Son günlerde hastanelerin acil servisleri başta olmak üzere
polikliniklerde de solunum yolu hastalıklarına bağlı şikayetler oldukça artmış,
yoğunluk oluşmuştur. İnsanlar özellikle Kovid-19 sonrasında hastalıklara daha
kolay yakalandıklarını ve iyileşme sürelerinin uzadığından şikayetçi. Türkiye
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkan
Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan ise kronik hastalıkların
yaygınlığı enfeksiyonların süresini uzattığını ve pandemi sürecindeki önlemler
bağışıklık sisteminin virüslere duyarlılığını artırdığı belirtti. Peki bu
gripler neden geçmiyor? Detaylar Sputnik’in özel haberinde.
‘Kronik hastalıkların yaygınlığı enfeksiyonların süresini
uzatıyor’
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan,
grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının bu yıl daha uzun sürmesinin kronik
hastalıkların ve risk faktörlerinin yaygınlığı olduğunu söyleyerek diğer
sebepleri sıraladı:
“Ülkemizde kronik hastalıkların ve risk faktörlerinin
yaygınlığı, solunum yolu enfeksiyonlarının süresini uzatabilir. Özellikle astım
ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi hastalıklar, hava kirliliği
nedeniyle alevlenebilir ve enfeksiyonların seyrini olumsuz etkileyebilir.
Kronik hastalıklar ve yaşlılık gibi etmenler, bağışıklık sistemini zayıflatıp
enfeksiyonlara karşı direnci azaltarak, grip ve diğer solunum yolu
enfeksiyonlarının daha uzun sürmesine neden olabilir. Ayrıca, enfeksiyonların
yayılmasını engellemeye yönelik alınan önlemlerin yetersizliği, hastalıkların
süresini artırabilir. Bu bağlamda, etkin halk sağlığı stratejileri ve bireysel
korunma önlemleri kritik öneme sahip.”
‘Kovid-19, hastalığın seyrini daha karmaşık hale getirip
tedavi yaklaşımlarını zorlaştırıyor’
Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan, özellikle Kovid-19, grip
gibi solunum yolu virüslerinin hastalığın seyrini daha karmaşık hale getirip
tedavi yaklaşımlarını zorlaştırabileceğini belirtti:
“Kovid-19 ve grip gibi solunum yolu virüsleri, aynı anda bir
bireyi enfekte edebilir ve bu koenfeksiyonlar, hastalığın seyrini daha karmaşık
hale getirip tedavi yaklaşımlarını zorlaştırabilir. Özellikle yaşlılar,
bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler ve kronik hastalıkları olan kişilerde
bu tür koenfeksiyonlar daha sık görülüyor. Her iki virüs de benzer semptomlar
(ateş, öksürük, boğaz ağrısı) gösterir ve benzer bulaş yollarına sahiptir, bu
da klinik tanıyı zorlaştırabilir ve ek testlerin yapılmasını gerektirebilir.
Tedavilerinde kullanılan ilaçlar da farklıdır, bu da tedavi sürecini daha
karmaşık hale getirebilir ve sağlık profesyonellerinin dikkatli
değerlendirmeler yapmalarını gerektiriyor.”
‘Pandemi sürecindeki önlemler bağışıklık sisteminin
virüslere duyarlılığını artırdı’
EKMUD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan,
pandemi sürecinde uygulanan önlemlerin bağışıklık sisteminin virüslere
duyarlılığını artırdığını bu yüzden hastalıkların daha uzun sürmesine neden
olduğunu aktardı:
“Pandemi sürecinde uygulanan maske ve sosyal mesafe
önlemleri nedeniyle bağışıklık sistemi, grip ve benzeri solunum yolu
virüsleriyle daha az karşılaştı. Bu durum, bağışıklık sisteminin bu virüslere
karşı duyarlılığını artırarak hastalıkların daha uzun sürmesine neden olmuş
olabilir.”
‘İyileşme süreci uzun sürdüğü için alınabilecek en büyük
önlem; yakalanmamak’
Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan, özellikle bu kış
griplerin çok uzun sürdüğünü ve iyileşme sürecinin uzadığını belirterek
alınabilecek en büyük önlemin yakalanmamak olduğunu kaydetti:
“Özellikle bu kış griplerin çok uzun sürdüğünü söylemek
mümkün. Ayrıca iyileşme süreci de uzuyor, bu sebeple yakalanmamak en büyük
önlem olacak. Ayrıca kalabalık ortamlarda alınması gereken önlemleri sayacak
olursak; hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalı ve ortak malzeme kullanımı
engellenmeli, eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı, aksırma ve öksürme
sırasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı.”
“Özellikle yaşlılar, gebeler, kronik hastalığı olanlar, 5
yaş altı çocuklar ve sağlık çalışanları gibi risk gruplarındaki kişilerinin
grip aşısını her yıl Ekim ile Şubat ayları arasında yaptırmaları çok
önemlidir.”
‘HMPV salgınına dikkat’
EKMUD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Işıkgöz Taşbakan,
özellikle Çin’de son dönemde hızla yayılan İnsan Metapnömovirüsü (hMPV)
salgınına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi:
“Çin'de son dönemde hızla yayılan İnsan Metapnömovirüsü
(HMPV) salgını, sağlık yetkililerini alarma geçirmiştir. Genellikle öksürük,
ateş, burun tıkanıklığı ve boğaz ağrısı gibi hafif üst solunum yolu
enfeksiyonlarına neden olan bir virüstür. Ancak, özellikle bebekler, yaşlılar
ve bağışıklığı zayıf kişilerde bronşiolit ve zatürreye yol açabilir.”
“Çin'in kuzey eyaletlerinde özellikle çocuklar arasında
hızla yayılan hMPV, hastanelerde yoğunluk artışına ve sağlık sisteminde baskıya
neden olmuştur. Sosyal medya ve yerel haberlerde, hastanelerde maske takan
insanların görüntüleri ve artan hasta sayıları dikkat çekmekte. Sağlık
yetkilileri, yayılmasını izlemek ve yönetmek için acil önlemler almaktadır.
Ancak, Pekin yönetimi, bu artışı mevsimsel bir dalgalanma olarak
değerlendirmekte ve şu aşamada pandemi riski bulunmuyor.”