"Onlar, Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmişinden sonra bozan, Allah’ın korunmasını emrettiği bağlar, (iman, akrabalık, beşerî ve ahlâkî bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir."[1]
"Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lanet onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır."[2]
"Demek, yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi? işte bunlar, Allah'ın lanetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir."[3]
Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Yok ediciden uzak durun. Şüphesiz insanı helak eder. Yok edici nedir? diye sorunca şöyle buyurdu: Akraba ile ilişkiyi kesmektir.[4]
Adamın biri Hz. Peygamber'e (s.a.a) şöyle arz etti: Allah katında en kötü ve en sevimsiz amel hangisidir? Allah'a ortak koşmak diye buyurunca, peki ondan sonra nedir? Diye sordu. Akraba ile ilişkiyi kesmek diye buyurdu…[5]
Akrabanın Kötülüğünün Karşısında İyilik
Bir adam Hz. İmam Sadık'ın (a.s) huzuruna gelerek akrabalarından şikâyette bulundu. İmam Sadık şöyle buyurdu: Bu hiddet ve öfkeni yen. Onlara iyilikte bulunmaya gayret et. Adam şöyle arz etti: Çeşitli kötülüklerde bulunuyorlar. Ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Sen de onlar gibi akraba ile ilişkiyi kesmek mi istiyorsun? Eğer böyle yaparsan Allah dünya ve ahirette lütuf nazarını hepinizin üzerinden kaldırır.[6]
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Akrabaların seninle ilişkiyi kesse bile onlarla ilişkiyi kesme.[7]
Hz. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdu. Üç sıfat vardır ki bu sıfatların sahibi onların etkisini bu dünyada görmeden dünyadan göçmez. Bunlar zulüm, akraba ile ilişkisini kesmek ve yafan yere yemin etmektir.
Ölümü Yaklaştırır
Hz. Ali bir hutbesinde şöyle buyurmaktadır: Fenayı yaklaştıran günahtan Allah'a sığınırım.[8] Fenayı yaklaştıran günah da var mıdır? Diye sorulunca şöyle buyurdu: Evet, o akraba ile ilişkiyi kesmektir.
Allah Rahmetini Keser
Akraba ile ilişkisini kesen kimsenin duası kabul olmaz.
Kadir gecesinin fazileti hususunda Hz. Peygamberin (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: Dört grup hariç Allah o gece herkesi bağışlar, o dört grup şunlardır: İçki içen, ana-baba ahi alan, akraba ile ilişkisini kesen, müminlere düşmanlık eden.
Sıla-i Rahim (Akraba İlişkisi) Vaciptir
"Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının."[9]
Hz. İmam Sadık'tan (a.s) ise Usul-u Kâfi'de şöyle nakledilmiştir: Burada "akrabalar" sadece bir grup akrabayı değil tüm akrabaları kapsamaktadır. Allah tüm akrabalarla İlişki kurmayı emretmiştir. Allah "akrabaları" büyük saymış ve kendi ismiyle birlikte anmıştır.[10]
Namaz ve Zekât, Takva ve Sıla-i Rahim
İmam Rıza'dan (a.s ) şöyle nakledilir: Allah (c.c) Kuran'da üç şey emretmiş her emirle de iki şey İfade etmiştir. O emre itaat etmek her ikisini de yerine getirmekle mümkündür.
1- Namaz ve zekâta birlikte hükmetmiştir. Buna göre bir şahıs namaz kılar ama zekât vermezse namazı kabul değildir.
2- Kendisine ve ana-babaya teşekkür. Buna göre bir şahıs Allaha şükreder ama ana-babasına teşekkür etmezse Allah'ın şükrünü yerine getirmemiştir.
