Sinvar, İsrail'i Hamas'ın militarizmden vazgeçtiği konusunda
kandırdı.
Yahya Sinvar 5 yıl önce, Mısırlı aracıların İsrail
Başbakanı Netanyahu'ya vereceğini
bildiği bir belgenin üzerine bir not karaladı.
Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Shabbat'a göre Sinvar
İbranice yazdığı mesajda ateşkes için "hesaplanmış bir risk"
alınmasını istedi.
Kısa bir süre önce Sinvar bir İtalyan gazeteciye de benzer
bir şey söylemişti: "Artık savaş istemiyorum. Ateşkes istiyorum. Yoksul Filistin kıyı şeridi için hedef ne? Singapur
gibi, Dubai gibi olabiliriz."
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik uzun süredir planladığı
operasyonun ardından İsrail güvenlik kurumları bu sözlere yeni bir gözle
bakıyor.
İsrailli yetkililer artık Hamas konusunda bir rehavet
duygusuna kapıldıklarını kabul ediyorlar. Son yıllarda ordu, Gazze sınırındaki
çitlerin gözetimini büyük ölçüde azaltmış, elektronik sensörlere bel bağlamış
ve Batı Şeria'daki yerleşimleri korumak için birliklerini bölge dışına
kaydırmıştı.
İsrailli analist Chen Artzi Sror'un kısa süre önce Yedioth
Ahronoth gazetesinde yazdığı gibi, hırslı askeri istihbarat analistleri İran ve
Suriye'ye odaklanmayı tercih ediyordu çünkü Filistin meseleleri üzerinde
çalışmak varoluşsal bir önem taşımıyordu.
Genel kanı Hamas'ın caydırıldığı ve asıl zorlukların daha
uzaklarda olduğu yönündeydi.
Ordunun istihbarat bölümünün eski Filistin araştırmaları
başkanı Michael Milshtein "Sinvar İsrail'in bilincini çok iyi okudu.
İsrail'in Hamas'ın Gazze'de istikrara odaklandığına, sivil işleri desteklediğine
inanmasını istedi. İsraillilerin zihnine bu yanlış fikri yerleştirdi."
diyor.
7 Ekim saldırıları bölgesel hatta küresel siyaseti yeniden
şekillendirip daha geniş çaplı bir savaş riskini artırırken, buna yol açan
dinamiğin yakın düşmanlardan oluşması dikkat çekici. Sinvar ve İsrailliler on
yıllardır birbirlerini izliyor ve analiz ediyorlar.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin yoksul bir
mahallesinde doğan 61 yaşındaki Sinvar, 1980'lerin sonunda ilk Filistin
ayaklanması başlarken Hamas'ın askeri kanadının kurulmasına yardımcı oldu. Daha
sonra İsrail'le işbirliği yapan Filistinlilerin kökünü kazıma görevini üstlendi
ve bunlardan dördünün öldürülmesinden sorumlu oldu. O sırada hala Gazze'de
işgalci olan İsrail askeri yetkilileri
1989 yılında onu ömür boyu hapse mahkum etti.
Parmaklıklar ardında Sinvar İbranice ve İsrail toplumu hakkında
derin bir bilgi ve tecrübe kazandı, düzenli olarak gazeteleri ve önemli
İsrailli figürlerin biyografilerini okudu. Ayrıca Hamas mahkûmlarının
tartışmasız lideri haline geldi.
Yetkililer onu soğukkanlı, manyetik bir lider olarak
tanımlıyor; kısa kesilmiş saçları ve sakalları artık çoğunlukla beyazlamış,
kompakt, sinirli bir adam.
2000'li yılların başında, cezaevindeyken, Sinvar baş ağrısı ve bulanık görme yaşamaya başladı. Beerşeba'daki Soroka Tıp Merkezi'ne götürüldü ve burada bir cerrah beynindeki tümörü alarak hayatını kurtardı.
O dönemde hapishanenin istihbarat şefi olan Betty Lahat, bir
TV belgeselinde bu olayı onu ajan olarak işe almak için kullanmaya çalıştığını
söyledi.
Lahat belgeselde Sinvar'a, "İsrail devleti senin
hayatını kurtardı dedim," dedi.
Lahat belgeselde devamla şunları aktardı: "Onu bizden
birine dönüştürebileceğimi düşündüm ama ilgilenmedi. Sürekli serbest
bırakılacağı günden bahsediyordu. Ona asla çıkamayacağını söyledim. Bir tarih
olduğunu söyledi ve Allah biliyor dedi."
Bir tarih vardı. Bu tarih İsrail'in Hamas'ın elindeki
İsrailli asker Gilad Şalit karşılığında 1000'den fazla Filistinli mahkumu takas
ettiği 18 Ekim 2011'di. Serbest bırakılanlar arasında listeyi hazırlayan kişi Sinvar da vardı.
İsraillileri değil Filistinlileri öldürdüğü (İsrail'e
ajanlık yapan Filistinliler kastediliyor)
ve artık genç olmadığı için bazı İsrailli yetkililer onun listede yer
almasına itiraz etmedi. Diğerleri karşı çıktı.
Hamas'a üst düzey bir görevle yeniden katıldı ve 2017'de
Katar'a gönderilen İsmail Heniyye'nin yerine grubun tüm Gazze'den sorumlu
lideri seçildi.
Batı Şeria'da yayınlanan El Eyyam gazetesinin Gazzeli köşe
yazarı Ekrem Atallah telefonla yaptığı açıklamada "Hamas ve Sinvar
İsrail'i yanlış yönlendirdi ve savaşın Hamas için bir seçenek olmadığına
inandırdı" dedi.
Ekim saldırısından sonra üst düzey bir Hamas yetkilisi olan
Ali Baereke, Rus devlet kanalı RT'ye benzer bir açıklama yaptı.
Bereke, Hamas'ın
İsrail'i "Gazze'yi yönetmekle meşgul" olduğu konusunda
kandırırken iki yıl boyunca 7 Ekim için hazırlandığını söyledi. Planlama sadece
saldırıyı değil, Hamas'ın saldırı sonrasında nasıl bir yönetim sergileyeceğini
de kapsıyordu.
Bu konu 2021 yılında Gazze'de düzenlenen ve Sinvar'ın açılış
konuşmasını yaptığı "Günlerin Sonunun Vaadi" başlıklı konferansın
konusuydu. Bir özet belgeye göre konferansta, ülke yenilgiye uğratıldıktan
sonra İsrailli uzmanlara ne yapılacağı konusu ele alınmıştı.
(Belgeye göre bu konuda varılan netice) "Tıp,
mühendislik, teknoloji, sivil ve askeri sanayi alanlarındaki Yahudi bilim
adamlarını ve uzmanları bir süre daha tutun,
bilgi ve deneyimleriyle birlikte gitmelerine izin vermeyin."
Hamas yetkilileri hiçbir zaman doğrudan İsrailli
yetkililerle konuşmazken, Sinvar aracılar vasıtasıyla İsrail'i Hamas'ın iyi niyetli olduğuna ikna etmeye çalıştı. Bu
çabaların bir parçası olarak, Filistin Yönetimi ile işbirliği yaparak yaklaşık
18.000 Gazzeli için İsrail'de çalışma izni pazarlığı yaptı ve bu kişilerin
İsrail'de gündelik işçi olarak çalışmasına izin çıkarttı.
İsrailli güvenlik yetkilileri, 7 Ekim'den önce Hamas
militanlarını yönlendirmek için toplulukların haritalarını çizen ve yerel
ailelerin listelerini hazırlayanların bu işçilerden bazıları olduğunu söylüyor.
Saldırılardan bu yana Sinvar herhangi bir açıklama yapmadı./
-Bloomberg-