Allah iyilik yapanları sever.” Al-i İmran/134
O adamın evinin önüne vardığımızda adam dışarı çıktı ve gardını aldı; zira o hazretin kendisine yapılan hakaretleri telafi etmek için geldiğini sanmıştı.
İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyurdu: “Ey kardeşim! Sen benim hakkımda birtakım şeyler söyledin. Eğer söylediğin şeyler bende varsa onlardan tövbe ediyorum ve eğer yalansa Allah senin günahlarını affetsin.”
Adam söylediklerinden pişmanlık duydu ve o hazretin alnından öpüp şöyle dedi: “Ben, sizin hakkınızda doğru olmayan birtakım sözler söyledim ki kendim onlara daha layığım.”
İmam Zeynelabidin'in (a.s) cariyesi su döküyordu ve o hazret abdest alıyordu. Aniden ibrik cariyenin elinden düştü ve hazretin yüzünü yaraladı. İmam başını kaldırıp cariyeye baktı. Cariye dedi: Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “öfkelerini yutarlar.” İmam buyurdu: “Ben öfkemi yuttum.”
Cariye ayetin devamını okudu: “İnsanları affederler.” İmam buyurdu: “Allah seni affetsin.”
Cariye ayetin son bölümünü okudu: “Allah iyilik edenleri sever.” İmam buyurdu: “Seni azat ettim, istediğin yere gidebilirsin.”
İmam Seccad'ın (a.s) misafirleri vardı ve hizmetçisi onlara kebap getiriyordu. Aniden hizmetçinin elinde bulunan bir kebap şişi merdivenin altında bulunan çocuğun başına düştü. Hizmetçi neye uğradığını şaşırdı. İmam ona şöyle buyurdu: Sen bunu kasten yapmadın ve sen azatsın.
Adamın biri İmam Seccad'a (a.s) evinin dışında küfür dolu sözler sarf etti, hakarette bulundu. İmamın arkadaşları o adama saldırmak ve cevabını vermek istediler. Fakat İmam buna müsaade etmedi. O adama dönüp şöyle buyurdu: “Sana gizli kalan gerçekler bu sarf ettiğin sözlerden daha çoktur. Bir ihtiyacın var mı ve sana yardım etmemi ister misin?” Daha sonra ona bir elbise hediye etti ve bin dirhem verilmesini emretti.
Adam imamın iyilik dolu bu davranışı karşısında yaptığı işten pişman oldu. Daha sonraları ne zaman imamı görse şöyle diyordu: “şahitlik ederim ki sen Peygamberin evlatlarındansın.”
İmam Seccad (a.s) gece vakti amcası oğlunun kapısına gider ve tanınmayacak bir şekilde ona yardım ederdi. O da şöyle derdi:
“Allah'ın rahmeti senin üzerine olsun ki bana iyilik yapıyorsun. Fakat amcam oğlu Ali b. Hüseyin bana yardım etmiyor. Allah onu hayırla mükâfatlandırmasın!”
İmam Seccad bu sözleri duyduğu halde tahammül ediyor ve kendisini tanıtmıyordu. Fakat o hazretin şehadetinin ardından yardımlar kesildiğinde gerçek ortaya çıktı. Amcası oğlu sürekli İmam Seccad'ın (a.s) kabri başına gider gözyaşı dökerdi.
İmam Seccad (a.s) bir cemaatin yanından geçerken onların kendisinin gıybetini yaptıklarına şahit oldu. Duraksadı ve şöyle buyurdu: “Eğer doğru söylüyorsanız Allah beni bağışlasın ve eğer yalan diyorsanız Allah sizi affetsin.”