Gazze savaşının ilk aylarından itibaren ve Yemen Ensarullah
hareketinin de Gazze Şeridi'ndeki destek cephesine katılmasının ve ardından işgalci
Siyonist rejiminin Yemen silahlı kuvvetleri tarafından denizden kuşatma altına
alınmasıyla birlikte, ilgili İsrail kurumlarının bildirdiğine göre işgal
altındaki Eilat limanı iflasın eşiğine geldi.
Yemen silahlı kuvvetlerinin işgal altındaki Filistin
limanlarına doğru hareket eden Siyonist gemilerin yanı sıra Siyonist rejime
giden gemileri de hedef alması sonucu Kızıldeniz tamamen Siyonistlere
kapatıldı. Ayrıca Gazze savaşının başlangıcından ve Yemen'in Filistin halkını
ve direnişini desteklemek için çizdiği denklemden bu yana işgal altındaki Eilat
limanındaki gemi trafiğinin yüzde 85 oranında azalması, İsrail açısından büyük
bir kayıp anlamına geliyor.
İşgal altındaki Eilat limanındaki nakliye ve ticari
faaliyetlerin 8 aydan uzun süredir felç olması ve limanın iflasına ilişkin
artan endişelerin gölgesinde, liman yönetimi, yakında limana acil ve özel bir
bütçe tahsis edilmezse 120 çalışanından 50 ila 60'ını işten çıkarmak zorunda kalacağı,
çünkü Gazze'de savaşın devam etmesinin Eilat limanının kapanmasına yol açacağı
konusunda tehdit etti.
İŞGAL ALTINDAKİ EİLAT LİMANININ SİYONİSTLER AÇISINDAN
STRATEJİK ÖNEMİ
Geçtiğimiz on yılda, işgal altındaki Eilat limanındaki gemi
sayısı önemli ölçüde arttı ve başlangıçta nispeten küçük gemiler için
tasarlanan liman, 14 bin ila 20 bin konteyner içeren gemileri barındıracak
şekilde genişletildi.
Bunun ardından Siyonist rejimin kabinesi, Eilat limanının
konteynerler için 400 metre uzunluğunda bir rıhtımla geliştirilmesine yönelik
bir plan hazırladı ve işgal altındaki Filistin'in orta ve kuzey bölgelerine
giden demiryolu hattına bağlanması planlandı ancak Gazze'de savaşın başlaması
nedeniyle bu proje askıya alındı.
Eilat, işgal altındaki Filistin'in Akdeniz kıyısında yer
almayan tek limanıdır ve güneyden ve doğudan gelen gemilerin Süveyş Kanalı'ndan
geçmesine gerek yok. Bu nedenle Eilat limanı, Siyonist rejim açısından tamamen
stratejik ve benzersiz bir alan sayılıyor.
Bu liman öncelikle araba ithalatçılarına hizmet vermektedir.
Çünkü Doğu Asya'dan gelen araçlar buradan geçiyorlar. Eilat limanı aynı zamanda
Uzak Doğu'ya, özellikle Hindistan ve Çin'e potas ihracatının da başlangıç
noktasıdır. Ayrıca teçhizat, makine ve hammaddeler, gıda ve hammaddeler,
çeşitli ithal mallar vb. dahil olmak üzere Siyonist pazarı için ihtiyaç duyulan
malları taşıyan gemiler ve konteynerler Eilat limanına girmektedir.
Eilat limanı 2013 yılında özelleştirildi ve Yahudi
işadamları burayı kendi paralarıyla 122 milyar şekel (Siyonist rejimin para
birimi) yani 33 milyar dolara satın aldı. Bu limanın özelleştirilmesi, adı
geçen işadamları ile İsrail kabinesi arasında 2028 yılına kadar yapılan
anlaşmanın bir parçasıdır ve bu anlaşma uzatılabilir. Bu limanda şu anda toplu
sözleşme kapsamında yaklaşık 120 kişi ve 70'e yakın güvenlik görevlisi doğrudan
çalışıyor.
Gazze savaşının başlamasından iki yıl önce işgal altındaki
Eilat limanında önemli bir refah dönemi yaşanmış ve bu limandan geçen mal
miktarı önemli ölçüde artmış, bu liman işgal altındaki Filistin'e araçların ana
giriş noktası olarak sayılmıştır.
YEMEN'İN İŞGAL ALTINDAKİ EİLAT'A SALDIRISI
Eilat limanına 2022 yılında yaklaşık 166 bin araç giriş
yaparken, bu sayı 2023 yılında 150 bin araca ulaştı. Ancak 2024 yılında Gazze
savaşının ortasındayken Eilat Liman Başkanlığı'nın açıkladığı resmi verilere
göre bu limana hiçbir araba ve araç girmedi.
