Z Kuşağı Seçimlerde Ters Köşe Yapabilir mi?

GİRİŞ: 10.06.2021 19:06      GÜNCELLEME: 10.06.2021 19:06
Rasthaber -  İran iki haftadır cumhurbaşkanı seçimi atmosferine girdi.  Seçimler 18 Haziran, Cuma günü düzenlenecek.

 

Adaylar belli oldu, seçim maratonu başladı. Her aday kendisini ve programını  tanıtarak kazanmayı hedefliyor. Seçimde sadece biri kazanacak diğerleri eski işine dönecek.

 

İnsan neden cumhurbaşkanı olmak ister? Makam için mi, servet için mi, itibar için mi, arkasındaki gücü memnun etmek için mi, kendisini bu makama seçen halka hizmet için mi? Bu soruların cevabı zahiri ile batını bir birinin zıddı bir muammadır.

 

Her hâlükârda Adaylar TV'lerdeki programlarında ve karşılıklı tartışmalarda planlarını anlatmaya çalışıyorlar.

Adaylar hem seçime, hem de ülke sorunlarına ideolojik bakıyorlar, bundan daha doğal bir şey olamaz tabi ki çünkü ülke zaten ideolojik bir sistemle yönetiliyor.

 

Ülkenin sorunlarına ve adayların kazanma azimlerine bakılınca adayların ülkenin sorunlarına çözüm ararken kendi cenahlarının ideolojisinin propagandasını yaptıkları  dikkat çekiyor.

Kendi planlarını tanıtırken rakibi suçlama, mevcut durumun suçlusunu tanıtma çabasının yanı sıra gelecekteki başarısızlığın sorumlusunu da şimdiden tanıtmaya çalışıyorlar.

 

Adaylar arasında şimdiye kadar yapılan münazaraların özeti kısaca bu…..

 

Dikkatlerden kaçan  nokta ise  seçimin kaderini  Z kuşağının belirleyecek olmasıdır.

 

Söylemeye cesaret edilemeyen gerçekler, görmezlikten gelinen realite, idrak edilemeyen hakikatler.

 

Dini sosyoloji değişiyor; Z kuşağı minberden bir adım öndedir, minberde duyacaklarına internet aracılığıyla daha hızlı ulaşıyor. Üniversiteli üniversitede öğretim görevlisinden bir adım öndedir, derste anlatılan klasik bilgilerin daha yenisine ve orijinaline internette ulaşabiliyor.

 

Z kuşağı eskiler gibi ideolojik düşünmüyor; İnkılaba, İslam devletine, Velayeti fakihe bakış açıları farklıdır. Siyasete, ekonomiye, dine farklı bakışları olan bir neslin ortaya çıktığı görülmektedir.

 

Bu neslin beklentileri farklıdır. Meşru talepleri var, zamanın gereksinimine göre beklentileri var, bunlar görmezlikten gelinemez.

Bu nesli fetvayla, kanunla, baskıyla değiştiremezsiniz; Küresel dünyada artık ne tek başına emmame, ne cüppe, ne de üniforma ideal yapılandırmada yeterlidir.

 

Z kuşağı muhatap almayan seçimi kazansa da başarılı olamaz. Bahanelerin arkasına sığınan; ambargo, yetki eksikliği, kanuni engeller, muhalefetin takoz koyması, enkaz devraldık gibi bahanelerle süresini doldurur. Muhatap da “Siz bunların varlığını seçimden önce de biliyordunuz“ diyerek kabul etmez.

 

Teknolojik, dijital hayatı ilkel araçlarla yönetmek ve yönlendirmek artık zorlamadır.

 

İran değişime açık mı?

Ekonomik sorunların sorumlusu kim? X ve Y kuşağı değil mi? Hortumlama, rüşvet, kaçakçılık, tekelcilik, fesat, yolsuzluk, hukuksuzluk bunlar eskilerin bıraktığı miras değil mi?

Ülkeyi bu durma getiren X ve Y kuşağı eski metotları kullanarak sorunları çözme hatasına düştüklerini göremiyorlar.

Yeni sorunlar yeni metotlarla çözülür. Değişim, yeni beyinler, küresel söylem, küresel düşünce sorunları çözmede tek seçenek olduğu görülmelidir.