3- Takva ve sıla-i rahim. Buna göre kim akraba ilişkisini keserse takvaya itaati de yerine getirmemiştir.[11]
Akrabaya Yardım ve Hesabın Kolaylığı
“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder."[12]
"Onlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği haklara riayet eden, Rablerine saygı besleyen ve kötü hesaptan korkanlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır. Bu sonuç da Adn cennetleridir."[13]
İmam Sadık (a.s) ve Hasan Aftas’a Yardımı
İmam Sadık şahadetine yakın bir dönemde amcasının oğlu Haşan Aftas'a yetmiş dinar verilmesini vasiyet etti. İmam'a şöyle arz ettiler: Öyle bir adama yardım ve ihsanda bulunuyorsunuz ki size kılıçla saldırdı. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “0nlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği haklara riayet edenlerdir." Ayetine şamil olan kimselerden olmamı istemiyor musunuz? Allah cenneti yarattı pak ve pakize kıldı. Çeşitli kokularla donattı. Cennetin kokusu iki bin yıllık yol mesafesinden hissedilir. Ancak ana-baba ahi alanlar ve akraba ile ilişkisini kesenler bu kokuyu bile hissedemez.[14]
Sırattan Geçemeyecekler
İmam Bakır’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: Ebuzer, Hz. Peygamber'den (s.a.a) şöyle duyduğunu beyan ediyor: Sıratın iki tarafında sıla-i rahim ve emanet olacaktır. Kim sıla-i rahim yapmış ve emaneti sahibine ulaştırmışsa ondan geçecek ve cennete girecektir. Kim de ihanet etmiş ve akraba ile ilişkiyi kesmişse sırattan geçerken amellerinin ona hiçbir faydası olmayacak ve sırat köprüsünden aşağıya cehenneme atacaktır.[15]
Akraba Ziyaretinin Dünyevi Etkileri
Hz. İmam Sadık (a.s) Mensur'un da bulunduğu mecliste Hz. Peygamber’den (s.a.a) üç tane hadis nakletmiştir:
1- Ömrü üç yıl kalmış bir adam akraba ziyaretinde bulunur Allah (c.c) da ona otuz yıl ömür ihsan eder. Ömründen geri kalan zamanı otuz yıl olan bir başka adam akraba ile ilişkiyi keser ve Allah da onun ömrünü üç yıla indirir. Daha sonra şu ayeti okudu: "Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır."[16]
2- Akraba ile ilişki her evi imar eder. Akraba ile ilişki kuran kimse kötü biri olsa bile ömürleri uzatır.[17]
3- Akraba ile ilişki kurmak kıyamet günü hesabını kolaylaştırır ve insanı kötü ölümlerden korur.[18]
Akraba Ziyaretinin Manevi ve Uhrevi Etkileri
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Akraba ziyareti güzel sıfatlara, güzel konuşmaya, keramet sahibi olmaya ve cömert olmaya sebep olur.
Diğer Amellerin Kabulü
Hz. İmam Bakır’dan (a.s) şöyle nakledilir: Akraba ziyareti insanın güzel amellerini temizler. Yani eksikliklerini tamamlar ve kabul derecesine ulaştırır. Malı çoğaltır, bela ve musibetleri yok eder. Kıyamet günü hesabını kolaylaştırır ve eceli geciktirir.[19]
Atılan En İyi Adım
Hz. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Allah katında en sevilen adım iki adımdır. Birinci adım cihat ya da namaz için Müslümanların safına katılmak için atılan adımdır. İkinci adım ise akraba ziyareti için atılan adımdır.[20] Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: Cennete öyle bir makam vardır ki ona sadece üç grup ulaşacaktır. Adil imam, akraba ziyareti yapanlar, sabırlı olan fakir aile efradı.[21]
Akraba Ziyaretinin Sevabı
Kim mal ve canıyla akraba ziyaretine giderse Allah (c.c) onun amel defterine yüz şehidin sevabını yazar. Attığı her adıma kırk bin hasene ihsan eder. Kırk bin günahını bağışlar. Ona kırk bin makam İhsan eder. Allah'a yüz yıl ibadet etmiş gibi kabul edilir.[22]
Akraba İlişkisinin Haddi
Akraba ilişkisinde örfte bu şahıs akraba ilişkilerini kesmiştir denmeyecek miktarda olması yeterli ve vaciptir.
Akraba ile ilişki kurmanın en zayıf derecesi ona selam göndermektir.
Zaruri ihtiyaçlarını akrabasına söylediğinde üstesinden gelebileceği bir şey ise itina etmediği takdirde örf onu akraba ilişkisini kesen olarak niteliyorsa bu zaruri ihtiyacını karşılaması vaciptir.
Akraba İlişkisi ve İlişkiyi Kesmenin Ölçüsü Örftür
Eğer herhangi bir konuda akraba ilişkisini kesmek midir yoksa değil midir? Diye şüpheye düşerse örfe müracaat edilir. Eğer örf o şeyin terk edilmesini akraba İlişkisini kesmek olarak niteliyorsa o şeyin yapılması vacip olacaktır.
Akraba ile ilişkiyi kesmek her halükarda hatta seninle ilişkisini kesenlerde bile haramdır.
Kötülük Karşısında İyilik
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Dünyevi ve uhrevi etkilere sahip en güzel ahlak üç özelliktir. Seninle ilişkisini kesen akraba ile ilişki kurmak, seni mahrum bırakana ihsanda bulunmak ve sana haksızlık yapanı affetmek.[23]
İmam Sadık'a şöyle arz etti: Akrabalarım başka bir dine tabiler. Buna rağmen benim üzerimde hakları var mı? İmam şöyle buyurdu: Evet! Akrabalık haklarını hiç bir şey ortadan kaldırmaz. Eğer akrabaların seninle dindaş olsalardı iki hakları olurdu. Biri akrabalık diğeri din kardeşliği hakkı.[24]
Akraba İlişkisi Kâfire Buğz İle Çelişmez
Bu konu kâfir ve günahkârlarla dostluk kurmanın haram oluşu ve onlara buğzetmek gerektiği konusu ile çelişmez. İnşallah zalime yardım etmenin haram oluşu konusunda genişçe İşleyeceğiz. Zira akraba ilişkisi örfün nazarında bu akrabalar arasında kopukluk yok denecek miktarda olduğu takdirde yeterlidir.
Eğer onunla ilişkiyi kesmesi onun küfür veya günahı terk etmesine neden olacağından eminse bu durumda ondan uzaklaşmak ve ilişkiyi kesmek vacip olur.
Din Düşmanı Dışlanmalıdır
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin."[25]
Eğer Düşmanlık Etmezse Akraba İlişkisi Vaciptir
"Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever. Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır."[26]
Uzaklık ve Dostluk
Hz. İmam Ali'ye nispet verilen ve Onun kendi valilerine yazdığı söylenen yazışmalardan birisinde şöyle buyurmuştur: Akrabalarınıza ziyarette bulunmalarım ama yakın oturmamalarını emredin. Çünkü komşuluk kin, kıskançlık ve akraba ilişkisini kesmeye neden olur.
Manevi Akrabalar Kimlerdir?
Manevi baba tarafından bir kimseyle bağlantısı bulunan kimseler de manevi akrabalardır. Onlarla da ilişki vacip ve onlardan kopmak da haramdır.
"Şüphesiz müminler kardeştirler."[27]
“De ki: Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bîr ücret istemiyorum."[28]
Hz.Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Dünyadaki insanların günahları kadar günahları da olsa ben dört gruba şefaat ederim:
1. Benim soyuma yardım eden kimse
2. Zorda kaldıklarında onlara mali yardımda bulunan kimse
3. Kalbi ve dili ile soyumu seven kimse
4. Düşman tarafından sürülmüş, dışlanmış ve avare oldukları dönemde onların ihtiyacını karşılamak için çalışan kimse
Hz. Peygamber Üzerinde Hakları Olanlar
Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Kıyamet günü bir münadi şöyle seslenir: Ey insanlar susun! Muhammed size hitap etmek istiyor. Herkes susunca Hz. Peygamber kalkar ve şöyle buyurur: Ey insanlar! Kim bana bir hizmet etmiş ya da benim üzerimde bir minneti varsa ya da bana bir hayır ulaştırmışsa ayağa kalksın telafi edeyim. Mahşer ahalisi şöyle cevap verir: Ana-babamız sana feda olsun. Size hizmet ya da minnetimiz olamaz! Size ne hayır ulaştırmış olabiliriz ki? Bilakis minnet, nimet ve hayır Allah ve Resulünden tüm insanlara ulaşmıştır.
Seyyitlere Hizmetin Mükâfatı Verilir
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur: Evet, kim benim soyumdan birine Ver verdiyse ya da onun bir sıkıntısını giderdiyse yahut ona yardım ettiyse onlardan bir çıplağı giydirip karnını doyurduysa kalksın telafi edeyim bu hizmetini. Bu amelleri yapanlardan bir grup ayağa kalkar. Şöyle nida gelir: Ey habibim Muhammed! Onların amellerinin mükafâtını senin ihtiyarına bıraktım. Onlara cennetin neresine istersen yer ver. Hz. Peygamber onlara cennette kendisine komşuluk makamı olan ve aralarında hiçbir hicabın olmadığı vesile makamında yer verir.
Mualla b. Huneys Hz. İmam Sadık'tan (a.s) şöyle sordu: Din kardeşlerinin hakları nelerdir? Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Müminin yedi hakkı vardır. Eğer onlardan birini yerine getirmezse Allah'ın velayet ve itaatinden dışarı çıkar. Allah'tan nasibini alamaz.
Mualla şöyle arz etti: O yedi şey nelerdir? İmam şöyle buyurdu: Öğrenip amel etmemenden korkuyorum! Mualla "la havle vela kuvvete illa billah" İmam şöyle buyurdu:
Onların ilki ve en kolayı kendin için beğendiğin şeyi mümin kardeşin için de beğenmen ve kendin için beğenmediğin şeyi mümin kardeşin için de beğenmemendir.[29]
İkincisi onu öfkelendirmekten sakınmalısın. Razı olmasını iste ve ona itaat et.
Üçüncüsü ona can, mal, dil el ve ayağınla yardım etmelisin.
Dördüncüsü onun hayırlara kılavuzu olmalısın.
Beşincisi o aç olduğunda sen tok olmamaksın. Susuz olduğunda sen suya doygun olmamalısın. Çıplaksa giydirmeksin.
Altıncısı hizmetçin varsa ihtiyacını gidermesi için göndermelisin.
Yedincisi davetine icabet etmeli sen de onu davet etmelisin. Ölürse cenaze merasimine katılmalısın. Bir isteği olduğunu anladığında istemeden önce vermelisin.
Salih Müminin Ziyareti İmamın Ziyaretidir
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: Biz Ehl-iBeyt'in ziyaretine gelemeyen kimseler bizim dostlarımızdan satıh olanları ziyaret etsinler. Bizleri ziyaret sevabı kazanırlar. Kim bizimle ilişki kurmak istiyor ama yapamıyorsa bizim salih dostlarımızla ilişki kursun. Bizimle ilişki kurma sevabı alır.[30]
[1] Bakara/27
[2] Rad/25
[3] Muhammed/22-23
[4] Usul-u Kâfi c. 2 s. 259
[5] Usul-u Kâfi
[6] Usul-u Kâfi c. 2 s. 259
[7] Usul-u Kâfi c. 2 s. 259
[8] Usul-u Kâfi c. 2 s. 260
[9] Nisa/1
[10] Usul-u Kâfi c. 2 s. 120
[11] Uyun-ul Ahbar'ir Rıza
[12] Nahl/90
[13] Rad/21-22-23
[14] Bihar'ul Envar c. 11 s. 106
[15] Usul-u Kâfi c. 2 s. 12
[16] Bihar'ul Envar, Rad/39
[17] Bihar'ul Envar
[18] Bihar'ul Envar
[19] Usul-u Kâfi c. 2 s. 121
[20] Bihar'ul En var
[21] Bihar'ul En var
[22] Bihar'ul Envar
[23] Bihar 'uf Envar c. 16 s. 29
[24] Usul-u Kafi c. 2 s. 125
[25] Mücadele/22
[26] Mümtehine/8-9
[27] Hucurat/10
[28] Şura/23
[29] Usul-u Kâfi
[30] Bihar'ul Envar