Trump CNN Türk’ü övdü”, “Trump-Erdoğan işbirliğinden İsrail ve Yunanistan çok rahatsız oldu”, “Önümüzdeki dönemde ABD-Türkiye ilişkilerinde büyük sürprizler göreceğiz”, “ABD-Türkiye ticareti patlama yapacak” başlıklı haberlerle kafa ütülüyorlar. Biz de ütüleyelim; Trump, CNN için “Çok yalan söylüyorlar!” demiş. CNN’nin sahipleri ve kurucuları dört Polonyalı Yahudi olan Warner Brothers (Warner Kardeşler). Warner Bros, Hollywood’u kontrol eden tekelci holdinglerin ağababası. Warner Bros, Polonya asıllı dört Yahudi kardeşin nisan 1923’te kurduğu bir film şirketiydi. Yidiş olan Wonsal soyadlarını Warner yaptılar. Hirsz Harry, Abraham Albert, Şmuel Sam, İshak Jack oldu. CNN Türk’te Demirören Holding işletme ve pay sahibidir. Patron Warner Brothers Discovery ve başındaki Polonya-Ukrayna asıllı “Yahudi” David Zaslav’dır. David, 15 Eylül 2019’da İ24 News English kanalına verdiği röportajda İsrail’i kuran Hagana ve İrgun terör örgütlerini sevgi ve saygıyla anmış, Siyonizm’i öve öve bitirememişti.
YUNANİSTAN VE GKRY SİLAHLANDIRILIYOR
“Trump’ın bize olan aşkını İsrail ve Yunanistan kıskanmış ve çok rahatsız olmuşlarmış…” diye buyurmuş CNN, Hürriyet ve “Senden Ala Rakkase Var Mı” medyası. Tabi ki kıskanacak, çatlayacak tabi… Trump hazretleri Türkiye’yi üzeni üzer. Sayın Erdoğan’ı sevmeyeni sevmez.
Yunanistan, Türkiye sınırına, Ege adalarına askeri üsler inşa ediyor. Dedeağaç’ta Türkiye’yi hedef alan tatbikatlar yapıyor. İsrail’le stratejik işbirliği inşa ediyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, İngiltere, Fransa ve Almanya ile tatbikatlar yapıyor. Bu ülkelerin Ada’ya askeri yığınak yapmasını teşvik ediyor. İsrail, Güney Kıbrıs’a Barak hava savunma sistemleri, İngiltere Demir Kubbe veriyor. Türk Silahlı Kuvvetlerini Ada’da işgalci kabul ediyor. TSK’nın Ada’dan çekilmesini istiyor. Türkiye olmadan denizdeki enerji kaynaklarına musallat olmak istiyor. Stratejik müttefikimiz ve dostumuz Trump’ın bunu kabul etmesi mümkün mü?
YUNAN-HELEN ÜMMETİ
Trump her an deniz ve hava kuvvetlerini gönderebilir ve Yunanistan’ı terbiye etmek için askeri bir müdahalede bulunabilir. Trump’ın dostlarını, sevdiklerini tehdit etmek neyin nesi Atina görsün. Çok yüksek Yunan kaynaklarından ve CNN ‘Senden Ala Rakkase Var Mı’ haber sitesinden bize ulaşan son dakika haberine istinaden, Atina Ankara’ya bir heyet göndermek için hazırlık yapıyormuş. Heyet Yunan-Helen Ümmeti adına Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Trump’ı durdurmak için ricada bulunacak. Trump, ABD-Türkiye ticaret ilişkilerinin Türkiye’nin yararına olacağını söylemiş. ABD bu ticaretten hep zarar gördü ama dostlarım ve müttefiklerim için tüm Amerika feda olsun demiş. CNN ‘Senden Ala Rakkase Var Mı’ kanalı öyle iddia etmiş. Trump, Sayın Erdoğan’la basın toplantısındayken masanın üzerine bir Boeing yolcu uçağı maketini koymalarından rahatsız olmuş. Gazeteciler odadan kovulduktan sonra o maketi hemen kaldırın diye Beyaz Ev’in hizmetçilerini azarlamış.
