İran Hürmüz Boğazını Kapatacak mı?

İran Devrim Muhafızları Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Alirıza Tengsiri, Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri’nin Amerika’nın saldırılarına karşı direnişi hakkında yaptığı konuşmada, “O dönemde elimizdeki en gelişmiş silah RPG idi. Daha sonra 107 mm’lik silahı sahaya sürebildik. Hava desteğimiz de yoktu, geniş imkânlarımız da. Ancak bu sınırlı imkânlarla bir buçuk yıl boyunca Amerikan kuvvetleriyle doğrudan çatıştık. Bu, eşitsiz bir savaştı ve Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri bu süreçte şehitler verdi.” ifadelerini kullandı.

Amiral Tengsiri, “Halkımızın bilmesini isterim ki Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri, Fars Körfezi’nde küresel istikbara karşı mücadelede ve kutsal değerlerin savunmasında 9 şehit vermiştir. Bu şehitlerin başında Şehit Mehdevi ve onun cesur arkadaşları yer almaktadır. ABD’ye vurulan 9 tokadın 6’sı savunma savaşı döneminde gerçekleşti. Amerikalılar modern silahlarla ve tam donanımlı bir şekilde karşımıza çıkmışlardı, ancak Allah’ın izniyle yenilgiye uğradılar.” dedi.

Amiral, 8 Ekim Operasyonuna da değinerek, “O operasyonda yedi askerimiz şehit, üç askerimiz ise gazi oldu. Bu şehitler arasında Şehit Mehdevi, Şehit Mübareki, Şehit Şefiî, Şehit Tevessüli, Şehit Kurd ve Şehit Muhammediha yer almaktadır. Her biri düşman karşısında cesaret ve imanın simgesidir.” ifadelerini kullandı.

İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı, Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemine vurgu yaparak, “Bu deniz geçidi dünyanın petrol ve gaz atardamarıdır; İran her zaman burayı korumuş ve kapanmasına asla izin vermemiştir” dedi.

Amiral Tengsiri, bölgenin küresel enerji arzındaki rolünü hatırlatarak, Fars Körfezi’nde düzensiz biçimde bulunan nükleer sistemler ve yabancı gemilerin varlığının olası sonuçları konusunda uyarıda bulundu.

Amiral Tengsiri, “Biz bu bölgeyi her zaman dünyanın stratejik bir alanı olarak gördük ve onu koruduk; boğazın kapanmasına izin vermedik. Ancak asıl soru şudur: Dünyanın bu boğazdan yararlanması mantıklı da bizim yararlanmamamız mı mantıksız?” ifadelerini yineledi.

Devrim Muhafızları Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı, nükleer yakıt veya diğer hassas sistemleri taşıyan gemi ya da denizaltıların bölgeye girişinden duyduğu endişeyi dile getirerek, “Bu tür transferler sırasında meydana gelebilecek bir kaza durumunda, hasarlar yaygın ve kalıcı olacak, hatta arıtma tesislerinin beslendiği kıyı tuzlu suları bile yıllarca kullanılamaz hale gelebilecektir.” uyarısında bulundu.

Amiral Tengsiri, Fars Körfezi’ndeki deniz akıntılarının kirliliği sabitleyici etki yarattığını belirterek, 1980’li yıllarda bir Japon gemisiyle Amerikan denizaltısının çarpışması sonucu meydana gelen petrol sızıntısı ve çevresel zararlara dikkat çekti.

Amiral, bazı ülkelerin bölgedeki varlığını bölge güvenliği açısından olumsuz olarak nitelendirdi ve “Bu ülkeler, bölgedeki varlıklarını sürdürebilmek için düşman üretme politikası izlemektedir.” ifadelerini kullandı.

Amiral Tengsiri, “İran İslam Cumhuriyeti 300 yıllık tarihinde hiçbir ülkeye saldırmamıştır. Eğer saldırıya uğramazsa, düşmanlık yaratmaz; ancak çıkarlarını sonuna kadar savunur.” dedi.

