Sömürü Devam Ederken; Asgari Ücretli Ne Yapsın?

GİRİŞ: 04.09.2021 09:51      GÜNCELLEME: 04.09.2021 09:51
Rasthaber -  Günümüzde marketlerde pazarlanan süt fiyatı 9 liraya, tam yağlı peynirin kilosu 80 liraya dayandı.

Bu durumda asgari ücretli ucuz ürün peşine düşünce, kazein maddesini suyla peynire dönüştürenler ve tarihi geçmiş ürünleri paketleyenler piyasada cirit atmaya başladı.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı Odatv’ deki haberinde Ege Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Harun Uysal’ın, “Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bugün bir asgari ücretli 70 TL'ye peynir, 9 TL'ye süt alabilir mi? Bu imkânsızlık sahte ürünler için büyük bir piyasa yaratıyor. Piyasada içinde bir damla süt olmayan, kazein maddesinden üretilen peynirler satılıyor” dedi. Kazein maddesi su ve margarinle birleştirilip içinde hiç süt olmayan ama peynir tadında ürün üretiliyor”dediğini aktardı.

Habere göre, Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar da “Piyasada denetim yok, düzenleme yok. Serbest piyasa ekonomisi, serbest soygun düzeni haline geldi” ve peynir üreticisi Cemal Torun ise, kendisinin 38 TL'ye verdiği 1 kg Ezine peynirini markette 78 TL etiketle satıldığını belirtmiş ve “Hiçbir kontrol, sınırlama yok. Market yasası olmadığı için istenen fiyat konulabiliyor, üreticinin burada bir söz hakkı bulunmuyor. “Üretici de dertli” şeklinde açıklama yapmış ve çözümü “Market Yasası”na bağlamış.

İşin bu yanı tüketici açısından önemli. Çünkü son çözümlemede ürünün bedelini o ödüyor.

Ancak gelelim asıl mağdur olan süt üreticisine.

SÜT ÜRETİCİSİ NE DURUMDA

“Ulusal Süt Konseyi” diye bir kurumumuz var. Ancak Ulusal Süt Konseyi yapısı ve yönetmeliği gereği piyasada düzenleyici bir konuma sahip değil. Bu yetki Et ve Süt Kurumu'na verilmiş durumda. Ancak Et ve Süt Kurumu’nun mevzuat ve organizasyonla ilgili çalışmaları henüz tamamlanmamış bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise süt tozu ve okul sütü gibi desteklerle piyasayı düzenlemeye çalışıyor, ancak bu enstrümanların piyasa yapıcı bir rolü olmadığı uzun zamandır biliniyor.

Süt günlük işlenmesi gereken bir hammadde olduğundan üretici sütü satmak zorunda. Bu bulanık ve karmaşık yapı ise sanayicinin işine geliyor. Belirlenen referans fiyatı, tavan fiyat olarak değerlendirebiliyor, bu fiyata bağlı kalmaksızın süt toplayabiliyor.

Kısaca, sütte sömürü düzeni acımasız devam ediyor. Üretici para kazanamıyor, ancak şimdilik süt sanayicisi, yem sanayicisi ve de marketler, daha doğrusu AVM’ler karlarını katlıyor.

Bildirimlere göre “Gıda Komitesi çiğ süt referans fiyatını 1 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihlerinde geçerli olmak üzere litre başına 3 lira 20 kuruş olarak belirlemiş. Üreticiler prim dahil litre başına 4 TL olmasını istemişti. Destekleme primi litre başına 30 kuruştan 20 kuruşa düşürülmüş.” Kısaca belirlenen bu fiyat ve prim, çiftçinin mağduriyetini karşılamaktan uzak.

SÜT ÜRETİCİLERİ İÇİN ÇÖZÜM NE

Yapılması gereken ilk iş olarak, maliyet temelli bir taban fiyat belirlenmeli, bu fiyat ile piyasa arasındaki fark üreticiye ödenmelidir. Ancak çözümü salt buna bağlamak doğru değil. Destek ne kadar artarsa sanayici de o oranda fiyat düşürüyor. Fiyat belirlenirken bu destekler düşüldüğü için üreticiye pek yansımıyor. Diğer yandan Et ve Süt Kurumu, mevzuat ve organizasyonla ilgili çalışmalarını hızlı tamamlayarak piyasadan süt çekmelidir.

Temelde çözüm, üreticilerin kooperatifleşerek sanayileşmesi ve tüketicilerin de pazarlamada kooperatif örgütlenmeyi temel almaları. Bu bağlamda özetle neler yapılmalıdır?

Kooperatif yasaları, tek bir yasaya indirgenmelidir.

Tarımsal amaçlı kooperatiflere gelir için Çiftçi Kayıt Belgesi verme hakkı verilmeli, pazarladığı ürünlerde KDV yüzde 1’e düşürülmeli ve en az 10 yıl süreyle Üst birlikleri olan birim kooperatiflere kurumlar vergisi muafiyeti sağlanmalıdır.

Tarımsal Kooperatif örgütlenme ile ilgili tek bir bakanlık sorumlu olmalıdır ve ürüne dayalı tarımsal kooperatifleşme olmamalıdır.

Kooperatiflere finans sağlayacak bir Kooperatifçilik Bankası Kurulmalıdır.

Tarımsal amaçlı kooperatifler ilçe ya da büyük belde/köy temelinde örgütlenmelidir.

Ve de peynir başta olmak üzere süt ve ürünlerin pazarlanmasında AVM’lerin egemenliğini ortadan kaldırmak için pazarlamada da kooperatif örgütlenme egemen kılınmalıdır.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM