"Fakirleştiren Bir Büyüme Yaşıyoruz"

GİRİŞ: 01.09.2021 18:24      GÜNCELLEME: 01.09.2021 18:24
Rasthaber -  İbrahim Kahveci, açıklanan büyüme rakamlarına ve ihracat verilerine rağmen "Fakirleştiren bir ihracat ve/veya fakirleştiren bir büyüme yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisi işsizlik, yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalına hapsolurken, artan fiyatlar vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde düşürmüş durumda.

Ekonomist ve Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci ise, artan fiyatlara rağmen kimsenin gerçekte kazanmadığı görüşünde.

"Tarlaya bakıyorsunuz çiftçi sudan ucuza ürününü satıyor ama aynı ürün raflarda ateş pahası. Çiftçi kazanmıyor ama inanın aracılar da kazanmıyor. Hatta daha da ileri gidelim ve halka açık bilançolardan söyleyelim: Satıcılar da kazanmıyor" yorumunu yapan Kahveci, yazısını şu satırlarla sürdürdü:

"Benzer durum konut sektöründe de yaşanıyor. İnşaat firmalarının adeta iflas kuyruğunda beklediği yerde, konut fiyatları da arttıkça artıyor. Ama ortada net bir kazanan yok... Ne üretici kazanıyor ne de tüketici.

İhracatta da aslında durum benzer şekilde. Kazanmış gibi görünen bazı sektörlerdeki yerli üretici, aslında ucuz hayatını yabancıya satmış oluyor. Ucuz işgücü adeta tek kazanç kapımız olmuş.

Fakirleştiren bir ihracat ve/veya fakirleştiren bir büyüme yaşıyoruz.

Bakınız, bir ülkede herkesi üniversiteli yaparak kâğıt üstünde kazanmış gibi görünebiliriz. Ama aslında kazanmıyor ve kaybediyoruz. Hatta bir nesil bu politika sonucu adeta bir hayat kaybediyor.

Evlerde oturmuş iş kapısı açılacak diye bekleyen milyonlarca üniversite mezunu öylece duruyor. Birçok üniversite adeta işsizlik kampı şeklinde çalışıyor. Ama yine de aynı politikaya devam ediyoruz.

Son aylarda en fazla gıda ve konut sektörü tartışılıyor. Dün konutta rakamları verdim: (2013-2020 arasında) Nüfus artışına dayalı ihtiyacın iki katı yeni konut satılmış.

Hatta bir not ekleyeyim: Yıllık nüfusları açıklanan yıl olarak almışım (yanlış yapmışım). Buna göre dünkü yazıda verdiğim nüfus artışı (2013-2020) 8 milyon 271 bin. Ama aslında gerçek nüfus artışı 7 milyon 987 bin kişi. Gerçi uzun sürede bu sapma çok etki yapmıyor.

Nereden bakarsanız bakın 2013-2020 döneminde artan nüfusun konut ihtiyacı 2,4 milyonken satılan yeni konut sayısı 4,6 milyon adet. Fazladan satılan 2,2 milyon konut stokunu nasıl açıklayacağız?

Hadi bunun 220 bini de yabancılara satıldı. O zaman geriye kalan 2 milyon fazlalık konut ne olacak?

Bir anda bir konut ihtiyacı mı hasıl oldu? Bir anda nüfus mu patladı? Bir anda bu ihtiyaç nereden çıktı?

Bunun bir tek izahı olabilir: Artan maliyetlere dayalı yeni davranış şekli... Yani ihtiyaca bağlı bir pazar değil, maliyete bağlı bir pazar şekli."

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM