İran İsrail’e 331 füze attı, ancak yine de bazılarına
yaranamadı. Füzelerin yüzde 99’unun düşürüldüğü, İsrail’e büyük bir zarar
verilemediği, bu nedenle harekâtın “danışıklı dövüş” olduğu iddia edildi.
Operasyon için kimi “kayıkçı kavgası” derken, kimi “cambaza bak oyunu” olarak
niteledi. Ancak İran’ın gerçekte ne yaptığını en iyi anlayan yine Washington ve
Tel Aviv’di.
Beyaz Saray yetkilileri, gökyüzünde 100'den fazla balistik
füze olduğunu anladıklarında, Acil Durum Odası’nda büyük bir panik yaşandığını
belirtiyorlar. Çünkü İsrail’in İran’ın füzelerine tek başına yanıt vermesi
mümkün değildi. O nedenle Doğu Akdeniz’de hazır bekleyen USS Burke ve USS
Carney füze destroyerleri devreye girerek 6 balistik füzeyi imha etti. Yetmedi
ABD F-15’leri havalandı, İsrail'e ilerleyen 70'ten fazla kamikaze dronun
peşinden gitti. Irak’taki Patriot hava savunma sistemi devreye alınarak Erbil
üzerinden geçen balistik füzelere yönlendirildi. İngiliz Typhoon’ları
Kıbrıs’tan havalandı, İran'a ait dronların bir kısmını onlar imha etti. Ürdün,
hava sahasına giren bazı uçan cisimleri düşürdüğünü duyurdu. Fransa’nın da o
gece İsrail savunmasına yardımcı olduğu açıklandı. Güvenlik kaynakları,
bölgedeki açıklanmayan üslerde faaliyet gösteren ABD güçlerinin de, Suriye’nin
güneyinde ve Ürdün sınırı yakınlarında birçok İran dronunu düşürdüklerini
bildirdi. Bu sırada İsrail F-35’lerini kaldırarak sınır ötesine gönderdi.
Tanesi 3 milyon dolar olan 400 adet Arrow füzesi ateşlendi. Demir Kubbe, Davut
Sapanı, Demir Işın devreye sokuldu, yüzlerce füze tüketildi. Türkiye’deki
Kürecik Radarı’ndan Ürdün’deki X Bant Radar’a kadar tüm sistemler enerjilerini
İran’ı durdurabilmek için tüketti. Özetle İran’ın 200 milyon dolarlık füze
saldırısına karşılık, 1 gecede 2 milyar dolardan fazla para tüketildi. Ancak
tüm bunlar, İsrail topraklarına düşen 7 balistik füzeyi önleyemedi.
BÜYÜK SAVAŞTA 7 DEĞİL 70 FÜZE İSRAİL’E DÜŞER
ABD’li ve İsrailli yetkililer İran saldırısının büyük bir
başarı ile engellendiğini söylese de, uzmanlara göre gerçek bir hava
savunmasının tek bir başarı oranı vardır: Yüzde 100. O nedenle hava savunma
sistemleri katmanlı yapılır, yetmez uçaklar, İHA’lar, SİHA’lar kaldırılır.
Ancak İran’ın İsrail’e gönderdiği 110 balistik füzeden 7’sinin tüm katmanları
aşarak İsrail topraklarına düştüğü görülüyor. Bu da İsrail, ABD, İngiltere,
Fransa ve Ürdün gibi ülkelerin bir araya gelerek yaptığı balistik füze
savunmasının başarısını yüzde 94’lere kadar düşürüyor. İran’ın halihazırda 1000
balistik füzesi olduğu düşünüldüğünde, büyük savaş durumunda İsrail
topraklarına en az 70 balistik füze düşeceği öngörülüyor. Bunların yalnızca bir
tanesinde nükleer başlık bulunsa, İsrail yeryüzünden silinir.
TOPYEKÛN SAVAŞ PROVASI
Peki İran tam olarak ne yaptı da tüm Batı kolektif olarak
savunmaya geçti? İran, 13 Nisan sabahı Fars Körfezi’nde İsrail ile bağlantılı
bir gemiye el koydu. Bu, Batı’ya verilen ilk mesaj oldu. Petrol arzının yüzde
30’una ev sahipliği yapan Basra Körfezi’nin kapatılması tehdidi, ABD başta
olmak üzere tüm Batı’yı endişelendirdi. Ardından gece saatlerinde İran, Irak,
Suriye ve Yemen üzerinden İsrail’e 331 adet füze ve kamikaze dron gönderildi.
Aynı anda Lübnan’daki HİZBULLAH güçleri, İsrail işgali altındaki Golan
tepelerine roket saldırısı düzenledi. İran’ın fırlattığı 185 kamikaze drondan
tamamı düşürüldü. 36 seyir füzesinden 36'sı da vuruldu. Ancak bunlar yalnızca
bir aldatma taktiğiydi. Esas koz ise balistik füzelerdi. İran’ın gönderdiği 110
balistik füzeden 103 tanesi düşürülebildi. 7 tanesi ise İsrail topraklarına
ulaştı. Böylece İran tarafından atılan balistik füzeler, İsrail’in tek F-35
üssü olan Nevatim’i vurmayı başardı. Özellikle bazı noktalarda balistik füze
infilakı sonrasında ortaya çıkan çukurların oluşmaması, “İran, saturasyon amaçlı
harp başlıksız füzeler mi kullandı?” sorusunu akıllara getirdi. Yani İran
savunma kalkanını aşmayı başarmış, aynı anda Direniş Güçleri’ni hazır halde
bekletmiş, ayrıca Hürmüz’de gemi durdurarak büyük bir petrol krizi
çıkarabileceğinin de mesajını iletmişti. Ancak İsrail’i ortadan kaldırmayı yada
büyük savaşı başlatmayı hedeflememişti. İran’ın operasyonuna neresinden
bakarsanız bakın, ciddi bir savaş simülasyonu olduğunu görebilirsiniz.
İSRAİL BÖLÜNÜYOR İRAN GÜÇLERİ KARARLI
Bazı uzmanlara göre İran’ın İsrail’e gönderdiği balistik
füzelere harp başlığı takmaması, Tahran’ın savaşın yayılmasını istememesiyle
alakalı. Çünkü herkes, savaşta zor durumda olan İsrail’in jeopolitik hırsları
nedeniyle ABD’yi bölgeye çekerek İran ile savaştırmak istediğinin farkında.
Tahran da bu oyunu görerek ABD’ye malzeme vermekten uzak duruyor. Nitekim süreç
mazlum milletlerin lehine işliyor ve Filistin’de iki devletli çözüm her geçen
gün kendisini daha fazla dayatıyor. İsrail ise kendi içinde bölünmüş durumda ve
savaşı sürdürülebilme kabiliyeti giderek tükeniyor. Batı halkları, İsrail’e
verilen destek konusunda artık çok daha sorgulayıcı. İran’ın dostları ise dinç
ve mücadele konusunda kararlı. Yoksa siz hala yaşananların “danışıklı dövüş”
olduğunu mu düşünüyorsunuz?/aydınlık