1. ayet:
Dinde zorlama yoktur; artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır. Tağutu inkâr edip Allah’a inanan kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir.[1]
2. ayet:
Allah inananların dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostu ise tağuttur. Onları aydınlıktan karanlıklara sürükler. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.[2]
3. ayet:
“Kendilerine kitap verilmiş olanların, putlara ve tağuta inanıp, inkâr edenler için: "Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadırlar" dediklerini görmedin mi?”[3]
4. ayet:
“Ey Muhammed! Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tağut önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa onları tanımamakla emir olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister.” [4]
Bu ayetlerde ilahi kitaplara inanıp da tağutun önderlik ve hâkimiyetini isteyenler şiddetle kınanırken Allah’a imanın ilahi önderlerin (Peygamberlerin ve Ehlibeyt İmamlarının) önderliğini kabul etmekle ne kadar iç içe olduğu gösterilmektedir.
5. ayet:
“İnananlar Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenlerse tağutun yolunda savaşırlar. Şeytanın dostlarıyla savaşın, esasen şeytanın hilesi zayıftır.”[5].
6. ayet:
"Allah katında bundan daha kötü bir karşılığın bulunduğunu size haber vereyim mi?" De, Allah kime lanet ve gazap ederse, kimlerden maymunlar, domuzlar ve tağuta kullar kılarsa, işte onlar yeri en kötü ve doğru yoldan en çok sapmış olanlardır.[6]
7. ayet:
“Gerçekten her ümmete; "Allah’a kulluk edin, tağuttan sakının" diye peygamberler gönderdik. Allah içlerinden kimilerini doğru yola iletti, kimileri de sapıklığı hak etti. Yeryüzünde gezin; peygamberleri yalanlayanların sonlarının nasıl olduğunu görün.”[7]
8. ayet:
“Tağuta kulluk etmekten kaçınıp, Allah’a yönelenlere, onlara, müjde vardır.”[8]
Yukarıdaki nurlu ayetler ışığında bu konuyla ilgili olarak şu birkaç noktayı hatırlatmak gerekir:
1) Allah’a iman etmek sadece, kalple ilgili batini bir durum değildir. Çünkü gerçek imana sahip olmak için Allah’a ibadet etmek ve tağuttan kaçınmak gerekir.
2) Peygamberlerin peygamberlikle görevlendirilmeleri ve halkı Allah’a itaat etmeğe çağırmaları sonucu, halk iki gruba bölünmüş; bir grup Allah’a iman etmiş; diğer bir grup ise tağuta ibadet etmekten kaçınmamıştır.
3) Allah’a iman etmek, O’na ibadet etmek ve hükümlerini uygulamak, başkalarına ibadet etmekle çelişir. Allah’ın hükümleri dışında verilen her hüküm tağutun hükmüdür.
[1] - Bakara/256
[2] - Bakara / 257
[3] - Nisa / 51
[4] - Nisa / 60
[5] Nisa / 76
[6] - Maide / 60
[7] - Nahl / 36
[8] - Zümer / 17