Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, X hesabından yaptığı
paylaşımla Türkiye'nin müdahillik beyanını sunduğunu duyurdu ve "Soykırımı
durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve
destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin Uluslararası Adalet
Divanı'nda Siyonist İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahillik beyanını
sunduğunu duyurduğu X mesajında şu ifadelere yer verdi:
"İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik
başvurumuzu Uluslararası Adalet Divanı'na az önce sunduk.
İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail,
her geçen gün daha fazla masum Filistinliyi öldürüyor.
Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni
yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır.
Türkiye, bu yolda elinden gelen her türlü gayreti
gösterecektir."
Belgeleri Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal teslim etti
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Türkiye'nin UAD'de
İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusunun bugün Türkiye
saatiyle 16.30'da Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal tarafından divana sunulacağını
belirtmişti.
Keçeli, X sosyal medya hesabından, Türkiye'nin bugün
yapacağı UAD'deki İsrail'e karşı soykırım davasına müdahillik bildirimi
hakkında paylaşımda bulunmuş, başvurunun bugün Türkiye saatiyle 16.30’da
Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal tarafından Divan'a sunulacağını
kaydetmişti.
Bakan Fidan, müdahillik dosyasının sunulacağını
duyurmuştu
Türkiye'nin müdahillik dosyasını bugün Divan'a teslim
edeceğini Dışişleri Bakanı Hakan Fidan duyurmuştu.
Kahire'de Mısırlı mevkiidaşı Bedir Abdulati ile ortak basın
toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin, Uluslararası
Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmak için
hazırlanan dosyanın çarşamba günü yani bugün Lahey'de sunulacağını duyurmuştu.
Bakan Fidan, "Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla
yargılanan Netanyahu'ya, demokrasinin beşiği olma iddiasındaki ABD Kongresi'nde
konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz, savaş suçlarının yeri
parlamento kürsüsü olamaz, savaş suçlularının oturtulması gereken yer, ancak ve
ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail'e destek verenler bu yanlıştan bir an
önce geri dönmelidir. Gazze'deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz değil,
tüm dünya ağır bedeller ödeyecek" ifadelerini kullanmıştı.
Güney Afrika'nın UAD'ye İsrail aleyhine açtığı soykırım
davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli
Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni
ihlal ettiği gerekçesiyle Siyonist İsrail aleyhine Uluslararası Adalet
Divanı'nda dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi
nedeniyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine
ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak'ta tedbir kararlarını açıklamıştı.
Buna göre, Siyonist İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2.
maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri
almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri
işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki
Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve
cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin
karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan
temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili
önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin
ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak
için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda
alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Divan, Güney Afrika'nın 6 Mart'ta yaptığı ek tedbir talebi
üzerine 28 Mart'ta açıkladığı ek tedbir kararında, Siyonist İsrail'den Gazze'ye
acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını,
Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin
aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar vermişti.
Divan 24 Mayıs'taki kararında, Refah’ta, sıkışan
Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha
önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, Siyonist İsrail’in
Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen
ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde
sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları
tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze
Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve
alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına
hükmetmişti.