Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar
şöyle:
Para, bayrak gibi, milli marş gibi bir ülkenin itibarını,
bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı ülkenin itibarıdır. Maalesef ülkemizde
paranın itibarıyla birlikte ülkenin itibarı da beş paralık edildi. Erdoğan
2005'te bunları söylemişti. Türk lirası neredeyse oyuncak paralara karşı bile
değer kaybedecek kadar güçsüzleşti.
Bu arkadaşların ülkeyi içine düşürdükleri bu durum nedeniyle
yürekleri sızlıyor mu sızlamıyor mu merak ediyoruz! Edalarına baktığımız zaman
öyle bir haleti ruhiyeyi taşıdıkları kanaati hasıl olmuyor. Bu arkadaşların
herkes memnun, herkesin arabası var, herkesin telefonu var tarzı ifadelerine
bakınca vatandaşın sıkıntısını hiç hissetmedikleri anlaşılıyor. En büyük
sıkıntı, çözüm arayışlarının olmamasından kaynaklanıyor. Öyle bir dertleri yok
maalesef. Bu ülke yabancıların ucuzluk marketi haline geldi ama içinde
yaşayanlar aynı alışverişi kendi kazançları ile yapamıyorlar. Önümüz kış ama
insanımız kendisi ve çocukları için bir mont, bir bot alamıyor. Vay bizim
halimize.
18 yılda borcumuz tam yüzde 670 arttı. AK Parti iktidarında
borç stoku 283 milyar TL’den 2 trilyon 181 milyar TL’ye çıkmış. Bu dönemde
yapılan borçlanma tutarı 1 trilyon 897 milyar TL’dir. Aynı dönemde ödenen faiz
tutarı toplamı ise 1 trilyon 208 milyar TL'dir. Halimizin perişanlığını ortaya
koyan bir tablo. Soruyoruz, alınan bu borç paralar yatırıma gitmedi ise
nerelere harcandı? Beş yıllık bilanço bile faiz karşıtı söylemlerine rağmen
hükümetin faize göbeğinden bağlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Erdoğan her ne kadar faiz sebep, enflasyon sonuç dese de
gerçek şudur; AK Parti sebep, enflasyon sonuçtur. AK Parti sebep; yüksek
enflasyon, yüksek döviz kuru, yüksek borç sonuçtur. İsrafta, yolsuzlukta,
rüşvette tedbir alınmadığı sürece ekonomi düzelmez. Paramızın itibarını yeniden sağlamaya, borç
batağından hem ülkemizi hem de insanımızı çıkarmaya ve alın terimizin
faizcilere akıtılmasına kesinlikle son vermeye kararlıyız.
İsraf ve borca dayalı ekonomik anlayış nedeniyle ülkemizin
boşa akıtılan kaynaklarını, üretime ve istihdama yönlendirmeye kararlıyız.
Milletimiz bilmelidir ki kurtuluş reçetesi Saadet Partimizin politikalarında
yatmaktadır. Geçmişte yönetimde olduğumuz her döneme bakarsanız umudun ve
çözümün Saadet Partimiz olduğunu göreceksiniz.