MHP lideri Bahçeli hem çocuk suçlulara yönelik hem de CHP lideri Özel’in açıklamalarına yönelik konuştu. Bahçeli “Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İzmir Balçova’da bir polis karakoluna uzun namlulu silahla saldıran, bu nedenle iradesi, istikbali ve iffeti ele geçirilmiş 16 yaşındaki bir terörist, ayrıca Ankara Pursaklar’da yaşı henüz 15 olan bir şahsın eften püften bir meseleden dolayı işlediği cinayet esasen herkesi ve hepimizi alarma geçirmelidir.” ifadesini kullandı.
Çocuk suçlular
Bahçeli, “son günlerde devamlı gündemde tutulan çocuk suçlular” kapsamında yazılı bir açıklama yayımladı.
Son günlerde “çocuk tetikçi, çocuk katil, çocuk suçlu, çocuk terörist” gibi rahatsız edici tanım ve tasvirlere olağan dışı şekilde temas ve tesadüf edildiğini belirten Bahçeli, “Meselenin can sıkan bir diğer püf noktası çocukla suçun devamlı yana yana getirilerek sistemli ve şiddetli propaganda taktiklerinin kesintisiz devreye sokulmasıdır. Bu durum esasen müstakbelin beşeri varlığını bilinçli veya bilinçsiz olarak karalamak, bu çerçevede muhtemel özgüven kayıplarını maskeli kavramlarla temin etmektir.” görüşünü aktardı.
Devlet Bahçeli, çocuk demenin gerçek ve geniş manasıyla masumiyet demek olduğunu vurgulayarak, yürürlükteki kanun hükümlerinin henüz reşit olmayan, filli ehliyetlerini kullanmaktan hukuken muaf bulunan çocuklarla ilgili düzenlemeleri ayrıntılı şekilde ihtiva ettiğini bildirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:
“Dar ölçekte çocukları suça, suç işlemeye teşvik eden sosyal, ekonomik, psikolojik, hatta maddi temelli hayatın gölgesi altında tıpkı kar gibi eriyen manevi ve moral değerlerdeki endişe veren aşınmanın objektif şekilde analiz ve araştırmasının yapılması aciliyet kesbeden sıcak bir gündem konusudur. Özellikle bilinmelidir ki çocuklar geleceğimizdir ve geleceğimizden taviz veremeyeceğimiz gibi tasarruf yapmaya hakkımız da yoktur. Bir çocuğun katil ve teröriste dönüşmesine çanak tutan, bununla birlikte eline silah tutuşturulan kirli ortamın inşasına davetiye çıkaran çok değişkenli süreçlerin kombine ve kompleksiz mücadele stratejisiyle ele alınması mecburiyet ötesi bir ihtiyaçtır.”
Bahçeli, “Organize suç örgütlerinin, sokak çetelerinin, yabancı istihbarat mekanizmalarının telkin, tezgah ve tuzaklarına kapılan çocukların ölümcül bir silaha dönüştüğü muhakkaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Milletimiz derinden kaygılı ve yaralıdır’
Devlet Bahçeli, toplumsal şiddet sarmalındaki korku uyandıran artışla eş zamanlı olarak, sokakların terörize edilmesine yönelik kimi çevrelerin yoğunlaşan istek ve iştahının çocukluk çağının hassasiyet ve kırılganlığını fırsat gördüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İzmir Balçova’da bir polis karakoluna uzun namlulu silahla saldıran, bu nedenle iradesi, istikbali ve iffeti ele geçirilmiş 16 yaşındaki bir terörist, ayrıca Ankara Pursaklar’da yaşı henüz 15 olan bir şahsın eften püften bir meseleden dolayı işlediği cinayet esasen herkesi ve hepimizi alarma geçirmelidir. Çocuktan katil olmayacağı gibi, katil veya teröristin çocuk olarak tavzih ve tevili ise çetin bir yanlıştır. Suç işleyenlerin, bunu azmettirenlerin, ihmal ve kayıtsızlık gösterenlerin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Milletimiz olan bitenlerden dolayı derinden kaygılı ve yaralıdır. Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde emin ve cesur adımlarla ilerleyiş kaydederken milli huzur ve asayiş ortamında gedik açmayı planlayan, bu kapsamda yumuşak karın arayan iç ve dış husumet odaklarına hangi sebepten olursa olsun taşeronluk yapan hiç kimseye tahammül gösterilmemelidir.”
Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda hareket edilen günlerin her türlü provokasyona açık olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Sivil itaatsizlik çağrısı yapan, yabancı medya organlarına utanmadan Türkiye aleyhine hayatı durdurma beyanatı veren, kaybettiği siyasi itibar ve ahlakı sokakların karanlığında arayan kriz ve kaos meraklıları bu provokasyon ikliminin arayış ve arzusundadır. İçinden geçilen şu günlerde her düzeyde uyanık olmak, tedbir ve temkin içinde hareket edip dahili ve harici husumet salvolarına siyasi, hukuki ve milli direniş göstermek kaçınılmaz zorunluluktur.” ifadesini kullandı.
‘Çocuk olsa bile müsamaha gösterilmeyecektir’
Devlet Bahçeli, sosyal medya başta olmak üzere Türkiye düşmanlarının farklı mecralara sızarak devşirdiği ya da devşirmek için el attığı suçlularla mücadelenin kıran kırana sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.
