Burada konuşan Destici, İstanbul Sözleşmesi Yaşatır sözünün palavra olduğunu söyledi.
‘Bir sloganları var; 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır', bu
palavradır’
İstanbul Sözleşmesi'ne değinen Destici, bu sözleşmenin
kadını korumak yerine geleneklere zarar verdiğini ifade ederek, "Bir
sloganları var; 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır.' Bu palavradır. İstanbul
Sözleşmesi imzalanana kadar Türkiye'de kadın ölümleri yıllık bazda 100'lü
sayıların altındayken, İstanbul Sözleşmesi'ne geçildikten sonra artmaya
başlamış ve sözleşmeden çıktığımız ana kadar neredeyse 500'lere yaklaşmış.
Bugün bakıyoruz 300'lerin altına düştü. Demek ki bu işin İstanbul
Sözleşmesi'yle falan ilgisi yok. Kalple ilgisi var, sevgiyle, imanla, ahlakla,
insan sevgisiyle ilgisi var. Biz evlatlarımıza Şeyh Edebali'nin, 'İnsanı yaşat
ki devlet yaşasın' düsturunu bu gönüllere yerleştirirsek hiç kimse kadına
şiddet uygulamaz. Çocuğa da uygulamaz, erkeğe de uygulamaz" dedi.
‘Biliyorlar, bu devleti, bu ülkeyi, bu milleti topla,
tüfekle yıkamazlar’
Kadına şiddetin önüne sözleşmelerle geçilemeyeceğini
kaydeden Destici, "Bu iş sözleşmelerle, anlaşmalarla olmaz. Olsa
kendilerinde olur. Kendi dertlerine çare olmuş mu? Olmamış. Kendi dertlerine
çare olmayan sözleşmeleri; bizim aile yapımızı, toplum yapımızı bozmak için
bize dayatıyorlar. Çünkü biliyorlar, bu devleti, bu ülkeyi, bu milleti topla,
tüfekle yıkamazlar. Ancak inancımızı yüreğimizden sökerlerse, birliğimizi,
beraberliğimizi bozarlarsa içimize tefrika sokarlarsa ancak o zaman ülkemizi
güçsüzleştirebilirler ve ancak o zaman bu ülkeyi parçalayabilir. Onun için biz
burada uyanık olmalıyız" ifadelerini kullandı.