Rasthaber - Bekleyiş içerisinde olan birisi sürekli velayet ipine sarılmalı, takvayı gözetmeli, İmam'a muhalefetten sakınmalı, zuhur için gerekli zeminin hazırlanması için çaba sarf etmeli, İmam'ın gerçek sevgisini taşımalı, ona yardım yolunda direnmeli, zuhurun yakınlaşması ve onun kutsal hedeflerinin gerçekleşmesi için sürekli dua etmelidir. Söz konusu hususlarda hiçbir zaman kusur etmemeli ve gevşeklik göstermemelidir.
Hz. Mehdi'yi tanıyıp onun hedeflerinin bilincinde olan birisinin olup bitenlere sessiz kalması, Rabbi'nin ve Hz. Mehdi'nin ondan istedikleri şeyler hususunda ilgisiz kalması imkânsızdır.
Hz. Mehdi'den gaybet-i suğra (küçük gaybet) döneminde yazılan ve onun Şiîlerin sorularına verdiği cevapları içeren tevkiiler dışında bir takım özel dua ve ziyaretler de nakledilmiştir; bu duaların sürekli okunması müminlerin maneviyatının artması ve dualarının kabul olması noktasında çok önemlidir.
Merhum Seyit Alihan "Kelimu't-Tayyib" adlı kitabında şöyle der
"Bu dua, (İstigase Duası) zamanın imamı Hz. Mehdi'yi (a.s) imdada çağırma amacıyla okunur. Nerede olursanız olun iki rekât namaz kılın. Namazda Fatiha Suresi'nden sonra herhangi bir sure okuyun. Sonra açık havada kıbleye doğru yönelip şu cümleleri söyleyin:
سَلاَمُ اللهِ الْكَامِلُ التَّامُّ الشَّامِلُ الْعَامُّ، وَ صَلَوَاتُهُ الدَّائِمَـةُ وَ بَرَكَاتُهُ الْقَائِمَةُ التَّامَّةُ عَلي حُجَّةِ اللهِ وَ وَلِـيِّهِ فِي اَرْضِهِ وَ بِلادِهِ، وَ خَليفَتِهِ عَلَي خَلْقِهِ وَ عِبَادِهِ، وَ سُلاَلَةِ النُّـبُوَّةِ وَ بَقِـيَّةِ الْعِتْرَةِ وَالصَّفْوَةِ، صَاحِبِ الزَّمَانِ وَ مُظْهِرِ الاِيمَانِ، وَ مُلَـقِّنِ اَحْكَامِ الْقُرْآنِ، وَ مُطَـهِّرِ الاَرْضِ وَ ناشِرِ الْعَدْلِ فِي الطُّولِ وَالْعَرْضِ، وَالْحُجَّةِ الْقَائِمِ الْمَهْدِيِّ الاِْمامِ الْمُنْـتَظَرِ الْمَرْضِيِّ، وَابْنِ الاَئِمَّةِ الطَّاهِرينَ الْوَصِيِّ ابْنِ الاَوْصِيَاءِ الْمَرْضِيّينَ الْهَادِي الْمَعْصُومِ ابْنِ الاَئِمَّةِ الْهُدَاةِ الْمَعْصُومينَ.
السَّلاَمُ عَلَيْكَ يا مُعِزَّ الْمُؤْمِنينَ الْمُسْتَضْعَفينَ، السَّلاَمُ عَلَيْكَ يا مُذِلَّ الْكافِرِينَ الْمُتَكَـبِّرِينَ الظّالِمِينَ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يا مَوْلاَيَ يَا صاحِبَ الزَّمَانِ، السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا بْنَ اَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا بْنَ فَاطِمَةَ الزَّهْرَاءِ سَيِّدَةِ نِسَاءِ الْعَالَمِينَ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا بْنَ الاَئِمَّةِ الْحُجَجِ الْمَعْصُومينَ وَالاِمَامِ عَلَي الْخَلْقِ اَجْمَعِينَ، اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا مَوْلاَيَ سَلاَمَ مُخْلِصٍ لَكَ فِي الْوِلاَيَةِ.