Türk milletinin hiçbir ferdinin, düşman safına giremeyeceğini, girene de şayet çocuk olsa bile müsamaha gösterilmeyeceğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adına suç sarmalı denilen, gittikçe derinleşen suçlar ve artan suçlular, ihtiyaç duyduğumuz yüksek standartlı insan profilinin eğitimini, uğraşlarını, mesailerini yavaşlatıyorsa, engelliyorsa veya ortadan kaldırıyorsa elbette fertlere yönelik yalnızca kriminal bir saldırıdan söz edilemeyecektir. Bu durumda Türk milletinin bugünü ve geleceğine yönelik büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız demektir. İnsanımızın, çocuklarımızın, ailenin ahlaken ve hukuken korunması için, eğitim kurumlarımızın milli ahlakı nesillere kazandırma çabaları, sosyal hizmet ve güvenlik kurumlarımızın himaye ve şefkate yönelik icraatları, din işlerinden sorumlu birimlerimizin sorunun (sözde) inanç alanını ikame etme gayretleri, her seviyedeki yöneticilerimizin imdat bekleyenlere yönelik maddi yardımları ve manevi destekleri her türlü övgüye layıktır.”
Giderek yaygınlaşan şiddet sorununa yönelik, “dört ayaklı çözüm boyutu” olduğunu aktaran Bahçeli, şu görüşleri paylaştı:
“Bunlardan birincisi, suçluyu caydıracak, suçu ve suçluyu ortaya koyacak çalışkan ve fedakar kolluk boyutu, ikincisi, işlenen suçları değerlendirip muhataplarını hak ettikleri cezalara çarptıracak olan adalet boyutu, üçüncüsü, suç işledikleri kesinleşmiş olanların cezalarını terbiye olduklarından mutmain oluncaya kadar toplumdan tecrit edilecekleri infaz boyutu ve nihayet, suçu tanımlayan, suç, kabahat veya kusurun sınırlarını, hangi suça hangi cezaların nasıl verileceğini belirleyen yasama boyutudur. Çok yönlü, birbiriyle bütünleşik olan güvenlik, huzur ve adaletin sağlanmasında kolluğun, adalet makamlarının ve infaz kurumlarının görevlerini özveriyle yaptıklarından şüphe duyulmamalıdır. Sayıları artan ve türleri çeşitlenen suç ve suçlulukla mücadelede, bütün mesailerini insanımızın güvenlik ve esenliğini sağlamak üzerine harcayan her insanımıza, bilhassa Adalet ve İçişleri Bakanlığı personeline müteşekkir olmak lazımdır.”
‘Kapsamlı bir hukuki düzenlemeyi acilen öneriyoruz’
Devlet Bahçeli, suçlularla mücadele kapsamında görev alanların, devletin kendilerine verdiği yetki, sorumluluk ve yükümlülükleri özveriyle, bir milli vazife sayarak ifa ettiklerinin yalın bir gerçek olduğuna vurgu yaparak, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Eğer kolluğumuzun canı pahasına evlerden, yollardan, hücrelerden birer birer topladıkları eşkıya ve caniler adliye koridorlarında bir vesileyle serbest bırakılacaksa, bunu, ‘masumiyet karinesi, ‘delil yetersizliği’, ‘şahit eksikliği’, ‘kanunlardaki boşluk’, ‘adli kontrol şartı’ gibi gerekçelerle açıklamak doğal olarak mümkün olmayacaktır. Üstelik tekrar yakaladığımızı, bir kez daha salacak, bunu on kere, onbeş kere, yirmibeş kere tekrarlayacaksak; durum son derece kuşku uyandırıcı hal almaya başlayacaktır. Bu çerçevede bahsettiğimiz konu hakkında kapsamlı bir hukuki düzenlemeyi acilen öneriyoruz. Önleyici kolluk ve caydırıcı adalet felsefesinin tam işler hale gelmesi, av silahları dahil, yasa dışı ve yasal silah tanımı, kullanımı, taşınması, teminiyle ilgili süreçlerin iyice netleştirilip sınırlandırılması, internet mecrasında, görsel medya, yazılı medya ve sosyal medya sahalarında suç ve suçluyu özendiren, kışkırtan, tahrik ve motive eden bütün fiil veya provokatif söz, eylem ve düşüncelerin tanım, tasnif ve tespitinin yapılması, çocukların suça sürüklenmesini önlemek maksadıyla soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarıyla ilgili yeni yasal tedbirlerin alınması, 15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi, çocukları suç işlemeye yönlendiren sokak çeteleriyle amansız mücadelenin biteviye sürdürülmesi, suçluların suç delilleriyle birlikte ele geçirilmesi, adil, hakkaniyete bağlı, vicdanları kanatmayacak yargılamaların hukukun temel ilkelerine müzahir ölçüde süratle tamamlanması, kamuoyuna yerleşen ‘cezasızlık algısının’ bütünüyle kaldırılması, yapanın yanına kar kalacağına dair yerleşmiş kanaatlerin mutlaka yıkılması, devletin adalet dağıtmadığına ilişkin ezberlerin yayılmasıyla yasadışı bireysel hak arama yollarına başvurulmasının engellenmesi, önerimizin ana başlıklarıdır.”