Bu süreçte NATO'nun genişlemesi ve güçlenmesi için adım atan
ülkelerden biri Türkiye. Son destek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geldi.
NATO Parlamenterler Asamblesi, Varşova’da “NATO’nun doğu
kanadının güçlendirilmesi” gündemiyle toplandı. Toplantıya TBMM’den iktidar ve
muhalefet partisi milletvekilleri de katıldı.
NATO’ya bağlı bu örgütün delegeleri arasında AKP, MHP, CHP,
İYİP ve DEM Partili milletvekilleri de yer aldı.
İtiraz Türkiye Komünist Partisi'nden geldi. Toplantıya
katılımın İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü katliama ortak olmak anlamına
geleceğini vurgulayan TKP, yayınladığı açıklamayla "NATO’nun ve İsrail’in
arkasında durmaktan vazgeçin" dedi.
Yurtseverler NATO'ya karşı yürüyor
ABD’nin ve NATO’nun desteğini arkasına alan İsrail’in
Filistin’de giriştiği katliam tüm vahşetiyle devam ederken, milletvekillerinin
böyle bir toplantıda yer alması "utanç verici" olarak nitelendi.
Bu sırada Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin (THTM)
NATO'ya ve emperyalist savaşa karşı İstanbul'dan İncirlik Üssü'ne yürüdüğünü
hatırlatan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"TBMM’de iktidar ve muhalefet partileri kol kola İsrail
hamisi NATO’yu doğuda güçlendirmeye soyunsun, yurtseverler ve komünistler
NATO’ya ve İsrail’e karşı mücadeleyi büyütmeye devam edecek. Partimizin de
başından beri tüm olanaklarıyla destek verdiği THTM'nin NATO’dan kurtulmak için
İstanbul’dan İncirlik’e başlattığı yürüyüşün bugün üçüncü günündeyiz. Türkiye
NATO’dan çıkacak. İşgalciler ve işbirlikçiler kaybedecek. Filistin halkı
kazanacak."
İsrail protesto edilirken NATO savunulabilir mi?
İsrail doğrudan üye olmamakla beraber NATO’nun hep öncelikli
ortağı oldu. Bunda Türkiye'nin payı da büyük.
İsrail ve NATO arasında 1970’li yılların sonuna doğru
istihbarat paylaşımı ve askeri eğitimi içeren bir anlaşma yapıldı.
Ancak İsrail daha fazlasını istedi. NATO’nun Brüksel’deki
merkezinde kalıcı ofis açmak ve "İleri İşbirliği" programına dâhil
olmak isteyen İsrail'e bu yolu kapatan da açan da Türkiye oldu.
AKP, 2010’da veto ettiği bu talebi 2012’de kısmen geri
çekti. İsrail’e NATO seminer ve çalışmalarına katılma olanağı doğdu.
Karşılığında hükümet geçici olarak NATO’dan Patriot Bataryaları aldı.
2016’da Türkiye vetosunu tamamen çekti, İsrail halen sürecek
şekilde NATO merkezinde kalıcı bir ofis elde etti. Böylece İsrail bazı NATO
tatbikatlarına da katılabilen adı konmamış bir NATO üyesi haline geldi.
Örneğin, son dönemde İsrail-İran arasındaki düşük yoğunluklu
savaşta Türkiye’deki Kürecik başta olmak üzere NATO’nun bölgedeki tüm
radarlarından gelen bilginin İsrail’e servis edildiği düşünülmektedir.
İsrail'i korumayı 'NATO üyesiyiz' diyerek savundular
İsrail'e desteğin son örneği Akdeniz'de yaşandı.
AKP kurmayları İsrail’e desteğe gelen ABD gemileriyle ortak
tatbikatı “NATO üyesiyiz”, “uluslararası dengeler” diye savundu.
ABD, USS Wasp ve USS Oak Hillile adlı savaş gemilerini İran
ya da Hizbullah'ın İsrail'e olası saldırılarına karşı Doğu Akdeniz'e gönderdi.
Gemilerden biri, Kıbrıs'ta bulunan Limasol Limanı’na
demirlediğinde AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Başka devletlerin gönderdiği her
savaş gemisi, her uçak gemisi şiddet sürsün, şiddet bölgeye daha çok yayılsın
diyenlerin işine yarayacak bir vesile sunmuş olacak" dedi.
Ancak daha sonra Türkiye’nin amfibi savaş gemileri TCG
Anadolu ve TCG Gökova'nın, 13-17 Ağustos arasında bu iki ABD gemisiyle
Akdeniz’de ortak eğitim tatbikatı yaptığı ortaya çıktı.
Söz konusu tatbikat ABD Donanması’na bağlı sosyal medya
hesaplarından yapılan paylaşımlarla öğrenildi, Milli Savunma Bakanlığı ise
sonrasında, İsrail'e desteğe gelen savaş gemileriyle ortak eğitim yapıldığını
doğrulamak zorunda kaldı.
Tepkilere rağmen ABD'ye ait gemilerden USS Wasp'in 1 Eylül
Dünya Barış Günü'nde İzmir'i ziyaret edeceği duyuruldu. Gemi kentte
protestolarla karşılandı.
TKP, gemi İzmir’i terk edene kadar Onur Nöbeti tuttu,
geminin demirlediği alanın tam karşısına “Yankee Go Home” pankartı astı./sol