Parti teşkilatının tüm mensuplarına selamlarını ileterek
Kurban Bayramlarını tebrik eden Erdoğan, herkesin sağlık, huzur, afiyet,
esenlik dolu bir bayram geçirmesini diledi.
Kesilen kurbanların, yapılan ibadetlerin, hayır ve hasenatın
Allah katında kabul olmasını niyaz eden Erdoğan, "Bizleri, sevdiklerimizle
beraber, sağlık ve afiyet içerisinde bir bayrama daha kavuşturan Rabb'imize
hamdüsenalar olsun." ifadelerini kullandı.
Kurban Bayramı'nın işgal altındaki Filistin topraklarında
insanlık adına utanç verici katliamların yaşandığı bir dönemde idrak
edildiğine, 76 yıldır işgal, zulüm ve sistematik katliama maruz kalan Filistin
halkının, bir bayramı daha yine buruk ve barışa hasret bir şekilde geçirdiğine
dikkati çeken Erdoğan, "Soykırımcı İsrail yönetimi tarafından alçakça
şehit edilen 38 bin kardeşimizin acısı, millet ve ümmet olarak hepimizin
yüreğini dağlıyor. Sadece Müslümanlığımızın değil, aynı zamanda insanlığımızın
da sınandığı imtihan günlerinden geçmekteyiz. Gazze'deki katliama tepki
göstermek, kardeşlik görevimiz olmasının yanı sıra, insanlık
vazifemizdir." diye konuştu.
'İSRAİL ALEYHİNE AÇILAN DAVAYA MÜDAHİL OLMAYA KARAR
VERDİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dünya, İsrail'in kana susamışlığına karşı tedbir almak, her
gün bir yenisine şahit olduğumuz katliamların önüne derhal set çekmek
zorundadır. Siyasi ömrünü uzatmak için kendi vatandaşları dahil, tüm bölgeyi
ateşe atan Netanyahu yönetiminin durdurulmasının şart olduğunu her fırsatta
söylüyoruz. Bu tavrımızı, geçen hafta İspanya'da ve G7 Liderler Zirvesi
vesileyle ziyaret ettiğimiz İtalya'da muhataplarımıza bir kez daha açıkça ifade
ettik. Türkiye olarak, bölgemizde kalıcı barışın tesisi ve soykırımın
sorumlularının hesap vermesi için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.
Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına, bu
anlayışla müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail yönetimini kalıcı ateşkese
zorlamak amacıyla bu ülkeyle olan dış ticaret işlemlerimizi tamamen durdurduk.
İnsani yardımları kesintisiz sürdürüyoruz.
Türkiye'nin Gazze’ye en fazla yardım malzemesi ulaştıran
ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, Filistin Hükümeti ve HAMAS'la diyaloğun
güçlü bir şekilde devam ettiğini belirtti.
'FİLİSTİN'İN ZAFERE ULAŞMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ
YAPIYORUZ'
İslam dünyasının yek vücut olarak hareket etmesi için yoğun
çaba içinde olduklarını, Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısının daha da
artması için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
Topraklarını savunan, hak ve hürriyetleri uğrunda ağır
bedeller ödeyen Filistinli kardeşlerimizin direnişlerinin zafere ulaşması için
elimizden geleni yapıyoruz. Gazze'yle birlikte İslam coğrafyasının diğer
köşelerindeki dramlara da sessiz kalmıyoruz. Sudan'da bir yıldan fazladır devam
eden kardeş kavgasının sona erdirilmesi için temaslarımız sürüyor. Libya'dan
Somali'ye, Afganistan'dan Yemen'e nerede bir sıkıntı, istikrarsızlık, trajedi
varsa, hiçbir ayrım yapmadan mazlumların imdadına koşuyoruz. Büyük bir devlet
ve milletin mensupları olarak, inşallah bundan sonra da dimdik durmaya,
mazlumun eli, dili, sesi, çığlığı olmaya devam edeceğiz.
KAVGA PEŞİNDE DEĞİLİZ MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayramın, dayanışma, barışma,
kucaklaşma, kimsesizlerin kimsesi olmak, yetimin, öksüzün elinden tutmak,
muhabbeti güçlendirmek, kardeşliği yeniden hatırlatmak olduğunu dile getirerek,
mübarek bayram gününde 85 milyonun dayanışmayı yüceltmesini, kırgınlıklarını
gidermesini, insanlar arasında dostluğun, muhabbetin, kardeşliğin çok sağlam
bir şekilde tesis edilmesini canıgönülden arzu ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bayram, nasıl hepimize ortak bir sevinci yaşatıyorsa
yılın diğer günlerinde de bizim bu ortaklığı yaşatmamız, yüceltmemiz,
güçlendirmemiz gerekiyor. AK Parti olarak Hakk'ın ve halkın rızasını kazanmak
için yürüttüğümüz siyasi mücadelemizde bugüne kadar hep bu anlayışla hareket
ettik. Kibri, hoşgörüsüzlüğü, tahkiri, kırıcılığı yanımıza asla yaklaştırmadık.
Yıkıcı değil, yapıcı olmaya, ortak noktalarımızı çoğaltmaya itina gösterdik.
Yaptığımız her işte, attığımız her adımda milletimizin hayır duasına mazhar
olmaya gayret ettik.
