Fatih Altaylı'nın konuya ilişkin kaleme aldığı yazıya atıfta
bulunan Yılman, "Sedat Peker’in gündeme getirdiği Veyis Ateş ile ilgili
bir iddiayı açıkça aktarmış. Bu arada da adımı yazmamış ama söz konusu iddianın
gerçek olup olmadığı ile ilgili; 'Sezgin Baran Korkmaz o kaydı abla gibi
sevdiği bir gazeteciye dinletmiş' cümleleriyle de bendenizi şahit olarak işaret
etmiş" dedi. Yılman, şöyle devam etti:
Akşam saatleri… Facetime’dan, 41 kodu ile başlayan
bilmediğim bir numara. Açtım… 'Ablacığım selamlar. Ben Sezgin Baran Korkmaz… O
kadar yakın olduğum gazeteci arkadaşıma rağmen onların bana vebalı gibi muamele
göstermesine rağmen senin çıkıp; ’Evet tanıyorum kardeşim! Çok da severdim!’
demen büyük yürek! Sağ olasın' diye başladı söze…
Yurt dışına çıktıktan sonra hiç görüşmemiştik. Doğruya doğru
ben birkaç kez; 'Neler oluyor?' demek için aramıştım ama o cevap vermemişti.
Neyse… Önce nerede olduğunu filan söyledi ve sonra da benim sorularım üzerine
yaşadıklarını tek tek anlattı.
Tabii ki Sedat Peker’in bir videosunda gündeme getirdiği
otelinde beleş kalan, aylık paraya boğduğu gazeteciler ve Habertürk Grubu
bünyesinde çalışan Veyis Ateş ile ilgili iddiaları da tek tek sordum. Bir sürü
gazeteci ile ilgili bir sürü şey anlattı ve sonunda da; 'Veyis Ateş beni alenen
tehdit etti ablacığım ve bunun da kaydı var' dedi.
Korkunçtu anlattıkları ve duymuştum da zaten ama sonuçta
bunlar bir söylentiydi… İnanmam için bizzat duymam ya da şahit olmam
gerekiyordu. 'Dinlemek istiyorum o kaydı. Yollar mısın bana' dedim. 'Yollayamam
ama yakında yayınlayacağım zaten. Yazmayacağına söz verirsen sadece o kısmını
sana dinletirim' dedi.
'Off the record' kaydıyla bir başka telefondan dinletti.
Şoka girdim. İnanamadım. Söylediğine göre de kayıt 12 dakikalıkmış ama benim
dinlediğim kısmı 3 dakikalık filandı. Kaydı dinledikten sonra tekrar sordum…
'Bu rezalet, skandal bir olay. İzin ver yazayım' dedim…
'Hayır ben yayınlayacağım. Ondan evvel böyle bir şey yapmamanı rica ediyorum'
dedi. Telefonu kapatır kapatmaz derhal Habertürk yönetimini aradım.
Duyduklarımı bire bir paylaştım kendileri ile."
Yine de dayanamayıp kişisel Twitter hesabında üstü örtülü
olsa da 10 milyon euro şantajı ima eden bir paylaşımda bulunduğunu ve bu
paylaşımının çok yerde haberleştirildiğini söyleyen Yılman, daha sonra Veyis
Ateş ve Sezgin Baran Korkmaz arasında geçen diyaloğu aktardı. "Kim kimi
aramış anlamadım çünkü dinlediğim kısım başı değildi" bilgisini veren
Yılman, şunları paylaştı:
Veyis Ateş diyor ki özetle; 'Biliyorum canın çok acıyor. Her
tarafı yakıp yıkmak istiyorsun. Çıkıp her yere konuşmak istiyorsun.
Yaşadıklarını anlıyorum. Hak da veriyorum sana. Sen de eşine, ailene çoluğuna,
çocuğuna kavuşmak istiyorsun… Hiçbir şey olmamış gibi ülkene dönmek istiyorsun…
Ankara’dayım… Az önce senin görüşmeni yaptım. Şunu anladım ki seninle uğraşan
bir klik ve lobi var ama bu arkadaşlarla işi tersine çevirmek mümkün…'
Bunun üzerine SBK diyor ki; 'Abi ben hukuken zaten haklıyım
ama yine de sen söyle nasıl olacak?'
Veyis Ateş şöyle cevap veriyor; 'Önce senin samimiyetini
göstermeni bekliyorlar…'
SBK ise; 'Nasıl göstereceğim abi?'
Veyis; 'Talep ettikleri meblağı yollayacaksın' diyor.
SBK da; 'Abi diyelim yolladım 10 milyon Euro… Peki ya sonra
bu insanlara ulaşamazsak… Ne olacak o zaman?' diye soruyor…
Veyis de diyor ki o zaman:
'Hiç merak etme… Ben her iki tarafın da hakemi ve kefiliyim.
Para, iş bitene kadar bende duracak!'
Hülasa…
Benim dinlediğim kısım kelimesi kelimesine olmasa da bu
kadar."
Veyis Ateş'e çağrı: Bu vahim iddiaları suskunlukla
geçiştiremezsin
Devamında Sezgin Baran Korkmaz'a "Suçsuzsan ve
dürüstsen… Cesur davran ve bana dinlettiğin kaydı ya kamuoyuyla paylaş ya da
Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatın vasıtasıyla ilet. Sonra da memlekete gelip,
yargı önünde kendi açıklamalarını, savunmalarını yap ve aklan" çağrısında
bulunan Yılman, Veyis Ateş'e de şöyle seslendi:
"Kamuoyu önüne çıkan bir televizyoncu olarak bu vahim
iddiaları suskunlukla geçiştiremezsin ve zamana bırakıp unutturamazsın! Bu kayıtta
geçen konuşmalar hakkında açıklaman nedir? Ya çık açıklamanı yap, yapamıyorsan
da o halde bu mesleği ona değer veren insanlardan özür dileyerek hemen
bırak."