TRUMP’IN SORULARI
Ticaret Bakanı’nı haşlamış; sen benden habersiz Türkiye’ye nasıl 200-300 Boeing yolcu uçağını 30 milyar dolara satarsın demiş. İnsan dostuna, müttefikine bunu yapar mı demiş. Enerji Bakanı’nı boydan boya fırçalamış; Bre kâfir! Sen hangi hakla Ankara-Moskova ilişkilerine çomak sokarsın. Rusya’dan gaz, petrol alma, ticaret yapma dersin. Üstelik sıvılaştırılmış gazı (LNG) benden alacaksın dersin. Sen kim oluyorsun da parası yıllar önce ödenmiş F-35’i, F-16’ları vermezsin? Kongre kararı dersin, işi uzatırsın, yıl sonuna kadar halletmeye çalışacağız diyerek oyalarsın. Bana ne istediysem veren dostuma bu taciz niye? Rusya’dan S-400 aldı diye Rusya, İran, Kuzey Kore gibi haydut devletlere uygulanan CAATSA yaptırım kararlarını dostum ve müttefikime nasıl uygularsınız diye sormuş.
Hey Enerji Bakanı, senin suçlarını henüz sayamadım; nükleer işbirliği mutabakatı imzalamışsın. Peki Rusya’yla inşa edilen Akkuyu ne olacak? Olacak o kadar mı diyorsun? Peki olsun. Akkuyu’yu, S-400’leri satsın mı diyorsun? Onu da bana yıkmayın da! Taleplerimiz dostumuzu bıktırmasın? Dışişleri Bakanı Rubio ve Thomas Barrack, siz var ya siz tüm bu hinlikler, alavere dalavereler sizin eseriniz; tamam Ahmed Şara’mıza Dürziler, Kürtler ve son merhalede Aleviler için özerk bölgeler planını kabul ettirdiniz. İsrail’in güvenliğini garanti altına aldınız. Peki, “Bize gelmek için, Trump’la buluşmak için bize yalvarıyorlar. Bizden meşruiyet istiyorlar.” demek cüretini kimden aldınız? Bunu dostum Erdoğan için söylemiş olmazsınız değil mi? Ahmed Şara gibi yeni yetmeler ve her an değiştirilebilir çömezler için söylemiş olmalısınız?
KENDİNİ AZLEDECEK
Stratejik müttefikimiz, dostumuz Trump hazretleri en çok Netanyahu’ya öfkeli. Gazze’yi bir kan havuzuna dönüştüren, yakıp yıkan Netanyahu’yu yarın Washington’a geldiğinde rezil kepaze edecek. Katil olduğunu ve soykırım yaptığını söyleyecek. Sen Amerikan demokrasisi ve Trump’in ilahi yönetimi için yüzkarasısın diyecek. Ülkene döner dönmez hemen Gazze’yi onarıyorsun, tazminat ödüyorsun, açıkça özür diliyorsun ve tövbe ediyorsun. Sonra evine gidip harakiri yapıyorsun. Belki o vakit ruhunu kutsar, cennetime girmene müsaade ederim diyecek. Buluşma esnasında Trump Filistin’i devlet olarak tanıyacak. Trump, Golan’ı İsrail’e veren, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden, ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan bir önceki yapay Trump’ı görevinden azledecek.
Batı Şeria’yı tamamen işgal ve ilhak etmek isteyen Netanyahu’ya orada dur, haddini bil diyecek. Oraya silahtan arınmış, hava gücü olmayan, üretmeyen, maaşlarını dolar yumurtlayan Körfez tavuklarımızın ödediği bir Filistin Devleti’nin kurulmasına izin vereceksin deyip yaramaz çocuk Netanyahu’nun kulağından çekecek. Suriye’de biraz makul ol, mahalli dostlarımıza karşı bizi çok mahcup ediyorsun, bu derece patavatsız davranışlarla Ahmed Şara ve dostlarını utandırıyorsun. Adam istediğimiz ve istediğin her şeyi veriyor. Golan’ı istedin verdi, Şeyh Dağı’nı (Hermon) istedin verdi. Suriye’nin güneyini istedin aldın. Süveyda ve Dera’da özerk yönetimler olacak kabul ettiler. O bölgede Şam asker bulundurmayacak emrini verdik yerine getirdiler. Hava gücün, hava savunma sistemlerin olmayacak dedik imzaladılar.
HEYKEL MİSALİ
Hava sahanı İsrail, ABD uçaklarına açacaksın, ABD’ye kalıcı askeri üsler vereceksin, İsrail ile istihbarat işbirliğine gireceksin, senden istenilen şahısları teslim edeceksin, okullarda, medyada bizi üzen, söven, eleştiren ne varsa yasaklayacaksın, İran’a, Hizbullah’a ve biz kimi işaret edersek onlara karşı işbirliği yapacaksın, su kaynaklarını, enerji kaynaklarını, toprak elementlerini bize tahsis edeceksin, Dürziler gibi Kürtlere, Alevilere özerk yönetimleri kabul edeceksin, Şam olarak şeklen ve heykel misali olacağın merkezi Suriye Devleti olacaksın dedik gıkı çıkmadı. Trump, eyyy doymak bilmez arsız Netanyahu daha ne istersin? Bak buradayken de seni yakışıklı teröristimiz Ahmed Şara ile bir araya getireceğim. Ben yedi savaş bitiren başkanım, sizi de barıştırıp Noel Barış Ödülü’nü hak edeceğim. Trump’ın emri üzerine halen ABD’de bulunan Suriye Geçiş Hükümeti (geçici) lideri Ahmed Şara “Suriye’de kazandığı zafer için”, “Özellikle Türkiye, Katar, Suudi Arabistan Krallığı ve tüm Arap ve İslam ülkelerine, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’ne teşekkür ediyorum.” dedi.
PUTİN’LE GÖRÜŞME
Gönlü İsrail ve Rusya’ya alenen şükran demek isterdi. Aslında daha önce Rusya’ya da Şam’a ulaşmalarında sağladığı destek için teşekkür etmişti. Dışişleri Bakanı’nı Moskova’ya göndermişti. Rus askeri heyetini Şam’da ağırlamıştı. Kendisi de bir kaza olmaz veya kararına çomak sokmazlarsa 15 Ekim’de Putin’e gidecek. İsrail kaynakları Ahmed Şara ile yapılan güvenlik mutabakatlarında Suriye sahil bölgesinin Rusya’ya terki konusunda anlaştıklarını iddia ediyor. İsrail ve Rusya arasında süren görüşmeler de İsrail tarafının Suriye sahil bölgesinden sorumlu olacak Rusya’dan güvenlik garantileri ve bölgenin hiçbir şekilde kendisine bir tehdit oluşturmamasını istiyor. Türkiye’nin bölgeden uzak tutulması ve Suriye denizinde mevcut olan gaz ve petrolde İsrail’le işbirliği şartları henüz Moskova tarafından kabul edilmiş değil.
Kıssadan hisse, Trump Ağa bizimle eğlenir. Özgüvenleri çok yüksek. Nasıl olmasın; al diyor alıyorlar. Sat diyor satıyorlar. Kes diyor kesiyorlar. Yut diyor yutuyorlar. Biat ve itaat edeni çok seviyor. Onları övüyor. Arap aleminde bir halk deyimidir: “Övgülerinle balon gibi şişir ne derece eşek (aptal) olduğunu gör”. Türkçesi; şişir, uçur, altındaki seccadeyi al veya vur sırtına ağzındaki lokmayı al; lokmayı da sofrayı da veriyoruz; ya mecburiyetten ya tercihen.
AYDINLIK