Amiral Tengsiri, İran’ın Hürmüz Boğazı konusundaki tutumunun açık olduğunu vurgulayarak, “Amacımız, küresel enerji arterlerinin açık kalmasını sağlamak ve çevre güvenliği ile bölgesel istikrarı tehdit edebilecek her türlü girişimi önlemektir.” ifadelerini kullandı.

Komutan, boğazın açık veya kapalı olmasıyla ilgili kararın, ülkenin üst düzey yetkililerinin yetkisinde olduğunu ve bu kararın İran’ın ihracatına yönelik baskı koşullarına bağlı bulunduğunu belirtti.

Tengsiri, konuşmasının devamında İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri tarafından imha edilen “USS Samuel Roberts” adlı Amerikan savaş gemisine değinerek; “Bu geminin değeri 600 milyon dolar civarındaydı.” diye konuştu.

“Çocuklarımızın Amerika’ya vurduğu üçüncü tokat, Samuel Roberts savaş gemisinin yok edilmesidir. Gemi tamamen batırıldı ve hiçbir kurtarma operasyonu sonuç vermedi.” söylediğini aktardı.

Komutan, “Operasyonun devamında, 18 Nisan tarihinde iki askerimiz daha şehit düştü. Bu çatışmalarda şehit olanların sayısı 9’a ulaştı. Onlar, mazlum ama güçlü bir milletin küresel istikbara karşı direnişinin sembolüdür.” açıklamada bulundu.

General Tengsiri, bu başarıyı Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri’nin ulusal çıkarların korunması ve İran İslam Cumhuriyeti düşmanlarının tehditlerine karşı direnişinin bir parçası olarak değerlendirdi.

Komutan, Savunma Savaşı (İran-Irak Savaşı) dönemine de değinerek, “O yıllarda İran sekiz yıl süren bir saldırıyla karşı karşıya kaldı ve askeri imkânlarımız son derece sınırlıydı.” diye sözlerine ekledi.

Sözlerini şöyle devam etti: “Bize saldırdılar, elimiz bomboştu. Hiçbir şeyimiz yoktu ve kimse bize bir şey vermedi. Yüce Liderimizin buyurduğu gibi, bize dikenli tel bile vermediler.”

Tengsiri, İran Silahlı Kuvvetleri’nin bugünkü kazanımlarına işaret ederek, “İran İslam Cumhuriyeti, savaş sonrası yıllarda kendi kendine yeterliliğe ulaşmış, hatta hassas askeri alanlarda ihracat yapabilir hale gelmiştir. Bugün, füze, insansız hava aracı ve deniz aracı ihraç edebilen ülkelerden biri olduğumuz için gurur duyuyoruz.” dedi.

General Tengsiri, Fars Körfezi ve Umman Denizi’ndeki son olaylara ilişkin olarak şöyle ifade etti: “Bu hassas bölgede hem Ordu Deniz Kuvvetleri hem de Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri askerleri, ulusal çıkarlara yönelik her türlü tehdit ve saldırıya karşı dimdik durmaktadır ve son nefeslerine kadar bu onuru savunacaklardır.”

Komutan ayrıca, “Yüce milletimiz bilmelidir ki, askerleri ister kahraman Ordu Deniz Kuvvetleri’nde ister Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri’nde olsun, bu hassas bölgede milletin çıkarlarını tehlikeye atmak veya sorun oluşturmak isteyen kim olursa olsun karşısında durmaktadır. Biz bu milletin askerleri olarak son nefesimize kadar bu itibarı koruyacağız.” dedi.

Amiral Tengsiri, ‘12 Günlük Savaş’a da atıfta bulunarak, “Havacılık ve diğer birliklerin fedakârlıkları ve mücadelesi henüz tam olarak anlatılmamıştır. Bu kahramanlar büyük zorluklar içinde savaşmış ve onuru yeniden tesis etmişlerdir.” ifadelerini kullandı.

Komutan, “Biz savaşı başlatan taraf değildik, savaşın bitmesini de biz talep etmedik; kararlılıkla yürüdüğümüz yoldan savunmaya devam ediyoruz.” açıklamasını aktardı.

tesnim

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın