MHP 11 Ekim’de Türkiye’nin en büyük Cemevi’nin açılışını yapacağını duyurdu. Üstelik araziyi Bahçeli’nin hibe ettiği bilgisiyle. Tercih edilen yer oldukça dikkat çekici, Aleviliğin sembol mekanlarından Hacıbektaş. Soru ortada, MHP ellerindeki Alevi kanını bir açılışla temizleyebilir mi?
“Olaylar, ülkücülerin olaylardan 2-3 hafta önce MHP K.Maraş il örgütünde MHP K.Maraş yöneticileri ile Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) mensuplarının katılması ile yapılan bir toplantıda planlanmıştır. Toplantıya ÜGD Genel Merkezi’nden bir yetkili de katılmıştır. (Büyük ihtimalle Sefa Şevkat Çetin) Toplantıda K.Maraş’taki Alevilerin ve bunları destekleyen sol grubun son zamanlarda ülkücü ve Sünniler üzerindeki baskılarını arttırdıkları gerekçesiyle, bunlara bir ders vermenin zamanı geldiği belirtilerek, ilk önce sol gruba mensup Alevilerin meskûn bulunduğu mahallelerde, ileri gelenlerin adresleri tespit edilmiş daha sonra tespit edilen adreslere eylem yapacak şahıslar belirlenmiştir.”
Bu ifadeler MİT’in Maraş Katliamı’na ilişkin hazırladığı belgelerden.
Tam 120 Alevi yurttaşımızın vahşi şekilde katledildiği katliamı MHP’nin organize ettiğinin devletçe de bilindiğinin en büyük kanıtı oldu bu belge.
Devamında nasıl adım attıklarını, hangi yalanlar üzerinden hamile kadınları, çocukları katlettiklerini de yine MİT belgesinden görebiliyoruz:
“22 Aralık 1978 günü sol gruba mensup 2 öğretmenin cenaze namazları bahane edilerek ‘Alevilerin Sünnilere karşı baskın hazırlığında oldukları, Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerde Sünni kadınların ırzına geçtikleri’ söylentileri halk arasında yayılarak, önceden planlandığı gibi olay önce cenazelerin bulunduğu cami civarında başlamış ve belirlenen semtlerdeki evlere baskın şeklinde gelişmiştir.”
Sadece Maraş değil, Çorum’da da yine Alevi yurttaşların katledilmesi MHP eliyle gerçekleştirildi.
Aradan yıllar geçti, MHP’deki Alevi düşmanlığı hiç değişmedi.
Ancak hem MHP hem de iktidar partisi AKP, yıllar içinde “kendi Alevilerini” yaratmak için hamle yapmaktan hiç vazgeçmedi.
Çorum, Maraş ve Sivas’ta doğrudan izleri bulunan bugünün iktidar ortaklarının, kendi Alevilerini yaratmak için attığı en tartışmalı adımlardan biri MHP’den geldi.
Önceki gün MHP’nin resmi hesaplarından yapılan paylaşımda “Genel Başkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ’nin Hacıbektaş’ta hibe ettiği arazide ‘Horasan Erenleri Dergâhı Cemevi’ 1. Etap Açılış Töreni 11 Ekim 2025 Cumartesi günü gerçekleşecektir” denildi.
Paylaşımda ilgili cemevinin Türkiye’deki en büyük cemevi olacağı ifade edilirken, MHP’nin televizyon kanalı Bengü Türk TV’nin de açılışı canlı yayında vereceği duyuruldu.
MHP’nin son seçimde 10 oy, bir önceki seçimde ise sadece 70 oy aldığı bu ilçe, Türkiye’de Alevi inancının en sembol yerlerinden biri.
Yani atılan adım geleneksel olarak alıştığımız AKP-MHP seçim yatırımından hayli farklı.
MHP tarafından büyük bir gövde gösterisiyle açılışı yapılacak bu cemevine Aleviler tepkili.
Bu adımın bir provokasyon olduğuna dair değerlendirmeler gelirken, “Hacıbektaş’ta MHP’nin ne işi var?” sorusu gündemde.
