Allame Tabatabai, Tefsiru’l
Mizan’da şöyle buyurur: “İnsan kalbinin haleti iki çeşittir. Kimi zaman sürekli
bir akışa maruzdur. İstemeden de olsa zihnine sürekli bir şeyler gelir ve
insanın bu yönde hiçbir etkisi olamaz. Bu halet insan için günah değildir.
Çünkü bu duruma mani olmak elimizde değildir. Ancak insanın kötü amellerinden
kaynaklanan ruh haleti ruhumuzun derinliklerinde yerleşmiş bir durumdur ve bu
haletten dolayı insan sorguya çekilecektir.”
İnsanın batıni haletinden dolayı
cezalandırılacağı yönündeki ayetten kastedilenin, zati olarak içsel yönü olan
ve kalbin ameli sayılan günahlar olması muhtemeldir. Örneğin; kâfirlik, hakkın
gizlenmesi gibi, yoksa dışsal günahların girizgahı olan niyetler değil.
Fikir ve
Dürtülerde Sorumluluk
İnsan; ruhiyesinden, haletlerinden
ve hedeflerinden sorumludur ve bu konu Kur’an’da mükerrer olarak açıklanmıştır.
Bunlardan bazıları şöyledir;
〉〉 “Allah sizi
rastgele yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden
dolayı sorumlu tutar.” 1
〉〉 “Şüphesiz
onun kalbi günahkârdır.” 2
〉〉 “Hakkında
kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp,
bunların hepsi ondan sorumludur.” 3
〉〉 “İnananlar
arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya
ve ahirette elem dolu bir azap vardır.” 4
〉〉 Hz. Emiru’l Müminin
Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar fikir ve niyetleri esasına göre
cezalandırılırlar.” 5
--------------------------------------------
1 Bakara, 225
2 Bakara, 283
3 İsra, 36
4 Nur, 19
5 Nehcu’l Belağa,
75. Hutbe