Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı süren
aşılama çalışmalarına değinen Erbakan, "Aşı ile ilgili konular; gündemi
meşgul eden konular. 2020 yılının mart ayında 'Bu işin içinde bir iş var'
dedik. Bizim eskiden beri tanıdığımız dış güçlerin, imtiyazlı zümrenin bu
işlerde parmağının olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
"Bu yapay bir virüs. Bu doğal, Allah tarafından gelen
bir virüs değil. Laboratuvarda üretilmesi, insanın aklına soru işaretleri
getiriyor" diyen Erbakan, ardından "Bunu üreten çevreler ne için
üretti? Hangi amaca yönelik yapıldı? Normalde piyasa geçmesi 6 yıl süren aşı,
birden acil kullanım onayı ile insanlara gözü kapalı yapıldı. İnsanın alerjisi
var mı? Yaşı nedir? diye bakılmadan aşı yapıldı" ifadesini kullandı.
'Aşı olmadım, kaçabildiğimiz kadar kaçacağız'
"Bu aşıda mRNA aşı teknolojisi kullanılıyor. mRNA
demek; hücre çekirdeğine etki eden demek. Hücre çekirdeğine etki, çok ürkütücü
sonuçlar doğurur. Mutasyonlar, sakat doğumlar ve kuyruklu insanların doğumu
gibi sonuçlar mümkün. 'Aşılarda grafen oksit var' dedik, bunu kabul etmediler
ama bunun olduğunu gösterdik.
Eksi 50 dereceye muhafaza altında olması gereken aşılar
şimdi süper marketlere, AVM'lere kadar indi. Aşı olmadım, kaçabildiğimiz kadar
kaçacağız. Ancak PCR testi büyük bir zorlama ve zulüm. Vatandaş PCR işkencesi
çekmemek için aşı oluyor. Bununla ilgili Danıştay'a resmi başvuruda
bulunduk."