Siyonist
İsrail'in zulmünün artırmasının beli başlı sebepleri var fakat en belirgin
sebebi kendi sonun geldiğini ensesinde hissetmesidir.
Olan
bitenleri daha iyi anlamak için konumuzu detaylandıralım:
1-)
Siyonist İsrail'deki yönetimin kendi ülkesinde meşru olmaması; N.Yau ve
hükümeti, yönetimi kendi menfaati ve çıkarlarına kullandığı için meşruluğu
olmayan bir hükümettir. Halk tarafından aşikâr olarak bilinmesi, N.Yau’yu
kendini kurtarmak & iktidarda kalmak için tüm bir ülkeyi bir ateş çemberine
atmasıdır.
2-)
Siyonist Yahudilerin & Yahudi halkların takip ettikleri kibir & gururu
ve ırkçı ideolojik “Tehvit inancı” * ve zihniyeti onları
yıkımlarına doğru götürdüklerini görmemesidir. *(Tehvit
inancı, tek tanrıya sadece Yahudilerin sahip olunduğu bir inançtır, Yahudi
ırkın diğer tüm ırklardan üstünlüğü ve diğer ırkların ise Yahudilerin
hizmetçisi olmasıdır, çünkü diğer halklar yarı insandır (canavar, org)
dolaysıyla Yahudi olmayan bu inanca sahip olamaz yani Yahudilik tanrı ile eş
değerdir.)
3-)
Bölgedeki Arap ülkelerini yöneten şeyhler, krallar ve iktidarlar kendi kişisel
ve iktidarda kalma sevdalarından ötürü Siyonist İsrail'e biat etmeleri fakat
ülke halkların bundan rahatsız olduklarını ilan etmeleridir.
4-)
Dünya sistemlerinin anahtarlarını ellerinde tutmaları, “Hakikatin yalanla”
saptırılması, dünya insanların ve toplumların bencilleşmesi ve tek yaşam hedefi
olarak paraya, iktidara, mevkie, şöhrete & şehvete tapmalarının
sağlanmasıdır.
5-) ABD
& AB’nin özelikle GB, Siyonist İsrail orta doğuda İslam’a karşı bölge
ülkelere baskı unsuru olarak lojistik ve bölgeyi hasta etmek, küçük parçalara
bölmek için “virüs & terör” üstü olarak kullanması fakat bölge Müslüman
halkların direnişle bilinçlenmesi gerçeklerin aşikâr olmasını sağlamıştır.
6-)
ABD’nin kendi içindeki sıkıntıları ve direniş cephesinin azmi ve kararlığı
Siyonistlere geleceklerini karanlık ve yıkılış olarak görmeleri sağlamasıdır.
7-)
Kendi yıkımlarının yaklaştığını bilen Siyonistler kaos politikası bilinçli
olarak takip etmektedir.
Yukardaki
saydığımız konular artık biline ve halklar tarafından kavrana konular olması
İsrail'e dost gözüyle bakan bölge ülke yönetimlerini zora sokmakta ve halkların
hassasiyetini artık göze ardı etmelerini engellemektedir. Siyonist İsrail bunu
görmekte dolayısıyla Filistin'e yıkıcı darbeyi vurmaya çalışmaları “bizler ne
kadar Filistinliyi yok edersek ya da saptırırsak ilerideki karımızdır”
düşüncesi aslında onların kendilerine indirdikleri bir darbe olduğunu
görmemeleri onların sonunu hızlandırmaktadır. Fakat Siyonist akıl hocaları
(Siyonist rabbinler & kabala şeyhleri) içinse “öleceğini anlayan köpek
cami duvarına işer” politikasını gütmesidir. Bir nevi ölmeden önce
inandıkları tanrıya hakaret etmektir.
Bu esnada
Bazı bölge ülkelerinin Filistin için yaptıkları çıkışlarını kendi iç
politikasına malzeme etmeleri de gözden kaçmıyor. Şöyle ki mesela biz, Türkiye
olarak uluslararası yaptığımız çıkışlarımız Siyonistlerin hesapladığı bir
harekettir. Mesela, Siyonistlerin kendileri için Kudüs'ün başkent ilan
edilmesinde yaptığımız ve çoğunlukla İsraillin suçlu bulunmasını sağlamamızda
ki gibi, fakat bunlar içinde bulunduğumuz ve kabullendiğimiz sistemin
patronları tarafından alına kararlarının bir anlam ifade etmemesi sağlanmakta,
dolaysıyla bizlerin İsrail karşı alacağımız vurucu darbeler alttaki gibi
olmalıdır;
1-)
Kürecik üstünün kapatılmasıdır.
2-)
Siyonist İsrail'le her türlü açık ve gizli ilişkilerden (sosyal & ekonomik
& Askeri & istihbarat) kaçınılması ve durdurulmasıdır.
3-) Direniş
grubuyla İsrail politikasında beraber hareket edip bunu deklare edilmesi ve
Siyonist İsraillin aldıkları toprakları & mekanları geri vermemesi halinde
her türlü hareketin masa üzerinde olduğunun açıklaması.
4-)
Türkiye'nin diğer Arap yönetimlerini direniş doğrultuda yönlendirmesi. Çünkü
bizler içinde bulduğumuz yapıda ne kendimiz ne de diğer Arap ülkeleri (İslam
Birliği Teşkilatı) bir neticeye varabilir.
5-)
Bizim tutumumuz ABD’nin bizim üzerimizdeki ve bölgedeki baskısın zorlaştıracaktır,
çünkü bölge ve Müslüman topluluklar olarak birlikten doğan gücümüz artacaktır.
Ne yazık
ki bu yazdıklarımı tüm İslam yöneticiler hata ülkemizi yönetenler bilmektedir
fakat bu yönde hareket etme kabiliyetleri yoktur. Bunu sebebi ise;
1-)
Mezhebi taassup,
2-)
Bölge ve İslami toplumlara tek lideri olma hevesi, (Arabi Suudi, Mısır,
Türkiye)
3-)
Kabul ettiğimiz sistem ve uygulamalarının getirdiği hukuksal, sosyal olarak
tanımlarda onların (batı) terminoloji ve kodlamasını kullanmak olmamız. Örnek,
BM de alına kararın sadece ABD ret oyu ile hakikatin tanınması engellenmekte ki
alınan kararın uygulamasından bahsetmiyoruz bile.
4-)
İçimizdeki Siyonist troller ve uşakları; İslamcı geçine, entelektüel geçine
parayla satın alınmış troller ve daha önemli olan tehlike, ekonomisini &
pazar payını güçlendirmek için Siyonist localara üye olmuş endüstriyel büyük
firma yöneticileri & aileleri ve ekonomist & bilim adamlarını ülke
yönetimini (birçok politikacı, medya patronlarını ve üniversite
profesörlerinin) yönlendirerek Siyonist İsrail'e hizmet etmesi.
Batı ve
Müslümanlar için “Filistin, Yemen, Suriye, Birmani, kaşmir ve dünya
Müslümanları” üzerindeki zülüm ve kaosun yaşatılmasında ve yaşanmasındaki
aldıkları tavırlar her toplumun insani inançlarıyla imtihan olmasıdır.
-
Batının
inandıkları ve söylemlerinin “insan hakları, özgürlük, demokrasi” tanımlarının
sadece bir yalan olduğudur.
-
Müslümanların
ise ümmet anlayışı, Tevhit inancına bağlılıklarının sadece göstermelik
olduğudur.
Netice
olarak; çok yakın bir gelecekte,
Filistin özgürlüğüne kavuşarak kaybettiği tüm topraklarını geri alacaktır.
Yaşana bugünkü sıkıntı & acı özgür Filistin'in doğum sancılarıdır ve özgür
Filistin Tevhit inancı altında doğacaktır. Yahudiler ise batıya
tekrardan kaçmaya çalışacak fakat onlara batı katiyen dostane kucak
açmayacaktır. Daha önce ispanyada yaşadıklarını birebir tekrardan
yaşayacaklardır. Ve geçmiş tarih yeniden tekrarlanacaktır. Akıl bir Yahudi
bugünkü Siyonist projeye karşı çıkarak Filistinli direnişçilerin yanında olarak
kendi varlığını Filistin'de güvene almasını sağlayacaktır.
Mustafa
Kemal TAŞPINAR
14 Mayıs
2021