اَشْهَدُ اَنَّكَ الاِمَامُ الْمَهْدِيُّ قَوْلاً وَ فِعْلاً، وَ اَنْتَ الَّذِي تَمْلاَُ الاَرْضَ قِسْطاً وَ عَدْلاً بَعْدَ مَا مُلِئَتْ ظُلْماً وَ جَوْراً، فَعَجَّلَ اللهُ فَرَجَكَ وَ سَهَّلَ مَخْرَجَكَ وَ قَرَّبَ زَمَانَكَ وَ كَـثَّرَ اَنْصارَكَ وَ اَعْوانَكَ، وَ اَنْجَزَ لَكَ مَا وَعَدَكَ فَهُوَ اَصْدَقُ الْقَائِلِينَ «وَ نُرِيدُ اَنْ نَمُنَّ عَلَي الَّذِينَ اسْتُضْعِـفُوا فِي الاَرْضِ وَ نَجْعَلَهُمْ اَئِمَّةً وَ نَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ»
يَا مَوْلاَيَ يَا صَاحِبَ الزَّمَانِ يَا بْنَ رَسُولِ اللهِ حَاجَتِي كَذَا وَ كَذَا
-Burada keza ve keza kelimeleri yerine hacetlerini istersin
فَاشْفَعْ لِي فِي نَجَاحِهَا فَقَدْ تَوَجَّهْتُ اِلَيْكَ بِحَاجَتِي لِعِلْمي اَنَّ لَكَ عِنْدَ اللهِ شَفَاعَةً مَقْـبُولَةً وَ مَقَاماً مَحْمُوداً، فَبِحَقِّ مَنِ اخْـتَصَّكُمْ بِاَمْرِهِ وَارْتَضَاكُمْ لِسِرِّهِ، وَ بِالشَّأنِ الَّذِي لَكُمْ عِنْدَ اللهِ بَيْنَكُمْ وَ بَيْنَهُ، سَلِ اللهَ تَعَالَي فِي نُجْحِ طَلِبَتي وَ اِجَابَةِ دَعْوَتِي وَ كَشْفِ كُرْبَتِي .
Anlamı:
Allah'ın kâmil, tam, kapsamlı ve genel selâmı ve daimi rahmeti, ebedi ve tam bereketleri Allah'ın hücceti, yeryüzünde ve beldelerdeki velisi, yaratıklarına ve kullarına halifesi, nübüvvet sülalesi, itretin bâkiyesi ve seçkini, zamanın sahibi ve imanın mazharı, Kur'ân hükümlerinin öğreticisi, yeryüzünün temizleyicisi, enine-boyuna (dünyanın dört bir yanına) adaleti yayacak olan, seçilmiş beklenilen İmam Kâim Hüccet Mehdi'ye, tertemiz imamların oğluna, hidayet edici seçkin vasilerin vasisine, masum hidayet imamlarının oğlu masum (imam)a olsun.
Selâm olsun sana ey mustaz'af müminlere izzet verecek olan; selâm olsun sana zalim mütekebbir kâfirleri zelil ve perişan edecek olan; selâm olsun sana ey mevlam, ey Sahib-i Zaman. Selâm olsun sana ey Resulullah'ın oğlu; selâm olsun sana ey Emirü'l Müminin'in oğlu; selâm olsun sana ey âlemdeki kadınların efendisi Fatıma'nın oğlu; selâm olsun sana ey masum hüccetler olan imamların oğlu ve bütün yaratılmışların imamı; selâm olsun sana ey mevlam; velayet ve imamet konusunda samimi olan bir kişinin selâmı.
Şehadet ederim ki sen söz ve ameliyle hidayet edici bir imamsın; sen yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra onu adalet ve eşitlikle dolduracaksın. Allah senin zuhurunu çabuklaştırsın; çıkışını kolaylaştırsın, zamanını yakınlaştırsın; yar ve yardımcılarını artırsın ve sana vaat ettiği şeyi kesinleştirsin. Gerçekten O en doğru konuşandır:
"Biz yeryüzünde zaafa uğratılanlara lütfedip, onları imamlar ve (yeryüzünün) mirasçılar kılmayı diliyoruz."
Ey mevlam, ey Sahib-i Zaman, ey Resulullah'ın oğlu! (Burada hacetlerini istersin)
O hâlde hacetlerimin reva olması için (Allah katında bana) şefaatçi ol. Hacetimin revası için sana yöneldim. Çünkü ben senin Allah katında kabul olan şefaate ve beğenilmiş bir makama sahip olduğunu biliyorum. O hâlde sizi işine (hilafetine) has kılan, sırrı için seçen zatın hakkı hürmetine ve sizin Allah katındaki sizinle O'nun arasındaki makam ve mevkinizin hakkı hürmetine Allah'tan taleplerimin revâsını, duamın kabul olmasını ve sıkıntımın giderilmesini iste.
***
Merhum Muhaddis Kummî Mefatihu'l Cinan kitabında şöyle der:
"Bu duadan önce kılınan namazın birinci rekâtında, Fatiha Suresi'nden sonra "Fetih" Suresini ve ikinci rekatta ise "Nasr" Suresini okumak daha iyidir."