Yemen silahlı kuvvetlerinin işgal altındaki Filistin
limanlarına doğru hareket eden İsrail gemilerine yönelik devam eden
operasyonlarının gölgesinde işgal altındaki Eilat limanı bir kriz bölgesi
haline geldi ve bu bağlamda yönetim kurulu başkanı Avi Hormiro ve bu limanın
sahibi, Siyonist rejimin Ulaştırma Bakanı tarafından Mary Regio’ya acil bir
mektup gönderdi ve bu limanın iflasını önlemek için çözümlerin gözden geçirilmesi
amacıyla Eilat limanının durumuyla ilgili acil bir toplantı yapılmasını talep
etti.
Yönetim kurulu başkanı ve işgal altındaki Eilat limanının
sahibi, Siyonist rejimin Ulaştırma Bakanı'na yazdığı mektupta şu açıklamalarda
bulundu: ‘Eilat limanı, savaş ve Babülmedep’teki nakliye hattının Yemenliler
tarafından kapatılması nedeniyle kritik bir durumdadır. Bu konu da limanın
bakım ve onarımının sürdürülmesi ve ayrıca çalışanların maaşlarının ödenmesi
konusunda yönetim kuruluna ağır bir yük getirmiştir.
Böyle bir zorlukla karşı karşıya kalan hiçbir ticari şirket
yoktur. Eilat limanının bulunduğu yer, İsrail'in denizcilik altyapısını
oluşturuyor ve bu rejim için stratejik bir öneme sahip, ancak kabineden
herhangi bir fon veya mali destek almadığını görüyoruz. Bu durumda yaklaşık 50
ila 60 işçiyi işten çıkarmaktan başka seçeneğimiz yok.’
Geçtiğimiz Mart ayında, işgal altındaki Eilat Liman İdaresi,
tüm işçileri işten çıkarmak zorunda kaldıklarını ancak daha sonra Siyonist rejim
sendikalarıyla görüşmeler yapıldığını, buna göre çalışanların bir sonraki açıklamaya
kadar çalışmaya devam ettiğini çünkü Knesset'in Ekonomi Komitesinin bu limanın
sahiplerini, çalışanlarını işten çıkarmaları halinde limanı kabineye devretmek
zorunda kalacakları tehdidinde bulunduğunu açıkladı.
GAZZE SAVAŞINDA İŞGAL ALTINDAKİ EİLAT LİMANI MİLYONLUK
HASAR ALDI
Yemen silahlı kuvvetlerinin Siyonist gemilere ve işgalci
İsrail limanlarına giden tüm gemilere yönelik operasyonlarının yoğunlaştırılmasıyla
birlikte Eilat limanı tamamen boşaltıldı ve bu limanın çalışanları işten
atılmakla tehdit ediliyor ve aynı zamanda kabine de bu limanı özel sektörün
elinden almakla tehdit ediyor.
Bu arada birçok zorlukla mücadele eden işgal altındaki Eilat
limanının CEO'su Gideon Gulbar şunları söyledi: ‘Eilat limanında herhangi bir
ticari ve nakliye faaliyeti bulunmamaktadır ve bu, çalışanlarının kötü
yönetiminden veya profesyonellikten uzak olmasından kaynaklanmamaktadır. Bunun temel
sebebi daha ziyade Gazze'deki savaş ve Yemen güçlerinin operasyonlarıdır. Aylık
6 ile 10 milyon şekel arasında, yani iki buçuk milyon dolara denk gelen
zararlar veriyoruz.
Eilat limanı, Avrupa ve Doğu Asya ile ticari alışverişlerin
yapıldığı İsrail'in en önemli iç altyapısı olup, İsrail'in en önemli deniz
sınır kapısıdır. Bu durumda kuzey cephesinde kapsamlı bir savaş çıkması ve
roketlerin Hayfa ve Aşdod limanlarına ulaşması halinde İsrail kuşatma altına
alınacaktır ve bu nedenle Eilat kapısının acilen açılması gerekmektedir.
Bu üst düzey Siyonist yetkili şunları vurguladı: ‘ABD
liderliğindeki uluslararası koalisyon güçlerinin Kızıldeniz'deki eylemleri
önemli bir etki yaratmadı ve gemicilik şirketleri bu koalisyona güvenmiyor ve
gemilerini İsrail limanlarına gönderemiyor.
Kimse risk almak istemiyor ve sigortanın fiyatı çok yüksek.
Böyle bir durumda, İsrail'in neden bir çözüm bulamadığını gerçekten
anlamıyorum?’