Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine toplantısının
ardından sert açıklamalarda bulundu. Dolar kurunun artışına tepki gösteren
Cumhurbaşkanı, durumu “Kurtuluş Savaşı” olarak nitelendirerek, “Ülkemizi bunca
tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin
desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız” ifadelerini
kullandı. Erdoğan’ın konuşmasının başında 11.35 TL olan 1 dolar, 11.50 TL’ye
zıpladı.
Erdoğan, “Çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma
politikamızı asgari ücrette de sürdüreceğiz” diyerek TÜİK’in belirlediği
enflasyon oranında da artış mesajı verdi.
Kabine Toplantısı'nın ardından konuşma gerçekleştiren
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Milletimizin hak ve özgürlükleri ile refahı konusunda
yaşanan hiçbir gelişme kolay olmamıştır. Çok partili siyasi hayata geçişimizden
sonra milli iradenin üstünlüğünü tanımak yerine tek parti faşizmini destekleyen
her zaman olmuştur. Milletimize ağır maliyetler yükleyen bu sistemin ekonomik
zorlukları da vardır. Son 19 yıldaki güçlü siyasi idare, bu mücadeleyi
verebilecek dirayete azme kavuştuk. Öncelikle sorunun adını doğru koymamız
gerekir. Sadece kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi ürünlerde ortaya çıkan
artışlar istihdamı yatırımı etkilemez. Ülkemizde yaşanan durum tam da budur.
Yani fiyat artışıdır. Bugüne kadar tüm ülkelerde geçerli tek enflasyonla
mücadele örneği görülmemiştir. Cari açığı olup da enflasyon yaşamayan ABD gibi
ülkelerin sorun yaşamamasının nedeni paralarının rezerv olmasıdır. Geçmişte
1929, 2008 büyük krizlerini yaşayan küresel ekonomi yeni sınamalar karşısında
ciddi bocalama içindedir.
"EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞINDAN MİLLETİMİZİ ZAFERLE
ÇIKARACAĞIZ"
Gelişmiş ülkelerin parasal genişleme, küresel ekonominin
işleyişini daha da bozdu. Araştırmalar, ABD'deki şirketlerin aldıkları
kredilerin bırakın parasını faizlerini bile ödeyemeyeceklerini gösteriyor.
Dünya borsalarındaki şişkinlik, basılan fazla paranın gidecek yer
bulamamasından kaynaklanıyor. Üretici fiyatları, enflasyonu, Çin'de %13,5, AB
ortalaması %16,2'yi gördü. ABD'nin bir yandan aylık 15 milyarlık parasal
daralma açıklarken diğer yandan 1,5 trilyonluk yatırıma izin vermesinin nedeni
de işte bu durumdur. Çin'in de ciddi bir finansal genişleme politikasıyla
parasını düşük tutmayı amaçlıyor. Karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe
zorlamıştır. Her zaman ki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Geçmişten beri her
alanda olduğu gibi finansal kriz yönetiminde ciddi tecrübe sahibi ülke olarak
dünyanın zor dönemden geçtiği dönemde fırsatlardan yararlanmakta kararlıyız.
Ülkemizi eskiden hep yaptıkları gibi denklemin dışına itmek isteyenlerin, kur,
faiz fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyoruz. Biz aynı oyunu
vesayetle mücadelede gördük. Sabrettik ve başardık. Biz aynı oyunu terör
örgütleriyle mücadelede gördük. Karşı atağımızı yaptık başardık. Bu ekonomik kurtuluş
savaşından da milletimizi zaferle çıkaracağız.
"FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ"
Ülkemizde önceliğimiz olan istihdamın yolunun yatırımdan,
büyümeden geçtiğinden kimsenin şüphesi olmasın. Biz geçmişte uzun dönem
denenmiş, yüksek faiz düşük kur yerine, yatırım, üretim, istihdam politikamızla
ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız. Kurun piyasa
hareketlerini takipte özellikle kararlıyız. Yatırımı, ihracatı, bunun için
önemsiyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için tamah etmiyoruz.
Kurdaki yükselişi bahane ederek fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara göz
açtırmayacağız. Bu politikayla biz niçin yaptığımızı, sonun da ne elde
edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Üstelik bu politikayı da hemen hayata geçirmiş
değiliz. İnşa ettiğimiz yollar, köprüler, havalimanları, demir yolları ile
Pekin'den Londra'ya kadar uzanan en güçlü lojistik altyapısı ülkemize aittir.
Swap işlemlerini yakından izlemek suretiyle kendi ülkesini
soymaya çalışanların önlerini kestik. Bankalarımızın açık pozisyonları
bulunmuyor. İşte önemli olan burası. Dünyanın bizden örnek aldığı
yap-işlet-devret modeli sayesinde devam eden büyük projelerimiz de kamu
finansmanına yük getirmiyor. Savunma Sanayimiz ülkemizin en önemli gelir
kalemlerinden biri haline dönüşüyor. Karadeniz'de bulduğumuz doğalgaz en önemli
döviz giderimiz olan enerji çözümündeki umutlarımızı güçlendirdi. Hep
söylüyorum faiz sebeptir enflasyon neticedir. Bu tespitimiz bu güne kadar
yaşadığımız derslerden kaynaklanmaktadır. Yeni küresel sisteme arayışları,
ülkemizin sahip olduğu altyapı. Böyle bir mücadele için geçmişte olmadığı kadar
uygun bir zemin hazırlamaktadır. Ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu
için böyle davranmamız, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Önümüzdeki aylardan
itibaren bu politikanın insanlarımızın günlük hayattaki olumlu yansımalarını
inşallah göreceğiz.