Nefs-i Emmare İle Mücadele Etmenin Yolları

GİRİŞ: 14.05.2022 11:55      GÜNCELLEME: 14.05.2022 11:55
Rasthaber -   İlahi ve şanı yüce Ayetullah Hacı Şeyh Cafer Şuşteri, bir gece minberde şöyle buyurdular: “Ey insanlar! Bugün sizlere gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken, her daim ve her an bizimle olan yoldaş ve arkadaşımız hakkında konuşmak istiyorum. Ey İnsanlar! Her an bizimle olan yoldaş ve arkadaşımız eşimiz, yahut çocuklarımız değildir. Her an bizimle olan yoldaş ve arkadaşımız, ortaklarımız, iş arkadaşlarımız ve ders arkadaşlarımız değildir. O arkadaşımız, gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken bizimle olan kendi nefsimizdir. Onunla o kadar samimileştik ki onunla arkadaşlık etmememiz gerektiğini ve ona hakim olmamız gerektiğini bile unuttuk.”‌

“Bu kalp, Allah’ın evidir. القلب حرم اللّه “Kalp Allah’ın evidir”‌, Sizler Allah’ın evinde herkese yol verdiniz. İnsafsızlar! Birazda ev sahibine yer verin. En azından ev sahibini bu evde şerik karar kılın ve ona da ortaklık verin. Azamet ve ikram sahibi, alemlerin Rabbi olan Allah’ın haremi olan bu evde başkaları nüfuz elde etmişlerdir.”‌

‘Başkalarına bu evde yer verdiğimizin delili ise nefsimizi tanımamızdır’ diye buyurmuştur.

Gece ve gündüz üzerinde ciddi olarak durmamız gereken şey, nefsimizi tanımak olmalıdır. O büyük ve yüce insan değerli arif Mirza Cevad Meliki Tebrizi, şöyle buyurmuştur: “Velev insan kamilen kendi nefsine hakim olmasa da ömrünü nefsini tanımakla geçirmesine değer.”‌

BİR ANLIK NEFİSTEN GAFLET

Büyük ahlak ve irfan üstatlarının da belirttiği gibi nefs-i emmare ile mücadele etmek, murakabedir. Evliyaların ‘insan ömrünün tamamını nefsini tanımak için harcarsa buna değer’ sözünün açıklaması murakabedir. Yani insan bir an bile olsun gafil olmamalıdır. Çünkü gaflet nefsin hakim olması anlamına gelmektedir.

Bir anlık gaflet insanı biçare etmektedir. Azizim! Murakabe yani bir an bile gafil olmamaktır. İnsan bir anda gözünü açar ve iş işten geçtiğini anlar. Eğer Allah inayet etmez ve merhamet etmezse, bu nefis insanı kötülüklere sevk eder. Sonra geri dönmek ister, ancak artık geri dönemez. Çünkü nefsi o kadar ona musallat olmuştur ki artık geri dönüş yolu yoktur. Her ne emir varsa, bu aşağılık nefistendir. Bundan dolayı ona nefs-i emmare demişlerdir. Onu kendisiyle götürmekte, biçare ve giriftar etmektedir. ancak mukallibel kulup olan Allah, ona merhamet edebilir.

Yeni yıla girmeden önce genellikle insanlar yeni yılın tedariki için şu duayı okurlar:

يَا مُقَلِّبَ‏ الْقُلُوبِ‏ وَ الْأَبْصَارِ يَا مُدَبِّرَ اللَّيْلِ وَ النَّهَارِ يَا مُحَوِّلَ الْحَوْلِ وَ الْأَحْوَالِ حَوِّلْ حَالَنَا إِلَى أَحْسَنِ الْحَالِ

“Ya mukallibel kulubi vel ebsari, ya mudebbirel leyli ven Nehari, ya muhavvilel havli vel ehvali, havvil halina ila ehsenil hal.”‌
Kalplerin behçeti Ayetullah uzma Behçeti, şöyle buyurmuştur: “Ayetullah Gazi’nin, eşsiz ve yüce üstadı Molla Hüseyin Kulu Hamedani, her gece bu duayı okur ve şöyle dermiş: Allah’ım! Sen kalpleri döndürensin. Sen bu kalbi değiştirmelisin. Halimi başka bir hale ve her anlık halimi en üstün hale çevir. Ey kadiri mütaal! Sen kadirsin ve bu kalbi değiştirebilirsin.

Benim Azizim! Çocuklarım! Değerli kızlarım! Değerli oğullarım! Eğer bir an gaflet edersek biçare oluruz. Murakabemiz olmalı. Çünkü murakabe insana ‘bir şey olduğunu sanma’ öğretisini verir. Çünkü eğer bir şey olduğunu sanırsan o an, gaflet anı olur ve gafil olduğunda ise bu nefis ses ve ışık hızından daha hızlı bir şekilde gelir ve vücudunu kaplar. 

abna

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM