Sıcaklar bastıracak

GİRİŞ: 16.06.2022 08:55      GÜNCELLEME: 16.06.2022 08:55
Rasthaber -  Türkiye’deki sıcaklığı anlatmama gerek yok çünkü her şey ortada ve herkes her şeyin farkında.

İktidar; içeride ve dışarıda gerginlik, kavga ve gürültüden besleniyor.

Rusya-Ukrayna savaşı 110. gününde.

Belirlediği askeri hedeflere adım adım yaklaşan Rusya, ekonomisini daha da güçlendirirken kendisine karşı şimdiye kadar iki binden fazla yaptırım kararı alan ABD ve AB ülkelerinin ekonomilerinin nasıl sarsıldığını zevkle izlemektedir. Petrol ve doğal gazını Ruble ile satan Ruslar (100 günde 57’si AB ülkelerine 93 milyar Avroluk petrol ve doğal gaz sattı), Batılı ülkeleri daha da sıkıştırmak için “Ruble yerine altın ödemeniz gerekiyor çünkü siz bankalarımızın SWİFT işlemlerini durdurdunuz” demeye hazırlanıyormuş.

Derse tam bir şenlik!

Yaklaşık üç haftadır Suriye’ye yönelik operasyon konusunu tartışan yandaş medya gündem değiştirir gibi oldu çünkü Ruslar “operasyon yapamazsınız” uyarısında bulundu. Üç gün önce Rus televizyonuna konuşan Esad da “Türk ordusu operasyon yaparsa karşı koyar savaşırız” dedi.

Esad’ın bu konuşmasından bir gün sonra İsrail uçakları Şam Havaalanı’nı bombalayarak kullanılmaz hale getirdi. Lübnan ve Cezayir hariç Arap ülkeleri, Türkiye ve Batılı ülkeler sesini çıkarmadı.

Rezalet!

Bu olaydan bir gün önce Hizbullah lideri Nasrullah “İsrail’in kiraladığı Yunan araştırma ve sondaj gemisi “Energean” tartışmalı bölgeye girerse sert karşılık veririz” deyince ödü kopan Yunan Hükümeti “Gemi devletin değil özel bir şirketin” açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

ABD Başkanı Biden ise Enerji Politikaları Özel Danışmanı Amos Hochstein’i İsrail ile Lübnan arasında arabuluculuk yapsın diye dün bölgeye gönderdi.

Tam iyi iş yapmıştır derken Hochstein kimdir diye merak ettim. Beyefendi; Yahudi kökenli, İsrail ve ABD vatandaşı ve 1992-1995 yıllarında İsrail ordusunda askerliğini yapmış. Alman kökenli baba ve annesi ise önce ABD’ye sonra İsrail’e göç etmişler Amos da 1973’de orada doğmuş.

Dört dörtlük bir arabulucu!

“Tipik bir Amerikan kurnazlığı” diyeceğim ama daha çok salaklığa benziyor.

Biden ve ekibi kendilerince herkesle dalga geçiyorlar. Adamlar haklı çünkü Türkiye dahil bölge ülkelerinin büyük bölümü İsrail’in gönlünü kazanmak için her yola başvuruyor.

Saçma ama gerçek!

Bir düşünün yıllık petrol ve doğal gaz satışları trilyon doları geçen Körfez’in kral, emir ve şeyhleri İsrail’in kölesi olmaya can atıyorlar!

İhanet adamların genlerinde var.

Bin yıllık Osmanlı ve 100 yıllık Cumhuriyet tarihiyle bölgenin en önemli ülkesi Türkiye’nin ve “dünya lideri” Erdoğan’ın İsrail sevdası ise başka bir konu!

Yedi yıldır Yemen’i bombalayan Suudi Arabistan ve BAE’ne sesini çıkarmayanların Libya’daki gerginlikleri hatırlaması beklenemez.

Herkesin derdi Suriye ve Suriye’den dolayı Lübnan, Irak ve İran. Seçimlerin Ekim’de yapılmasına rağmen Irak’da hükümet kurulamıyor ve Cumhurbaşkanı seçimi yapılamıyor. İşleri daha da karıştırmak için Suudi Arabistan, BAE ve Batı destekli Şii Muktada Sadr’a bağlı milletvekilleri önceki gün toptan istifa edince ülke yeni seçimlerin kargaşa ortamına sürükleniyor.

Herkesin parmağının olduğu Lübnan’da durum Irak’tan farklı değil.

Belki de bunun için Kissinger Cumartesi günü İngiliz Sunday Times gazetesinde yayınlanan söyleşisinde “Ortadoğu’da büyük savaşlar beklemenin zamanı gelmiştir” diyordu.

Geçen ay Davos’taki konuşmasında “Zelenski’nin Ruslarla anlaşmasını ve gerekirse Kırım ve Donbas bölgesinden vazgeçmesini” tavsiye eden Kissinger’in Ortadoğu’da savaş beklentisi çok ilginç.

Soru bu savaşı kim ve ne amaçla çıkarır?

Örneğin Türkiye ile Yunanistan…

Örneğin Pakistan karışabilir…

Örneğin İran’ın nükleer programını engellemek için İsrail bu ülkeye saldırabilir.

İsrail; İran’a saldırırsa İsrail’in korkulu rüyası Lübnan Hizbullah, Suriye ve Kızıldeniz’in güney girişini kontrol eden Yemen savaşın tarafı olur.

Başkaları da İsrail’den yana tavır alır.

Umarım Kissinger’in bu savaş senaryosu Haziran 2023 öncesinde gerçekleşmez yoksa bizim seçimler bir sonraki Haziran’a kalır ve Erdoğan koltuğunda oturmaya devam eder.

Son elli yılın karanlık adamı Kissinger’in ağzına acı biber sürmeli.

Yetmezse burnuna da.

korkusuz

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM