Dostluğun Ölçü ve Sınırı

GİRİŞ: 12.11.2024 10:37      GÜNCELLEME: 12.11.2024 10:37
Rasthaber -  “Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (Hristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rabler edindiler. Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emir olundu. O’ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.” Tevbe, 31

 

Ayette geçen ‘ahbar’, ‘hibr’ kelimesinden türetilmiştir. Ruhban kelimesi ise dünya işlerini terk eden ve kendisini bu işlerden uzaklaştıran anlamına gelen ‘rahib’ sözcüğünden türetilmiştir. Onlar bu tüm mukaddes ve kutsi kisvelerine rağmen Rab ile bağlantıları olmayan, sadece Allah’ın kullarıdırlar…

 

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Ehl-i kitap alimleri namaz ve oruç ibadetlerini yapmadıkları gibi haramları helal, helalleri de haram addetmişlerdi. Hâl böyleyken bile insanlar onlara tabi oldular.” 1

 

Birilerine kayıtsız şartsız itaat etmek, bir tür ona tapınmak gibidir. İmam Sadık (a.s) bu hususta şöyle buyurur: “Her kim günah yolunda bir başkasına itaat ederse, ona tapmış olur.” 2

 

Öyleyse aşklar, dostluklar ve itaatlerin bir haddi ve hududu olmalıdır. Her türlü nizam, inanç, yol, mürşit, teşkilata itaat, hizipçilik… Eğer Allah’ın vahiy ve emrinden kaynaklanmıyorsa; aşırıcılık (ğuluv) ve ifrat etmenin pençesine düşülecektir. Peygamberlere tapınma ya da onları Allah’ın oğulları kabul etmek gibi ki bunların hepsi şirktir.

--------------------------------------------

1 Biharu’l Envar, c.2, s.98

2 Tefsir’u Nuru’l Sakaleyn

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM