1- İyiliği emreden kimsenin
kendisi, iyilik ve kötülük hükümlerini bilen ve uygulayan birisi olmalıdır.
2- İyiliği emreden kimse, kötü
ameller yapanlar üzerinde sözlerinin etki edeceğinden emin olmalıdır.
3- İyiliğe emredilen kişinin kötü
amelleri tekrarlamayacağından emin olunmalıdır.
4- İyiliğe emreden kişi canına,
malına, namusuna, izzet ve hayâsına herhangi bir zarar gelmeyeceğinden emin
olmalıdır.
Allah’ın dini İslâm’da ve Hz.
Peygamber’in (s.a.a) buyruklarında yapılması farz olan amellere maruf (iyilik)
ve yapılması haram olan amellere de münker (kötülük) denir.
İslâm dini, Müslümanları
birbirlerine kardeş bilmekte ve birbirleriyle içtimaî, iktisadî, siyasî ve
ahlâkî bütünlük içinde olmalarını talep etmektedir. Özellikle ahlâkî birliği
korumak, müslümanların ahlâkî hatalarını gidermeleri ve karşılıklı saygı ve
sevgi bağlarını korumaları için, onlar birbirlerinden mesul kılınmış ve bu
mesuliyetin adı da marufa davet olarak Kur’ân’da yer almıştır.1
“Bütün hayır işler (nafile
namazlar ve oruçlar gibi) iyiliği emretmek ve kötülüklerden sakındırmak
karşısında, derya mukabilinde ağız suyu gibidir.”2
“İyiliği emredip kötülüklerden men
eden kimseler, Allah’ın Peygamberinin (s.a.a) ve kitabı Kur’ân’ın vekilidirler.”3
“Namazı kılın,
zekâtı verin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin. Kitabı okuyup durduğunuz
halde kendinizi unutur da başkalarına mı iyiliği emredersiniz?”4
“Sizden
(insanlardan) hayıra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir
topluluk olsun. İşte kurtuluşa erişenler yalnız onlardır.”5
--------------------------------------------
1- Hucûrat 11. ayete müracaat
edebilirsiniz.
2- Hz. Ali (a.s).
3- Hz. Muhammed (s.a.a).
4- Bakara, 43-44.
5- Âl-i İmran, 104.