Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrika kıtasında barış ve
istikrarın temininde önemli rol oynayan Türkiye ve Cezayir olarak savunma
sanayii alanında iş birliğini güçlendirmekte kararlıyız. Ticaret hacminde yeni
hedefimiz 10 milyar dolar" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Cezayir ile ilişkilerimize yeni bir ivme
kazandırıyoruz. Görüşmelerimizde Türkiye- Cezayir ilişkilerini kapsamlı bir
şekilde ele aldık.
Aziz kardeşim Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'u misafir
etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ve heyetine hoş
geldiniz diyorum. Cezayir'den ülkemize 17 yıl aradan sonra cumhurbaşkanı
düzeyinde yapılan bu tarihi ziyaretle ilişkilerimize yeni bir ivme
kazandırıyoruz. Bu sene aynı zamanda diplomatik ilişiklerimizin 60. yılına
tekabül ediyor. Ortak mazimiz 500 yıl önceye kadar dayanıyor.
İkili ilişkilerimizi yeni bir düzeye taşıyan Yüksek Düzeyli
İş Birliği Teşkilatımızın ilk toplantısını gerçekleştirmek bugüne nasip oldu.
İş birliğimizi daha da ileriye taşımayı bir kez daha karşılıklı olarak teyit
ettik.
'Ticaret hacmimiz yüzde 35 artarak 4.2 milyar dolar
düzeyine ulaştı'
Salgına rağmen ticaret hacmimiz yüzde 35 artarak 4.2 milyar
dolar düzeyine ulaştı. Yeni hedefimiz 10 milyar dolar.
Bin 400'ü aşkın Türk firması Cezayir ekonomisinin gücüne güç
katıyor.
Görüşmelerimizde Afrika ve İslam dünyasındaki meseleleri de
ele aldık. Cezayir, Afrika'nın yer yüzü ölçümleri bakımından en büyük ülkesi
olması yanı sıra kıtanın lider ülkelerinden biridir.
Cezayirli kardeşlerimiz Afrika'nın tamamında oynadıkları
rolü takdirle karşılıyoruz. Türkiye olarak biz de Afrika'daki kardeşlerimizle
işbirliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz.
Afrika Kıtası'nda barış ve istikrarın temininde önemli rol
oynayan iki ülke olarak savunma sanayi alanında işbirliğini güçlendirmekte
kararlıyız. Türkiye Muhaarif Vakfımız da Cezayir'de kuracağı okulla, Cezayirli
kardeşlerimize kaliteli eğitim sunacaktır. Madencilikten çevreye, eğitimden,
kültüre biraz önce imzaladığımız anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zeminini
tahkim ettik.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO adımı
Her iki ülkeyle ilgili de gerçi bu aralar Dışişleri
Bakanları arasında bazı görüşmeler yapıldı. Çok açık, net, samimi bir şeyi
benim söylemem lazım. Her iki ülkenin de, (Finlandiya ve İsveç) terör
örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz konusu değil. Kaldı ki bu süreç
içerisinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp, 'Biz karşıyız' deseler bile ki,
tam aksine teslim etmeleri gereken bazı teröristlerle ilgili teslim
etmeyeceklerine dair açıklamaları var. Velev ki teslim edeceklerini dahi
söyleseler biz şuna inanırız; bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Daha önce
biliyorsunuz Yunanistan NATO'dan çıkmıştı, o dönemin yönetimi tekrar
Yunanistan'ın NATO'ya girmesini sağladı.
Şimdi ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum;
peki NATO'nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan'a her türlü desteği veriyor mu?
Veriyor. Yunanistan'da üsler kuruyorlar mı? Kuruyorlar. Biz bunlara nasıl
inanacağız? İsveç terör örgütlerinin zaten kuluçka merkezi. Parlamentolarında
teröristleri getirip, orada bunları konuşturtuyorlar, özel davetler
çıkartıyorlar. Hatta ve hatta PKK yanlısı teröristler var parlamentolarında. Biz
bunların neyine güveneceğiz. Ha pazartesi Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna
etmeye mi gelecekler. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden önce
Türkiye'ye yaptırım uygulayanların, bu süreç içerisinde NATO'ya girmelerine biz
evet demeyiz. Çünkü o zaman NATO güvenlik olmaktan çıkar. Buna evet demek
mümkün değil. Biz sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız. Kusura
bakmasınlar."