Yeni Alevi açılımı hazırlığı ve Bahçeli’nin önerisi
Bahçeli’nin attığı adım sembolik olan bu yönünün ötesinde de anlamlar taşıyor.
Bunun merkezinde AKP’nin uzun süredir yeni bir Alevi açılımına hazırlandığı iddiaları bulunuyor.
2022 yılında Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kuran iktidar, açılımını bu kurum ve buranın etrafında topladığı isimler üzerinden yapmaya hazırlanıyor.
Atılacak bu adımın Alevi toplumunda güçlü bir karşılık bulması beklenmese de yeni tartışmaları tetiklemesi bekleniyor.
Bahçeli’nin adımı da bu kapsamda değerlendiriliyor.
Bahçeli, 11 Ekim’deki açılış dışında 29 Ekim’de yeni Alevi açılımı da ilan edeceği ifade ediliyor.
Bahçeli’nin ilan edeceği iddialarına konu olan açılım için Elif Buse Doğan adlı türkücüyle buluştuğu da basının gündemine girmiş, açılımın bir türküyle yapılacağı ifade edilmişti.
Bahçeli’nin bir türküyle düzeltebileceğini düşündüğü tabloya eklediği diğer başlık, Cumhurbaşkanı yardımcılarına yönelikti.
Hatırlanacağı üzere Bahçeli, cumhurbaşkanı yardımcılarının birinin Alevi, birinin de Kürt olması gerektiğini söylemiş, bu öneri Lübnan modeline benzerliği üzerinden tepki çekmişti.
‘Tam bir provokasyon’
Uzun yıllar Alevi mücadelesinin öne çıkan simalarından biri olan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun eski genel başkanlarından yazar Ali Balkız da bu isimlerden biri.
“Alevilik evrenseldir. İnsanı önemser ve yaşamın merkezine kor. Öyle ki; Mekke, Medine, Kudüs’ten üstün tutar. ‘Enelhak’ der. ‘Başka milletlleri hor görmeyin.’ der. Bütün bu anlayışı, her türden faşistin ve elbette Bahçeli’nin de kabul edebileceği bir şey değildir. O ırkçıdır” diyen Balkız, “Tekçidir. Halklara düşmandır. Yıkıcıdır. Yüzlerce örneğin içinden, yakın geçmişte; 23 Aralık 1978’de Maraş’ta hamile Alevi kadının karnını yarıp, cenini duvara yapıştırmış olmaları, Çorum’da, Alevi Dedesi Veli’yi canlı canlı, fırına attıkları daha dün gibidir. İdeolojileri bunu gerektirir” değerlendirmesinde bulundu.
“Hal bu iken; Aleviliğin ‘Ser Çeşmesi’ olan Hacıbektaş ilçesinde MHP’nin ne işi var?” diye soran Balkız, “Cemevi yapıyor. Tam bir provokasyon. Üstelik tarihlerine göre; Alevilik sapkınlıktır mürteddir. Malı mülkü, namusu da bir Müslümana helaldir. Cemevi ise cümbüşevidir. Günümüzde, yeni bir şey keşfettiler: MHP’ye göre Toroslar’da, Kazdağları’nda yaşayan, Tahtacı, Yörük Alevi halk, onlara göre; ‘Kanları bozulmamış’ saf, temiz Türklerdir. Bu söylemle, birçok Alevi yurttaşı, partilerine seçmen yapabiliyorlar. Hacıbektaş Kasabası’ndaki Cemevi de bir propoganda aracı olarak kullanılacaktır” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
‘Aleviler, faşizmi de emperyalizmi de iyi biliyorlar’
Balkız, MHP’nin cemevi adımına rağmen Alevilerin bu partiyi gayet iyi bildiğini belirtiyor:
“Alevi Bektaşiliğin simgesi haline gelmiş olan; “Aslan’la Geyik bir arada, aynı kucakta”nın yerini; “Kurtla Kuzu” alacaktır. Kimi düşkünler bunu bir ‘tanıma’ olarak yorumlasalar da, ellerine ‘bir tutan tuz alıp koşsalar da; Aleviler, Faşizmi de Emperyalizmi de iyi biliyorlar.”
Ali Ufuk Arikan/Sol