Ülke genelindeki tüm Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı şubeleri, 19 Mart’ta, katliamlara karşı eşzamanlı olarak suç duyurusunda bulunma kararı almıştı.

Bu karar doğrultusunda adliyeye giden Avcılar Şube Başkanı Aslan Uzun, suçlarının soruşturulması ve failler hakkında öncelikle tutuklama, soruşturma sonunda ise kamu davası açılması talebiyle İstanbul Savcılığı’na dilekçe vermek istedi.

Dilekçeyi verdi, adliyeden çıkarılmadı

Ayazağa Şube Başkanı Celal Özer, sonrasında yaşananları PİRHA’ya şöyle anlattı: "Suriye’de yapılan katliamlar ve Yeni Şafak Gazetesi yazarıyla ilgili suç duyurusunda bulunulacaktı. Bizler de dilekçelerimizi hazırlayıp tam çıkarken Aslan başkanı aradık. Aslan Uzun, bizden önce adliyeye gittiği için ‘Ben ilgili dilekçeyi verdim ama şu an savcı, beni çağırıyor, telefonumu da kapatmamı istiyorlar’ dedi. Sonrasında Aslan başkanın telefonu kapandı ve gözaltına alındığını öğrendik.”

“Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekle” suçlanan Aslan Uzun, bugün mahkemeye çıkarıldı ve tutuklanarak cezaevine götürüldü.

'Suçlamaya yönelik hiçbir ifade yok'

Suç duyurusu dilekçesinde suç unsuru herhangi bir ifadenin bulunmadığını vurgulayan Aslan Uzun'un avukatı Murat Karakaş, "Dilekçede bu suçlamaya yönelik hiçbir ifade yok. Dilekçe içerisindeki şu bölümden dolayı diye tırnak kadar bir ifade yok. Dilekçeyi dahi okumamışlar. Halbuki içeriği okusalar zaten orada 'barış' diyoruz, 'ölüme karşı gelinsin' diyoruz, ‘İnsanlık suçu işleniyor’ diyoruz. Gerekçesiz bir şekilde ben yaptım oldu usulü mevcut” diye konuştu.

Vakfın Genel Başkanı Ercan Geçmez, tutuklama kararına ilişkin “Bu suç duyurusuna istinaden katilin yargılanması gerekirken arkadaşımız yargılanıyor. Çok çok üzgünüm. Şunu belirtmek istiyorum; Türkiye’deki bütün Aleviler, binlerce dilekçe ile savcılığa başvuracaktır. Alevi örgütlerinin genel başkanları ve şube başkanlarını İstanbul Yeşilkent Cemevi’ne davet ediyorum” dedi.

Binin üzerinde sivil öldürüldü

6 Mart'ta Lazkiye’nin Ceble ilçesine bağlı Beyt Ana köyünde bir kişiyi yakalamak isteyen HTŞ güçleri pusuya düşürülerek en az 10 kayıp vermiş, ardından HTŞ güçleri ve bağlı terör çeteleri Alevi sivillere yönelik katliam başlatmıştı.

Suriye’nin iç savaşında örgütlere yakınlığıyla bilinen İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) çocuklar dahil katledilen sivillerin sayısının bini aştığını duyurmuştu.

Terör şiddeti, Aralık 2024'te Esad'ın düşmesinin ardından iktidara gelen yeni hükümetin sivillere dönük en büyük katliamı oldu.

Uluslararası kamuoyundan yükselen tepkilerin ardından katliamlara dair “bağımsız soruşturma” yürüteceğini öne süren Şam yönetimi, 10 Mart'ta bölgedeki “askeri operasyonlarının" sona erdiğini duyurdu.

sol