Arakçı ayrıca, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum
üretimine başladıklarını ve bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna bilgi
verdiklerini açıkladı.
Ne olmuştu?
Önceki gün sabah saatlerinde Natanz Nükleer Tesisi'nin
elektrik dağıtım ağında bir kaza meydana geldiği bildirilmişti. Yapılan
incelemelerin ardından akşam saatlerinde, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali
Ekber Salihi, olayın 'terör eylemi' olduğunu duyurmuştu.
İran'ın Natanz Nükleer Tesisi'nde Temmuz 2020'de de yangın
çıkmış ve İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin öldürülmesinden bir gün
sonra, 28 Kasım'da yapılan açıklamada, bunun İsrail tarafından gerçekleştirilen
sabotaj olduğu açıklanmıştı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, saldırının
arkasında İsrail'in olduğunu savunup intikam alacaklarını söylemişti.
Ortadoğu'nun nükleer silah sahibi tek ülkesinin Başbakanı
Benyamin Netanyahu ise Natanz sabotajını resmen üstlenmemiş, "İsrail
Başbakanı olarak, İran'ın İsrail'i yok etmeye yönelik soykırımsal hedefini
gerçekleştirmek için nükleer kapasiteye sahip olmasına asla izin
vermeyeceğim" demişti.
Söz konusu tesiste cumartesi günü Cumhurbaşkanı Hasan
Ruhani'nin talimatıyla önceki santrifüjlere kıyasla 10 kat daha fazla uranyum
üretecek 164 adet IR6 santrifüj zinciri devreye sokulmuştu.
'Saldırının sorumlusu tespit edildi'
Öte yandan Reuters ajansı, saldırının arkasındaki kişinin
kimliğini tespit edildiğini bildirmişti. Nournews sitesinde yer verilen
bilgilere göre söz konusu kişinin tutuklanması için gerekli önlemlerin alındığı
kaydedilmişti.