Meysemi Temmar’ın Şehadeti

GİRİŞ: 02.08.2021 12:24      GÜNCELLEME: 02.08.2021 12:24
Rasthaber -  Meysemi Temmar, Benî Esed kabilesinden bir kadının kölesiydi. Emirülmüminin Hz. Ali (a.s), onu satın alarak azat etti. Hazret ona adını sorunca Salim diye cevap verdi.

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem), Acem diyarında babanın sana Meysem adını verdiğini bana haber vermişti."

Meysem şöyle arzetti: "Allah Resulü (s.a.a) ve Müminlerin emiri doğru buyuruyorlar. Allah'a yemin ederim ki, Acem diyarında benim adım öyleydi."

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Salim ismini bırak, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem) seni andığı önceki adına dön!"

Daha sonraları Meysem'in künyesi Ebu Salim olarak meşhur oldu ve o günden sonra da Meysem olarak anılmaya başlandı. Meysem, hurma satıcısı olduğu için ona Temmar lakabı verilerek Meysem-i Temmar olarak tarihe geçti. Şeyh Tusî ve birçok İslam âlimi Meysem'in Hz. Ali'nin (a.s) has ve samimi yarenlerinden olduğunu zikretmişlerdir.

Meysem ve Gaybî Haberleri

Meysem-i Temmar, Hz. Ali'nin (a.s) özel yaranlarından ve onun sırdaşlarındandı. Hz. Ali (a.s) ona kabiliyeti ve kapasitesi oranında ilim öğretti. Meysem bazen hazretten öğrendiği sırlardan ve gaybî haberlerden naklederdi.

Ebu Halid Temmar diyor ki: "Günlerden Cuma'ydı. Meysem'le birlikte Fırat nehrinde gemide gidiyorduk. Birden bir rüzgâr esti ve Meysem dışarı çıkarak rüzgâra baktı ve gemidekilere "gemiyi sıkı bağlayın, bu rüzgârı ölümün habercisidir, bu saatte Muaviye ölecektir" dedi. Bir sonraki Cuma Şam'dan bir haberci geldi ve Muaviye'nin öldüğünü ve yerine Yezid'in onun halife olduğunu haber verdi. Haberciye Muaviye'nin ne zaman öldüğünü sorduklarında "geçen hafta Cuma günü öldü" dedi.

Meysem'in Şehadet Aşkı

Meysem Temmar, Hz. Ali'nin (a.s) velayet sevgisinde bir insanın erişebileceği en son noktaya ulaşmıştı. Hz. Ali (a.s) ona şehadet haberini verince sevinerek iftihar etti.

Vaktiyle Hz. Ali (a.s) Meysem'e şöyle buyurdu: "Benden sonra seni yakalayacaklar ve seni kırbaçlayarak darağacından asacaklar. Asılışının üçüncü günü burnundan ve ağzından kanlar akacak. O kanın geleceği günü bekle! Seni dokuz kişiyle birlikte Amr b. Haris'in kapısının önünde asacaklar ancak senin darağacın hepsinden kısa olacaktır." Başka bir rivayette şöyle naklediliyor: Hz. Ali (a.s) Meysem'e Zinazade oğlu Benî Ümeyye seni yakalayıp bana küfretmeni söylediklerinde ne yapacaksın?" diye sorduğunda Meysem, "Allah'a andol-sun ki sana küfretmeyeceğim!" diye cevap verdi.

Bunun üzerine Hz. Ali (a.s): Allah'a andolsun ki o zaman seni darağacına asacaklar, buyurdu.

Meysem: "Sabredeceğim ki bunlar Allah yolunda kolaydır" dedi.

Hz. Ali (a.s): Hadi gel dalına asılacağın o hurma ağacını sana göstereyim, diyerek o ağacı Meysem'e gösterdi ve ardından şöyle buyurdu: "Ey Meysem! Cennette benimle ve benim derecemde olacaksın!"

Meysem'in Hurma Ağacıyla Konuşması

Meysem, Hz. Ali'den (a.s) şehadet müjdesini aldıktan sonra bazen o ağacın yanına gidiyor, orada namaz kılıyor ve ağaca bakıp şöyle diyordu: "Allah seni mübarek etsin, ben senin için yaratılmışım ve sen de benim için yeşermişsin!"

Bazen Amr b. Hureys'le görüşüyor ve ona "Benimle iyi komşuluk et!" diyordu, ancak Amr onun ne demek istediğini anlamıyordu. Bu yüzden ona; "Yoksa sen İbn-i Mesud'un veya İbn-i Hakem'in evini mi satın almak istiyorsun?" diye soruyordu.

Meysem'in Peygamberin (s.a.a) Hanımı Ümmü Seleme'yi Mülakatı

Meysem, şehadetinden önce son haccını yerine getirmek amacıyla Mekke'ye müşerref oldu. Hac dönüşü Medine'ye gelerek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem) hanımı Ümmü Seleme'nın huzuruna gitti.

Ümmü Seleme ona: "Sen kimsin" diye sordu.

Meysem: "Irak ahalisinden biriyim" dedi.

Ümmü Seleme: "Hangi kabileden ve soydansın?"

Meysem: "Ben, Hz. Ali'nin (a.s) azat ettiği bir köleyim!"

Ümmü Seleme: "Yoksa sen Heysemî misin?"

Meysem: "Hayır, ben Meysem'im" dedi.

Ümmü Seleme şöyle dedi: "Subhanallah, Allah'a yemin olsun ki birçok gece Allah Resulü'nün ismini andığını ve seni Hz. Ali'ye (a.s) emanet ettiğini duydum."

