Yüce Allah Tövbe Edeni Sever

GİRİŞ: 14.06.2022 11:08      GÜNCELLEME: 14.06.2022 11:08
Rasthaber -  Şüphe yok ki Allah, adamakıllı tövbe edenleri... sever.(1)

Tövbe eden insanın elde edeceği en büyük mükafat, yüce Allah katında sevilir olmaktır. Kurân-ı Kerim bu gerçeğe şöyle vurgu yapmıştır:

Şüphe yok ki Allah, adamakıllı tövbe edenleri… sever.

Yüce Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

Tövbe eden kimse Allah’ın habibidir.

Allah Resulünün (s.a.a) bir diğer buyruğu şöyledir:

Allah katında, tövbekar erkek veya kadından daha çok sevilen bir varlık yoktur.

Allah Resulü (s.a.a), yüce Allah’ın bu sevgi ve sevincini şöyle açıklamıştır:

Yüce Allah kulunun tövbesine, susuzun suya ulaşmasından, insanın yitiğini bulmasından ve akimin evlat sahibi olmasından daha çok sevinir. (2)

İmam Cafer Sadık’ın (a.s) konu hakkındaki bir buyruğu şöyledir:

Şüphesiz şanı yüce Allah, yitiğini bulan kimsenin sevinmesi gibi mümin kulunun tövbe etmesiyle sevinir. (3)

İnsan bu durumdan faydalanarak inançlarını ihya etmeli, evrenin Allah’ının aşkıyla gönlünü ve ruhunu diriltmeli, yaşamından azık toplamalı, hayatın acılığını tatlıya dönüştürmeli, ömrünün kalan süresinde ilahi sevgiyi az da olsa tatmalıdır.

İnsan kendisine sormalıdır: Niye kendine böyle haksızlık ettin, kendi Allah’ına niye yabancılaştın, O senin için vefalı bir dost değil miydi, istediğin zaman senin dertlerini ve yakarışını dinlemeye hazır değil midir, dermansız dertlerin derman olan O değil midir, dermansız dertlerine derman olan O değil midir, her türlü nimeti sana veren Allah’tan niçin gafilsin? Büyük bildiğin insanların karşısında işleyemediğim büyük günahları O’nun huzurunda niye işledin? Yaptığın her şeye O’nun hazır ve nazır olduğunu bilmez misin?

Öyleyse O’nun huzuru olan dünyada ilahi edeple müeddep olmaya gayret etmelisin.

Bu tür soru ve cümlelerin muhatabı bendeniz gibi insanlardır. Ancak yine de ve her zaman yüce Allah’ın fazlına ve rahmetine ümitvar olmalıyız.

tebyan

1-Bakara, 22

2- Müstedreku’l-Vesail, Muhaddis Nuri, c.12, s. 126s

3-Usul-u Kafi, Şeyh Küleyni (r.a), c.2, s. 436

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM