Rasthaber - İmam Cafer-ı Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
* Yüz bin veya daha fazla bir kimsenin yaşadığı bir şehirde, kendisinden daha muttaki biri varsa, o adam bizden değildir ve onun bir üstünlüğü yoktur.
* Hangi aile, başkalarına karşı şefkatli olmak bakımından üzerine düşeni yaparsa, Allah onların rızkını genişletir. Maişetin takdir edilmesi hususunda şefkatli olmak, malın fazla olmasından daha iyidir.
* Şefkat insanın hiçbir zaman aciz kalmamasını sağlar. Nitekim saçıp savurmadan sonra da geride bir şey kalmaz. Allah şefkatlidir, şefkat gösterilmesini sever.
* Bir işe niyetlendiğin zaman sonunu düşünmeni tavsiye ederim. Eğer sonu doğru ise devam et, yanlışsa hemen vazgeç.
* Kesilen bir damar, başa gelen hiçbir musibet veya baş ağrısı ya da bir hastalık yoktur ki, onun nedeni bir günah olmasın. Birçok günahı da Allah affeder.
* Günah, kulun rızkına engel olur.
* Israr edilince küçük günah yoktur. (sürekli yapılan küçük günah, büyük günaha dönüşür.) Tövbe edilince de büyük günah yoktur.
* Marufu emretmek ve münkeri nehyetmek; imkânı olan, kendisinin ve arkadaşlarının canından endişe etmeyen herkese farzdır.
* Bir olayla karşılaşıp ondan ikrah eden/hoşlanmayan kimse, onu hiç görmeyen kimse gibidir. Bir olayı görmeyip de ondan razı olan kimse ise ona tanık olan biri gibidir.
* Yüce Allah her şeyi müminin isteğine bırakmıştır; kendini zelil kılması hariç.
* Bir müminin kendini zelil kılması doğru olmaz. Denildi ki: "Bir mümin kendini nasıl zelil kılar?" Buyurdu ki: Gücünün yetmeyeceği işe kalkışmak suretiyle.
* Bir adam hak bir söz söyler de birileri o sözün gereğini yerine getirirse, mutlaka o sözün gereğini yapan kişi kadar sevap alır. Aynı şekilde sapıkça bir söz söyler de birileri onu yaparsa, mutlaka o sapıklığı işleyen kimsenin günahı kadar günah kazanır.
* Müslümanlar şartlara göre hareket ederler; ama Allah'ın kitabına aykırı şartlar hariç. O şartlara uymaları caiz olmaz.
ehlader