 

İmam Hamenei Z kuşağı olan günümüz gençlerinin üç alanda önünün açılması gerektiğini buyuruyor;

- Z kuşağı genç beyinlere fırsat verilmeli

- Z kuşağı genç beyinlere sorumluluk ve yetki verilmeli

- Z kuşağı genç beyinler faal ve aktif olmalı

 

Adaylar Z kuşağının taleplerine cevap verebilecekler mi?

Z kuşağını isteklerini tanıyorlar mi?

Z kuşağının dikkatini çekebilecekler mi? Bunu seçimden sonra göreceğiz.

Bir bakarsınız Z kuşağı bir sürpriz yapmış sonucu belli sanılan bu seçimin kaderini değiştirmiştir.

 

Sabahattin Türkyılmaz

YORUMLAR

Kizilbas 2 yıl önce
Aslinda z kusagi denilen kitle (ben bu terimin kulanilmasini dogru bulmuyorum icad eden zihniyet sozde arap baharinida icat etmisti) acinicak durumda tamamiyle internete baglilar yani hepsinin mustehiti ve fetva makami internet dogru yolu bulmak icin verilen akil devre disi birakilmis ve internet denilen sistem dunyanin neresinde olursan olsun butun gencleri kendine baglamis elektirigi ve suyu dohru duzgun olmasa dahi herkezde akili telefon var ve son on yildaki sozde halk ayaklanmalarina baktiginizda hep gencler var hic unutmuyorum libyada ayaklanmalar basladiginda avrupa birligi toplanmis ve o toplantiya Facebook un batini sahibi de katilmisti isin ozu su o cocuklari dogurup yedirip iciren giydiren biz vede bin bir zahmetle ama is fikir ve dusunceye gelince belirleyici olan her daim ve heryerde yaninda olan seytanin kularinin kontrolindeki sosyal medya dolayisiyla internet evlatlarimizi yavrularimizi bize karsi istedigi zaman istedigi yerde kulana biliyor bu irak olaylarindada gorduk meydanlarda hep gencler vardi diceksinizki turkiyede 70 lerde 80 lerdede gencler vardi sokaklarda aradaki fark su o gencler 6 filoyu denize doktu karsilarinda ise bence internetin atasi olan siyasalislamcilar vardi iraktaki olaylarda ise 6 filoyu denize dokmek soyle dursun can damarlari olan iranin elciligini yaktilar hasdisabi komutanini tasiyan ambulamsi durdurup kardesiyle birlikte sehit etiler ve bu kulanilan gencler irak gibi bir ulkeye kazimi gibi birisini baskan yaptilar
Musa 2 yıl önce
Topluma değil, teknolojiye doğuyor çocuklar. Tarihe değil bağlılıkları, kendilerin seviyorlar, kimseyi karıştırmadan, sanallığın ve hayatın anlamının karıştığı, tüm duyguların kısa sürelerde yaşanabildiği, zayıflatılmış gıdaların beslediği, kısa süreliğine düzelmenin işaretleri çocuklar, gençler... Kilitlenmiş ve güdümlü. belkide adalet olacak hedefi, durdurabilene aşk olsun... Yazılım.. İnsani mi, ilahi mi bu kuşakta belki birleşecek ikisi...
MKTASPINAR 2 yıl önce
Farklıklar insanların yapısında degil yaşadıkları devirlerle ilgilidir. Onlar ise Taş devri, Madden devri, sanayi devri, Internet devri, Yapay zeka devri ve insanlığın yok oluşu devir ile bitecek gibi. Fakat Bu esnada oluşturulan sistemler ve parelelinde var olan inançlardan bahsedebiliriz. Her devride insanlik sahip olduğu araç ve gereçleri kullanmıştır bunun çinde kurdukları sistemler ve yapılarlada hüküm surmuştur. İnsanoğlu, İlahi İnanç, Teknoloji (bilim), yönetim arasındaki kurduğu üçlü bağda Egosantirik arzularının talepleri doğrusunda bir denge kurmaya çalışmış ve başarmıştır. Bugün ki bildiğimiz ve yaşadığımız şekliyle ortaya sistemler çıkmıştır. Ilahi İnancın bilim & teknolji ile bir sorunu yoktur fakat Hüküm etmek konusunda ILLA ALLAH demektedir. Insanlığın yönetim anlayışıyla sorunları da burda başlamaktadır. Karsımıza uç tip insan çıkmaktadır 1-) Ilahi inança tam teslim olan,”HAK” 2-) Ilahi inança karsi olan “YALAN” 3-) Ilahi inança teslim olumuş gibi gözüküp kendi merkezli çıkarı için mücadele veren “YALANI HAKIKAT GIBI GOSTEREN”. Iranda ki seçimlerde buda geçerlidir. Rehberiyet makamı, Imamı zamanın vekalet makamıdır dolaysiyla Rehberiyet yanında olanlar, Rehberiyet yanından gibi gözüküp kendi çıkarlarını merkez koyupta arkasına saklananlar ve de karşı olanlar zaten beli. Neticede, Iranda ki seçimlerde ınsanlanların (genç ve üst yaş) yapacakları tercih ilahi yönetimle ilgi bir sorundan daha çok ekonimi on planda olacaktır. Fakat bu sirada Rehberiyet makamını zayıflatmak istiyenlerde olacaktır. Burda gençleri kullanmak isteyen güçlerde sahnede olacaktır ki bu gençliğede “Z kuşağı” diyerek oyuna gelmek hata olacaktır.
MKTASPINAR 2 yıl önce
"Z kuşağı" termini kullanmak ne kadar doğru!! Her nesil kendi zamanın buldukları araç & gereç ve aldıkları eğitim ile yaşıyor. Burda onemli olan verilen eğitim, yani atılan ahlaki temel. Buna ek olarak toplumun ekonomik yapısına bağlı olarak oluşan yaşam standardı. Biz Müslüman toplumlar (iran dahil) ne yazık ki bu iki alanda geri kalmışları oynuyoruz. Iran toplumu diğer müslüman toplumlara göre farki, iran toplumuna yapılan sosyal & kültürle saldırlar ve ekonomik saldırılar.... Artık toplumlar kapalı toplum değiller " internet" sunduğu hizmet sinir tanımıyor. Boyle bir ortamda İnanç ve çağdaşlık sanki iki zıt özne olarak tanımlanmakta. Yani inanç (ilahi) gericilik, teknoloji (modernite) ise çağdaşlık olarak lanse edilmekte. Bunun sebebi ise kullanılan terminoloji ve kodlama ne yazık ki insan hakları ve özgürlük tanımları ilahi kodlama ve terminoloji ile yapılmıyor. Bizler (musluman toplumlar) iki dere arasında kalmış inançımız bilmemize rağmen zihinsel olarak netleştirmemişiz Matriskini sunduğu Samiri'in yaptığı gibi öküze (maddeye, dünyaya) tapınma inancı yada Tek İlahi olan Allah tapınma asimetrik inanç olarak yapmaktayız. Ne yazık ki "Islam alimleride" bundan nasiplerini büyük ölçüde almışlar hata bir saltanatlık kurmuşlardır. Bu ise islam toplumların gerilemesin vesile olmaktadır. Müslüman toplumlarını bati kültürünü etkisinden kurtarmak zor, dolaysızla Yetkili, sorumlu kişler ve yapılar batıyla veya şahsi çıkarları için uğraşmak/mücadele etmek yerine Müslüman toplumlarını Bati kültürünün bir üst seviyesine nasıl çıkarırıza için uğraşmaları ve mücadele etmeleri gerekir. Mesela, Bizler yahudi ürünlerini hep protesto etmek için uğraşırız ama bir türlüden edemeyiz! neden? Çünkü kendimiz o ürünün bir üstünü üretmeye kafa yormayız ve uğraşmayız.... Filistindeki zülümü görürüz filim seyreder gibi seyreder haberlerini yaparız, yürüyüşler yaparız ama bir araya gelip Filistine hürriyetini veremeyiz.... "Z kuşağı" diye bir kuşak yoktur, kendi kültüründen, inancından mahrum kalmış, bırakılmış ve batini kucağına itilmiş bir müslüman nesil vardır.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM