Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından bugün
Cuma namazının ardından Malatya'da düzenlenen basın açıklamasında NATO'dan
derhal çıkılması ve üslerin kapatılması talep edildi. Ayrıca okunan bildiride
Hamas'a ve Hizbullah'a destek verildi. Hükümetin siyonist İsrail'e büyükelçi
atama kararı protesto edildi.
Kahrolsun NATO Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İngiliz Emperyalizmi,
NATO'dan Çıkılsın Üsler Kapatılsın, Kürecik İncirlik Kapatılsın, Katil NATO
Türkiye'den Defol, Hizbullah'a Hamas'a Direnişe Bin Selam, Hepimiz Hamas'ız
Hepimiz Hizbullah'ız, Siyonist Devlet Yıkılacak Elbet ve Direne Direne Özgür
Kudüs'e sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını Mavi Marmara gazisi
Mehmet Tunç okudu. Basın açıklamasının tam metni aşağıdaki şekildedir:
Bismillahirrahmanirrrahim.
Değerli basın mensupları ve aziz vatandaşlarımız! Nato’ya ve
Üslerine Hayır cumasında sizlerin huzurundayız. Hepinize yüce Mevla’dan hayırlı
cumalar niyaz ediyoruz. Bilindiği üzere Kıbrıs, İngiltere’nin ve hatta NATO’nun
da, Orta Doğu dahil Akdeniz bölgesindeki askeri ve siyasi çıkarları açısından
benzersizdir. Yani başını İngiltere’nin çektiği emperyalist ülke ve örgütler
adayı yüz yıldan fazla bir süredir kendi şom emelleri doğrultusunda
kullanmaktadır. Enosis yanlısı Kıbrıslılar da bu emellere hizmet etmiştir. Bu
üsler, adada kendi yasaları, mahkemeleri, askeri ve sivil polis örgütleri olan
birer “devlet”tirler. İngiltere emperyalizmi Londra/Zürih Anlaşması’na bile
aykırı davranarak üsleri NATO-ABD ile
paylaşmıştır. Ağrotur dünyanın en büyük ada üssüdür. Entelijans, iletişim,
gözetim, vs. gibi casusluk faaliyetleri için en üst düzeyde stratejik önemi
olmasının dışında NATO’nun güney kanadını savunmak gibi bir görevi de vardır.
Belki de bölge açısından en can alıcı noktalardan birisi, 1960’lardan bu yana
bu üste nükleer silah bulundurulduğuna dair bilgidir. İngiltere bu nükleer
bombaları acaba hangi İslam ülkelerine karşı kullanacaktır? Ne İngiltere
Ağrator ve Dikelya üslerinden vazgeçer ne de ABD, bölgedeki NATO üslerinden
vazgeçer. Bu yüzden ABD ve İngiltere’yi bölgemizden ve tabi ki ülkemizden
atmanın tek yolu direniştir.
Kıbrıs’taki İngiliz-NATO üsleri, Soğuk Savaş boyunca birçok
NATO saldırısında kullanılmıştır. Ayrıca, 21. Yüzyılda Yakın Doğu, Batı Asya,
Avrasya’da, örneğin Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Kuveyt, Balkan
saldırılarında da emperyalizmin ileri karakolu olarak kullanıldılar.
Kullanılmaktadırlar da. Bu bağlamda, İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya, Yeni
Zelanda’nın karşı casusluk çalışmalarında ortak davranma konusunda bir
anlaşmaya vardıklarını, koordinasyon merkezinin İngiltere olduğunu, ABD’nin on
üç haber alma örgütünün bu ortaklıkta çalıştığını ve Kıbrıs üslerinin bu
çalışmada çok önemli görüldüğünü de hatırlatalım. Üsler ABD’nin bölgedeki en büyük müttefiki
Siyonist İsrail açısından da son derece önemlidir.1973’de İngiltere’nin
ekonomik nedenlerle üslerin kapatılması konusunu ele alması üzerine ABD ve
Kissinger’ın yükselttiği muhalif ses, bu girişimin korsan İsrail’i zayıflatarak
bölge istikrarını bozacağı endişesinin işaretidir. 1989’da Berlin Duvarı’nın
yıkılmasını izleyen günlerde, aynen NATO’nun “görevsizlik” nedeniyle
kapatılacağını düşünenler gibi üslerin fonksiyonlarının da bittiğini
zannedenler hayal kırıklığına uğradı. Emperyalizmin dünyanın birçok bölgesine
örümcek ağı gibi yayılan diğer üsleri gibi, bu üsler de casusluk
faaliyetlerinin yanı sıra, ABD’nin petrol alanlarını koruma ve özellikle Batı
Asya’daki “direnişçi” devletlere karşı uyguladığı askeri saldırı ve imha
stratejisinin bir aracı durumuna dönüştüler.
Kıbrıs’taki üslerin İngiltere- NATO kullanımından çıkması
halinde ABD’nin Doğu Akdeniz’deki güvenlik çıkarlarının tehlikeye gireceğini
gösteren Wikileaks belgesi bu durumu kanıtlamaktadır. Görüldüğü gibi hem
ülkemiz ve hem de İslam dünyası hem içeriden hem de dışarıdan ABD, İngiltere ve
NATO üsleri tarafından esir alınmıştır. Fakat artık bu esaret zincirini
kırmanın vakti gelmiştir. Biz, bu vesileyle tüm siyasi partileri ülkemizin
NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar
almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat
önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya
davet ediyoruz. Ülkemiz Nato’dan çıkmalı. Kürecik ve İncirlik başta olmak üzere
tüm üsler bir an önce kapatılmalıdır. Kıymetli basın mensupları ve muhterem
vatandaşlarımız! Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta içerisinde emperyalist
İngiltere Hamas’ı, Avustralya da Hizbullah’ı terör örgütü olarak ilan ettiğini
duyurdu. İngiliz yasalarında yapılan değişikliğe göre; Hamas’ın sözle
desteklenmesi, Hamas bayrağı taşımak ve hareket üyeleriyle görüşmek “terör
faaliyeti” kabul edilecek. Hamas destekçileri, “terör yasası” kapsamında 10
yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek. İngiltere, Hamas'ın askeri kanadı
İzzeddin El-Kassam Tugayları'nı, 2001 yılından bu yana terör örgütü olarak
kabul ediyor.
İngiltere'nin Hamas’ı terör örgütü olarak ilan etmesi, bu
emperyalist ülkenin yüz yıldan fazla bir süre öncesine dayanan, Filistin
halkına ve onun sabit haklarına yönelik düşmanca tutumunun bir devamıdır. Ne
yazık ki İngiltere eski taşkınlığını hala sürdürmektedir. Filistin toprakları
üzerinden Siyonist İsrail rejiminin kurulmasının önünü açan ve temellerini atan
da İngiltere’nin bizzat kendisidir. Dolayısıyla, siyonist rejimin korunması,
geleceğinin güvence altına alınması İngiltere için temel bir durumdur. Bu
siyonist rejim, İngiltere’nin İslam dünyasının kalbi olan Filistin topraklarına
diktiği şer ağacıdır. Bir kanser uru olan bu Siyonist rejimin köklerinde
İngiltere’nin hem tohumları vardır, hem de elleri vardır. Silahlı mücadele de
dahil olmak üzere bütün direniş yollarıyla Filistin halkının işgal edilmiş
topraklarını kurtarmak için mücadele etme hakkı uluslararası hukuk tarafından
kabul edilmiş bir haktır. Asıl terörist siyonist İsrail’dir. İşgalci İsrail bu
toprakların asıl sahiplerini öldürmekte, zorla göç ettirmekte, evlerini
yıkmakta ve hapsetmektedir. Asıl terör, Gazze'de çoğu çocuk yaşta olan iki
milyondan fazla insanın 15 yıldan fazla süredir abluka altında tutulmasıdır.
Siyonist işgalci bu uygulamasıyla savaş suçu işlemektedir. Ayrıca İngiltere bu
kararı ile aklınca Kudüs’ün Kılıcı Savaşının intikamını almak istemektedir.
Biz Malatya’dan HAMAS direnişini ve liderliğini
selamlıyoruz. Kudüs’ümüz ve Mescidi Aksa’mız özgürleşinceye kadar Hamas’ın,
Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle. Bu
vesileyle Kudüs’te son haftalarda artarda gerçekleşen şehadet operasyonlarını
da sevinçle karşılıyoruz. Artık bundan sonra Siyonistlere ve işbirlikçilerine
dünyanın hiçbir yerinde rahat ve huzur yoktur. Öte yandan Avustralya İçişleri
Bakanı Karen Andrews, Lübnan Hizbullah Hareketi’nin resmen terör örgütleri
listesine alındığını açıkladı. Hizbullah’ın suçunun Filistin İslami Cihadını ve
Kassam Tugaylarını desteklemek olduğu belirtildi. Batılı ülkeler bu kararla
Lübnan’daki iç siyasi dengeleri etkilemek, mevcut siyasi krizi derinleştirerek
ülkede iç savaş çıkarmak ve Hizbullah’ın bölgedeki etkinliğini kırmak istiyor.
Fakat Hizbullah’ın vahdetçi duruşu ve Seyyid Hasan Nasrallah’ın dirayetli
liderliği sayesinde emperyalistler ve Siyonistler bu şom hedeflerine
ulaşamayacak inşallah. Biz, emperyalist ve Siyonist saldırılar karşısında
Hizbullah’ın yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Hiç şüphesiz büyük Şeytan ABD ve
Siyonist İsrail karşısında galip gelecek olan Hizbullah’tır. Bu arada
cumhurbaşkanının Siyonist İsrail ile normalleşmeye devam edileceğini ve Tel Aviv'e
büyükelçi atanacağını açıklamasını şiddetle protesto ediyoruz. Terörist İsrail
Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog'un Hz. İbrahim Camii'ne baskın düzenlediği bir
zaman diliminde hükümet tarafından böyle bir kararın alınması İslam dünyasını,
milletimizi ve Filistinli kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Bu yanlış
karardan bir an önce dönülmeli ve gasıp İsrail'le tüm ilişkiler kesilmelidir. 7
Ocak Cuma günü NATO’ya ve Üslerine Hayır demek için yine burada buluşmak üzere
hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz. KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜNE HAYIR
İNİSİYATİFİ
kudusgunu.com