Mübarek bayram gününde şunu çok net ifade etmek isterim, biz
gerilim, kavga, münakaşa peşinde hiçbir zaman olmadık, bugün de değiliz. Biz,
kırmanın, dökmenin, ayrıştırmanın tarafında olmadık, bugün de değiliz. Bizim
yolumuz millete hizmet yoludur, sevdamız millete hizmet sevdasıdır. Bütün
Türkiye'yi kardeş olarak görüyor ve her insanımızı bağrımıza basıyoruz.
Cumhuriyetimizin ikinci asrını, her açıdan yeni bir şahlanışın başlangıç
noktası yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki seçimsiz dört yılı büyük hizmetlerle,
Türkiye Yüzyılı'na yaraşır eserlerle, her alandaki dev projelerle ve
reformlarla dolu dolu geçirerek, bir tek günün bile heba olmasına fırsat
vermeyeceğiz."
ENFLASYONDA DÜŞÜŞTE YILIN İKİNCİ YARISINI İŞARET ETTİ
Son bir yıldır kararlılıkla uyguladıkları ekonomi
programının, hedefleri ve öngörüleri doğrultusunda olumlu mecrada ilerlediğine
işaret eden Erdoğan, "Üretim, ihracat, istihdam alanlarında çok iyi bir
yerdeyiz. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda daha motive edici
haberler almaya başlayacağız." açıklamasında bulundu.
Terörle mücadelede elde ettikleri kazanımlara her gün
yenilerini eklediklerini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi, ayağına vurulan
terör prangasından kurtarıncaya dek bize durmak, dinlenmek yok." diye
konuştu. Erdoğan, savunma sanayi sektöründe çığır açıcı hamlelerin artarak
devam ettiğini bildirdi.
Deprem bölgesindeki vatandaşları her ay 10-15 bin konut
tamamlayarak, peyderpey yeni yuvalarına kavuşturduklarını aktaran Erdoğan, yıl
sonuna kadar hedeflerinin 200 bin konutun inşasını bitirip, hak sahiplerine
teslim etmek olduğunu ifade etti.
'LÜZUMSUZ TARTIŞMALARLA HARCAYACAK BİR ANIMIZ DAHİ YOK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde
rekor oy oranlarıyla, şahsına ve Cumhur İttiifakı'na verdiği Türkiye'yi yönetme
vazifesini layıkıyla yerine getirdiklerinin altını çizerek, şöyle konuştu:
"Burada şu gerçeği sizlere bir kez daha hatırlamakta
fayda görüyorum. Ülkemizin etrafı ateş çemberiyle sarılmışken, sınırımızın
ötesinde teröristler yuvalanmışken, Avrupası'ndan Amerika'sına dünya büyük bir
belirsizlikten geçerken, lüzumsuz tartışmalarla harcayacak tek bir anımız dahi
bulunmuyor. Türkiye'nin, seçimler sebebiyle oluşan gerilimli atmosferi süratle
geride bırakıp, tüm kapasitesiyle geleceğe odaklanması gerektiğine inanıyoruz.
Ülkeye ve millete hizmet yarışı olan siyasetin, farklı
partiler arasında süregiden bir 'yıpratma savaşı' olarak algılanmasının mutlaka
önüne geçmeliyiz. Bunun için muhalefetin, haksız ithamlarla, iftiralarla,
siyasi nezakete sığmayan suçlayıcı ifadelerle siyaset yapma alışkanlığını,
süratle terk etmesi şarttır. Muhalefet cenahında yıkıcı ve provokatif bir dil
yerine artık farklı bir üslubun, yapıcı, olumlu, birleştiren bir tutumun hakim
olmasının vakti çoktan gelmiştir. Kurban Bayramı'nın böyle bir iklimin güçlenmesine
vesile olmasını diliyoruz. Sizlerden de siyasi faaliyetlerinizi bu anlayışla
yürütmenizi bekliyorum."
'İTTİFAKIMIZ NE KADAR GÜÇLÜYSE TÜRKİYE O KADAR GÜÇLÜDÜR'
AK Parti'nin üye sayısı ve yelpazesi itibarıyla Türkiye'nin
en geniş ailesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Cumhur İttifakı, 85 milyonun
birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır. İttifakımız ne kadar güçlü
olursa, Türkiye de o derece güvende olacaktır. Bunun için fitne kazanı
kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Partimizin ve ittifakımızın
surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz. Mücadelemizi saflarımızı daha
da sıkılaştırarak, dayanışmamızı güçlendirerek, birbirimize daha sıkı bir
şekilde kenetlenerek yürüteceğiz." dedi.
AK Parti teşkilatındaki dava arkadaşlarına güvendiğini dile
getiren Erdoğan, "Bayram vesilesiyle gerçekleştirdiğiniz ziyaretlerde,
vatandaşlarımıza bizden de selam götürmenizi, dualarına talip olduğumuzu her
bir kardeşime söylemenizi sizlerden özellikle istirham ediyorum." şeklinde
konuştu.
Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda
olanların hac ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını niyaz eden Erdoğan,
konuşmasını, "Hep beraber daha nice bayramlara erişmek temennisiyle, her
birinizi Allah'a emanet ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."
ifadeleriyle sonlandırdı.