İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Atatürk Havalimanı’nda
pistlerin kırılmaya başlanması ile ilgili açıklama yaptı. Belediyeden yapılan
yazılı açıklamada "Bu tarihi ve milli değeri tahrip etmek yerine, üç
havalimanının birlikte çalışacağı bir senaryonun kentin makroformu açısından
daha sağlıklı olacağı aşikardır” ifadeleri kullanıldı.
9 maddelik öneri ve uyarıların sıralandığı açıklama şöyle:
“7 Nisan 2019 tarihinde verilen idari kararla sivil uçuşlara
kapatılan Atatürk Havalimanı’nın, pist dahil bir bölümünün imar planı
değişikliği yapılmadan, hukuksuz, ihalesiz ve keyfi bir uygulamayla yıkımına
başlandığı haberleri medyada görülmüştür.
Bilindiği gibi Atatürk Havalimanı ilk kez 1912 yılında inşa
edilmiş, Osmanlı’dan miras, dünyanın ilk havalimanlarından biridir. Sivil
uçuşlara kapatıldığı tarihte yaklaşık olarak 70 milyon yolcu kapasitesine
ulaşmış bir milli servet olmanın yanı sıra, milyarlarca dolarlık alt yapı ve
turizm yatırımlarının da merkezi olmuştur.
Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Atatürk
Havalimanı’nın şehrimizin gelecekteki ihtiyaçları ve 16 milyon İstanbullunun
olası afetlere karşı güvenliği adına alternatif bir sigorta olarak mevcut
yapısıyla korunması ve gelecekteki senaryolara göre katılımcı bir süreçle ele
alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu tarihi ve milli değeri tahrip etmek yerine,
üç havalimanının birlikte çalışacağı bir senaryonun kentin makroformu açısından
daha sağlıklı olacağı aşikardır.
Bu konuda düzenlemiş olduğumuz çok sayıda çalıştay ve ortak
akıl toplantılarımızdan çıkan stratejik sonuçları halkımızla paylaşmak isteriz:
1) Kentin gelişimini kuzeye yönlendiren ve Kanal İstanbul
gibi İstanbul’un geleceğini tehdit eden projelere gerekçe ve destek oluşturan
İstanbul Havalimanı mevcut haliyle dondurulmalı ve büyümesi engellenmelidir.
Şehrimizin gelecekteki olası kapasite ihtiyaçlarının Atatürk Havalimanı ile
karşılanması mümkündür.
2) Atatürk Havalimanı’na da yeşil alanlara da ihtiyacımız
var. Atatürk Havalimanı İstanbul'un destekleyici havalimanı olarak korunmalı,
hem merkezi idarenin ve hem de yerel idarelerin kaynakları ve iş birliğiyle
kentin kuzeyi ve çeşitli vadileri insanlarımızın hizmetine kazandırılmalıdır.
3) Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen
Havalimanı ile İstanbul sivil havacılık altyapısının önemli ve güçlü bir
parçasıdır. İstanbul’un gelecekte ihtiyaç duyacağı havayolu ulaşım
kapasitesinin karşılanmasında yaklaşık %28’lik bir pay alabilecektir.
4) İstanbul Havalimanı mevcut 90 milyon/yıl yolcu
kapasitesiyle 200 milyon yolcu/yıla göre planlanan alanının yalnızca yüzde
50’sini gerçekleştirmiş durumdadır. Diğer etapların gerçekleştirileceği alanda
mevcutta doğal alanlar, orman alanları bulunmaktadır. Dolayısıyla ilk yapılması
gereken İstanbul Havalimanı’nın genişleme etaplarının durdurulması ve iptal
edilmesidir. Zaten projelendirilmiş olan Sabiha Gökçen Havalimanı genişleme
etabı tamamlanmalı ve İstanbul’da toplamda 150 milyon yolcu/yıl kapasiteye
ulaşılmalıdır.
5) Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen
Havalimanı doğru bir teknik planlamayla kurulacak uçuş koridorları ile beraber
çalıştırılabilecektir. Birden fazla havalimanına sahip çok sayıdaki dünya
kentleri bu konuda örnek alınmalıdır.
6) İstanbul Havalimanı'na yapılacak yatırımların kalan
miktarı yaklaşık 5 milyar Euro, Atatürk Havalimanı'nın mevcut yaklaşık
değerinin ise yaklaşık 4 milyar Euro olduğunu düşünürsek, Atatürk
Havalimanı'nın sivil havacılık kullanıma açılmasıyla yaklaşık 9 milyar euroluk
bir ekonomik değer israf edilmeyecek, bu bütçe ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız
lehine kullanılabilecektir. Ayrıca Atatürk Havalimanı çevresinde yıllara sari
olarak inşa edilmiş olan otel ve ticari işletmelerin yılda yaklaşık 580 milyon
euroluk kaybının önlenmesi mümkün olacaktır.
7) Bu süreçte Atatürk Havalimanı’nın sahip olduğu
erişilebilirlik kapasitesini daha da geliştirecek Atatürk Havalimanı- Halkalı
bağlantısı gerçekleştirmek ve bu sayede 3 havalimanını birbirine bağlanmak
mümkün olabilecektir.
8) Atatürk Havalimanı kapatılmadığı takdirde, 3.
Havalimanı'nın bir yedek meydanı olarak kullanabilecektir. Kışın bazı
günlerinde 3. Havalimanının bulunduğu Karadeniz sahil şeridi görüş mesafesinin
sıfıra indiği yoğun bir sis tabakasıyla kaplandığında; Florya, Yeşilköy bölgesi
açık olabilmektedir. Meteoroloji kayıtları incelendiğinde kış aylarının hangi
günlerinde İstanbul'un kuzeyinin sisli, güneyinin açık olduğu tespit
edilebilir. Böyle durumlarda 3'ncü havalimanına iniş zorluğu çeken uçaklar,
uzaktaki yedek meydanlara gitme ihtiyacı duymadan, şehrin merkezindeki Atatürk
Havalimanı'na yönlendirilebilecektir.
9) Kapasite ihtiyacı doğana kadar geçecek süre içerisinde
mevcut havalimanı yapıları esnek kullanımlarla kamunun kullanımına kolayca
açılabilir niteliktedir. İhtiyaç oluştuğunda ise tekrardan terminal olarak
dönüştürülmesi mümkün olacaktır.”