Meysem, Ümmü Seleme'ye Hz. İmam Hüseyin'i (a.s) sordu. Meysem, hazretin şehir dışına çıktığını öğrenince "İmam gelince selamımı ona ilet ve çok geçmeden onunla öbür dünyada Allah'ın huzurunda buluşacağımızı söyle!" dedi.

Ümmü Seleme, Meysem'in sakalı için güzel kokular getirilmesini emretti.

Meysem şöyle dedi: "Sen benim şu sakalıma hoş kokular sürdün, pek yakında bu sakal Peygamber (Sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem) ve onun Ehlibeyt'inin (a.s) yolunda kana boyanacaktır."

Ümmü Seleme: "Bu haberi kim sana verdi, diye sorduğunda Meysem, "Efendim ve mevlam Hz. Ali (a.s) bildirdi" dedi.

Ümmü Seleme ağlayarak şöyle dedi: "Hz. Ali (a.s) sadece senin efendin ve mevlan değildir, bilakis o tüm Müslümanların efendisi ve mevlasıdır." Bu konuşmalardan sonra Meysem, Ümmü Seleme'nin huzurundan ayrıldı.

Meysem-i Temmar'ın Tutuklanması

Nihayet yakında Peygamber (s.a.a) ve onun temiz Ehlibeyt'i (Aleyhisselam) uğrunda kana boyanacak Meysem Kufe'ye geldi. Askerler onu yakalayarak İbn-i Ziyad'ın yanına götürdüler ve "Bu adam Ali'nin yakın dostlarından biridir" dediler.

İbn-i Ziyad: "Bu Acem böyle bir makama mı sahipti" dedi.

Oradakiler: "Evet" dediler.

İbn-i Ziyad, Meysem'e: "Senin Allah'ın nerede" diye sordu.

Meysem: "Zalimler için pusudadır" dedi.

İbn-i Ziyad: "İşittiğime göre Ebu Turab'ın (Hz. Ali'nin) yakınlarındanmışsın?"

Meysem: "Evet, öyledir; ancak senin maksadın nedir?"

İbn-i Ziyad: "Duyduğuma göre Ali sana başına nelerin geleceğini ve akıbetinin nasıl olacağını bildirmiştir."

Meysem: "Evet"

İbni Ziyad: "Benim sana ne yapacağımı da haber verdi mi?"

Meysem: Mevlam Ali, senin beni dara çekeceğini haber verdi. Dara çekilecek olan şahıs benim. Benim darağacım hepsinden daha kısa olacaktır, dedi.

İbn-i Ziyad: "Ben sana, Ali'nin haberinin aksine davranacağım" dedi.

Meysem: "Hz. Ali'nin (a.s) verdiği haberle nasıl muhalefet edebilirsin? Hâlbuki bu haberi O'na, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem), O'na Cebrail, Cebrail'e de Allah haber vermiştir. Hatta ben o darağacının yerini bile biliyorum ve ben ağzına yular vurulacak ilk Müslüman'ım" dedi.

Bunun üzerine, İbn-i Ziyad çok öfkelendi ve "Şimdilik onu zindana götürün!" dedi.

Meysem zindanda, Muhtar Sakafî'ye kurtulacağının müjdesini vererek "Sen Hz. İmam Hüseyin'in (Aleyhisselam) intikamını İbn-i Ziyad'dan alacak ve onu sen öldüreceksin! Şimdi zindanında olduğun bu şâhısı (Ubeydullah b. Ziyad) öldüreceksin ve ayaklarınla suratına tekmeler vuracaksın!" dedi.

Meysem'in bu gaybî haberinden çok kısa bir zaman sonra Ubeydullah Muhtar'ı öldürmek için onu huzuruna getirmelerini emretti. Bu esnada Yezid b. Muaviye'nin elçisi içeri girerek Ubeydullah'a Muhtar'ı serbest bırakmasını söyleyerek bir mektup verdi.  Böylece Meysem'in gaybî haberi gerçekleşmiş oldu.

Meysem, asılacağı sırada bile fırsattan yararlanarak mevlası İmam Ali'nin (a.s) faziletlerini anlattı. İbn-i Ziyad'a Meysem'in, onu rezil rüzva ettiğini haber verdiler. O da Meysem'i susturmak için ağzına dizgin takmalarını emretti. Böylece, Hz. Ali'nin (a.s) haber verdiği gibi o Ehlibeyt (a.s) aşığı darağacına asılarak şehadete erişti.

Meysem Darağacında

Meysem, İmam Hüseyin (a.s) ve fedakâr yaranları Kerbela'ya varmadan 10 gün önce Hz. Ali'nin (a.s) buyurduğu gibi zindandan alınıp darağacına bağlandı.

Meysem darağacında Hz. Ali'nin (a.s) faziletlerini ve Beni Ümmeyye'nin rezalet ve zulümlerini anlatmaya başladı. Meysem'in hak sözleri halk üzerinde büyük etki göstermeye başladı. Ubeydullah bu sözlerin Yezid ve kendi saltanatı için bir tehdit ve tehlikeli oluşturduğunu görünce Meysem'in ağzına dizgin vurmalarını emretti. Meysem'in darağacındaki ikinci gününde ağzından ve burnundan kanlar gelmeye başladı, artık son nefeslerini verdiği üçüncü gününde ise Benî Ümeyye taraftarlarından zalim ve alçak birinin mızrak darbeleriyle şehit oldu.

Meysem'in şehadetinden sonra bir grup hurma satıcısı onun mübarek bedenini gizlice kaçırarak defnetti. Günümüzde gerçek bir Ali dostu olan Meysem'in mübarek türbesi Kufe'de Ali âşıkları tarafından ziyaret edilmektedir.

ehlader

YORUMLAR

REKLAM