Tahti Revançi, toplantıda nükleer anlaşmanın çok taraflı bir diplomatik başarı olduğunu belirterek, "İran'ın nükleer taahhütleri, tüm yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması ve İran'ın ticari ve ekonomik ilişkilerinin normalleştirilmesi ile ilgili olsa da, gerçek şu ki yaptırımlar yürürlükte kalmaya devam ediyor ve ülkemiz anlaşmada vaat edilen ekonomik avantajlarından yararlanamıyor. Dolayısıyla bu durumu asla kabul etmeyiz.” dedi.

İran'ın Viyana görüşmeleri sırasında çıkmazı kırmak ümidiyle kalan meseleler için azami esneklik sunduğuna işaret eden Taht Revançi, "Gerçekçi olmayan ve katı ABD yaklaşımı mevcut çıkmaza yol açtı. Diğer araflar verdiği tüm vaatlerini etkin ve doğrulanabilir bir şekilde yerine getirirse, İran derhal tüm yükümlülüklerine geri dönecektir.'' ifadesini kullandı.

Taht Revançi, Biden hükümetinin İran tutumunu eleştirerek, “Mevcut Washington hükümeti, selefinin izinden giderek, İran'a karşı kötü şöhretli azami baskı ve yaptırım politikasını sürdürüyor. Böyle bir politikanın müzakerelerde baskı aracı olarak kullanıldığına şüphe yoktur.” açıklamasında bulundu.

İran'ın çok taraflı diplomasiye bağlı olduğunu belirten Taht Revançi, bunun sonucunda tüm yasadışı yaptırımların etkin ve doğrulanabilir şekilde kaldırılmasını garanti etmesi gerektiğini söyledi.

İran'ın tüm barışçıl nükleer faaliyetlerinin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) ile NPT çerçevesinde yaptığını anlatan İranlı diplomat, Tahran’ın barışçıl nükleer programına yönelik gizli saldırılar, sabotajlar ve yıkıcı eylemlerin yanı sıra İranlı nükleer bilim insanlarının alçakça saldırılarla şehit edilmesini kınadı ve bu tür eylemlere karşı önlem alınması çağrısında bulundu.

Öte yandan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, ABD ve İran'a nükleer müzakerelerde işbirliği ve anlaşma çağrısı yaptı.

Son günlerde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararının uygulanmasına ilişkin 13. raporunda, İran'a yönelik tek taraflı ABD yaptırımlarının kaldırılması gerektiğini vurgulamıştı.

ABD yönetimi, 2015'te İran ile BMGK daimi üyeleri ve Almanya arasında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018'de tek taraflı olarak çekilmişti. Washington, Ağustos 2018 itibarıyla İran'a yönelik "tarihin en ağır yaptırımlarını" uygulamaya başlamıştı.