Türkyılmaz’ın konuşması;
Sayın İlham Aliyev!
Cumhurbaşkanı olduğunuz ülke bir İslam ülkesi ve halkının
çoğunluğunu Şii Müslümanlar oluşturmaktadır.
Hükümet ve devletlerin görevi her alanda adaleti ve hakkı
icra etmektir. Her devlet kendi halkının her alanda hak ve özgürlüklerini verip
güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Siz, sadece oylarıyla sizi iktidar yapan halkın değil adil
olduğunuz sürece bütün Azerbaycan halkının cumhurbaşkanısınız, bir
cumhurbaşkanının görevi herkese adil davranmaktır.
Halka hizmet, hak ve özgürlükleri hak sahiplerine vermek,
adaletle hüküm sürmek bir lütuf değildir, bir zorunluluktur.
Sayın Cumhurbaşkanı!
Bilmenizi isteriz ki, bu dünyadaki iktidarlar gelip
geçicidir; ancak Allah’ın mühlet verdiği zamana kadar sürer. Zulümle devlet,
hükümet ve iktidarlar ayakta kalmaz. Adalet, devlet binasının temelinin
harcıdır, bu harç olmazsa devlet binasının ömrü uzun olmaz, yıkılır.
Azerbaycan’ın hak davasında başarıları her inanan Müslümanı
sevindirdiği gibi bizi de son derece memnun etmektedir, hükümetin yaptığı
haksızlıklar ve adaletsizlikler de bizi son derece üzmektedir.
Azerbaycan’da mücadeleci Şii alimlerin, hakkı haykıran
sosyal medyadaki aktivistlerin ve Hüseynici genç müminlerin hapse atılmaları
adalete, hakka ve özgürlüğe vurulmuş bir darbedir. Suçları sadece hakkı
söylemek, siyonist ve istikbar zihniyete karşı dik durmak olan alimlerin
yıllarca hapishanede tutulması büyük bir zulümdür özellikle de halkı Müslüman
bir ülkede.
Azerbaycan topraklarının onlarca yıl emperyalistiler
tarafından işgal edilmesine tahammül etmeyip her an canlarını vermeye hazır
olan halkı şehadet aşkıyla uyandıran ve İmam Hüseyin’den (as) ilham almaya
davet eden alimlerin böyle zulme maruz kalmaları reva değildir.
Son zamanlarda yine basit, sudan bahanelerle alimleri
sindirmek, inzivaya sürüklemek ve onları haklı davalarından geri adım atmaya
zorlamak için yapılan tutuklamalar ülkenin maslahatına değildir.
Daha bir kaç ay önce Ermenistan ile girilen savaşta en ön
safta savaşan, canlarını veren‚ “Ya Hüseyin, Ya Hüseyin” nidalarıyla işgal
topraklarını azat etmek için mücadele edenler bu Hüseyinci gençler ve alimler
değil miydi?
Azerbaycan toprakları şehitlerin kanı ve şehit ailelerin
gözyaşlarıyla yıkanmıştır. Bu iki damlanın değerini belirlemeye hiç bir
iktidarın gücü yetmez ve bu iki damlanın karşısında kimse duramaz; her ikisi de
sel olup nice iktidarları yerle bir etmiştir. Mazlumun ahının arşa yükselmesinden
ve şehit ailesi annelerin gözyaşlarının sel olacağı günden korkun!
Yanınızda yer alan içteki saray alimleri ve sizi destekleyen
dıştaki menfaatçi alimlerin sözlerine aldanmayın, onlar hak ve adaletin değil
menfaat ve çıkarlarının peşindedirler. Bu gibi alimlerin ne Müslüman halka, ne
de Azerbaycan’a bir faydası vardır.
Sayın Aliyev !
Müslümanların hassas oldukları ve kırmızı çizgisi olan
Filistin davası onlarca yıldır kanayan bir yaradır. Siyonist rejimin yaptığı
işgal, zulüm ve katliamların her birisi bir insanlık suçudur. Kim siyonist
rejimle işbirliği içinde olursa ve onunla ilişkilerini normalleştirirse bu
zulümlere ortak olacaktır.
Hükümetinizin siyonist rejimle samimi ilişkileri ve dostluğu
mazlumları derinden yaralamıştır. Siyonist rejim ile normal ilişkileriniz dini
ve vicdani gayreti olan Azerbaycan halkının isteğinin tersinedir.
Azerbaycan halkının siyonist rejimden beraat haykırışlarını
duymuyor musunuz? Azerbaycan halkının sesine kulak verin! Filistin’in mazlum
halkının yanında olmuyorsanız, en azından zalim siyonist rejimin destekçisi
olmayan!
Sayın cumhurbaşkanı!
Allah’a tevekkül edip halkının desteğini alan adil devlet ve
hükümetler asla başkalarına yaslanma ihtiyacı duymaz. Dış güçlerin
tehditlerinden korkmayın, onların gücü örümcek ağı gibi zayıf ve
dayanaksızdır.
Allah bazılarına iktidarda kalma fırsatı veriyorsa bu
onların hak ve adil oldukları manasına gelmez; Allah, Nemrut ve Firavunlara da
iktidarda kalma fırsatı vermiştir ta ki, bir Hz. İbrahim (as) ve Hz. Musa (as)
çıkana kadar.
Vesselamu men ittebel Huda
Sabahattin Türkyılmaz